İnsan Hakları Hukukun Üstünlüğü İle Korunur

Cafer Hasan

Burada derinlemesine düşününce, hukukun üstünlüğü ilkeleri demeyi uygun buldum… Bunun nedeni de çağcıl devletin her şeyden evvel, hukuka bağlı ve insan haklarına saygılı devlet olma özelliği olmasıdır.

İnsan haklarına saygısızlık, artık, geri kalmış, gelişmemiş, kabilelere mahsusdur. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin kabul ve ilanını üzerinden, 60 yıl geçti. Ama hala, ihlaller maalesef bir takım ülkelerde sistematik olarak devam etmektedir. Bu da bazı ülkelerin hukuka, demokrasiye karşı bakış açılarının henüz değişmediğini göstermektedir.

Söz konusu bu değişimi, henüz gerçekleştirememiş ülkelerden biri de Yunanistan’dır. Azınlığın bir çok problemi hala çözülmemiş olmamakla beraber, bu problemler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşınmış, ama hala bir çözüme ulaşılamamıştır.

Ama bu böyledir…. Sen bir Yunan vatandaşı olarak, ülkenden beklemiş olduğun desteği ve ilgiyi göremediğin zaman, sorunlarının çözümünü diş mercilere havale edersin. Dış merciler de Azınlık hakkında İnsan ve Azınlık Hakları’nı Koruma nezninde karar verirler ve Yunanistan’ı yükümlülük altına sokarlar. Bu durumda tabii ki vatandaşı olduğumuz ülkemiz Yunanistan’ın, Azınlık problemlerini çözmekte ne kadar aciz olduğunu simgelemektedir. Eğer Yunanlı yetkililer, Azınlığın problemlerini iç hukukla, İnsan ve Azınlık Haklarına uygun bir şekilde çözebilme özelliğine sahip olabilseydiler, bu kronikleşmiş problemin diş mercilere taşınmasına fırsat kalmazdı. Yunan devletinin bu problemi çözememesi veya çözmek istememesi neticesinde aslında kendisini sorgulaması gerekmektedir. Bu durumda kabul edilmesi gerekli tek bir problem varsa, o da Azınlık Hakları ihlalleridir ve bunun da ülkemiz Yunanistan tarafından kabul edilmesi gerekmektedir.

Ülkemiz Yunanistan’da, bu problemin çözümünde rol üstlenecek en güçlü organlar, siyasi partilerdir. Ama maalesef, siyasi partilerin Azınlık sorunlarına karşı duyarsızlıkları, dün olduğu gibi bugün de devam etmektedir. Bu kronikleşmiş problem de İnsan Hakları, Azınlık Hakları, Temel Özgürlükler, Demokrasi ve Barış’a gölge düşürecek unsurlar olmakla beraber, Yunanistan’ın politik çevreleri adına üzücü ve esef verici bir harekettir.

Bizler bölge insanları ve Azınlık mensupları olarak ülkemiz Yunanistan’ın Azınlık konusunda yeni politikalar ve daha demokratik politikacılar üretmesini talep etmekteyiz. Çünkü artık eski, geçerliliğini yitirmiş ve kalıplaşmış politikaların dışına çıkma zamanı geldi geçti bile. Zaman değişim zamanıdır…

Bugün insanımızın, devlete ve siyasetçilere duyduğu güvensizliğin kaynağı da, ülkemiz Yunanistan’ın beklenen ve arzu edilen bu değişimi hala değişik nedenlerden dolayı gerçekleştirememiş olmasında yatmaktadır. Değişim geciktikçe, toplum ile siyasi yönetim arasındaki mesafe ve sıcaklık her geçen gün daha da büyümekte ve etkisiz hale gelmektedir. Yöneticiler, değişime hala direnerek ve önüne demir perde çekerek, hiç bir çözüm elde edemeyeceklerini bu güne kadar görmüşlerdir ve ilerisini de bu mantık nezninde algılamaları ve görmeleri gerekmektedir. Bir ülkede artık Hukuk Devleti işlevini yitirmiş ise, o ülkede hukuka ve demokrasiye duyulan güven de, derinden sarsılır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ