Artık Susmamalıyız..!

Cafer Hasan

Günümüzde, özgürlüklerin ve hakların en geniş anlamda kullanıldığı bir dünyada yaşıyoruz…Bu köşedeki yazılarımda, sıklıkla değindiğim konulardan biri de, uluslararası anlaşmalar ve Avrupa Birliği hukukunun bizlere sağladığı haklardır. Bir bölümünü anlatabildiğimiz bir bölümünü ise anlatamadığımız bu söz konusu hakların kullanımı, kesinlikle kimse tarafından engellenemez….

Geçen haftaki yazımın son bölümünde de dile getirdiğim gibi, duygularımızın gelgitleri içinde, karasız kalmamalıyız. Aksine , geçmişten gelen ve de AB sayesinde ortaya çıkan haklarımızın savunulmasında, alınmasında, geleceğe dair bir planımız olmalı ve ne yapmamız gerektiği konusunda, karasız kalmamalıyız… Son 35 yılı , karmaşalar içinde geçen azınlığımızda, bu gelinen nokta itibarıyla, tüm bireylerin sesinin daha gür ve özgür bir şekilde çıkması gerektiğine inanıyorum . Büyük çoğunluğu çiftçi olan kardeşlerimizin , ürettikleri ürünler , hayal bile edilemeyecek derecede düşük fiyatlarla satın alınıyorsa, bu gerçekten de azınlığımız açısından hafife alınamayacak başlı başına bir olaydır. Güneşi, denizi, toprağı ve tarihiyle  büyük zenginliğe sahip olan bir ülkede, halkın bir bölümünün ekonomisini çökerterek, onları yoksulluğa, açlığa sevk etmek isteyenlere karşı, Bati Trakya Türkü artık susmamalıdır. Bir derinlemesine düşünün bakalım. Aklınız mantığınız ve sağduyunuz hiçbir şey yapmadan durmanıza izin veriyor mu?

Biz azınlık insani olarak, haklarımızı  arama konusunda hep yetersiz kaldık veya gücümüz sınırlı olduğu için, ancak bu kadarını yapabildik. Bölgemizde, insanımıza karşı yapılan bazı adaletsizlikler, zaman zaman, uluslararası kuruluşların bile eleştirilerine konu olmuştur. Bu nedenle azınlığımızın en temel insani haklarını ve sorunlarını daha güçlü tartışmak zorundayız. Bir çok platformlarda, özellikle de uluslararası kurultaylarda aldığımız kararların ne kadarını hayata geçirebildik? Yeterince iyi örgütlenebildik mi ? Uluslararası örgüt ve kuruluşlarla yakınlığımız ve diyaloğumuz hangi noktada?

Bana göre Bati kurumları ile sağlıklı çalışmalar yapamadık. Demokrat, olaylara vakıf ve vizyon sahibi kişilere, ne yazık ki bu meclislere yeterince başvuramadık. Biz azınlık olarak, başka ülkelerdeki gruplar gibi, sorunlarımızı sokaklara, meydanlara taşıyarak, sorumsuzca kavga etmedik. Daima hukuk çerçevesinde, barışçıl, demokrat ve yasal yollardan sorunlarımıza çare aradık ve de sadece bu yolla çözüme ulaşacağımıza inandık,  inanmaya da devam ediyoruz. Ancak yaşanan gelişmeler karşısında, demokratik tepkilerimizi, birlik ve beraberlik içerisinde daha güçlü olarak ortaya koymaktan çekinmemeliyiz. Ne demiş atalar:“ Ağlamayan çocuğa, meme vermezler…“

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ