Geçtiğimiz günlerde, Batı Trakya’da faaliyet gösteren Tarım Hayvancılık Araştırma Enstitüsü’nün organize ettiği Uluslararası İşadamları buluşması’nın Gümülcine’de gerçekleşmiş olması, büyük bir başarıdır, İnşallah bu alandaki çalışmalar, bundan sonra da devam eder…

Topluma, özellikle de gençlere ekonominin önemini anlatmak, onların bu konuda bir bilince sahip olmasını sağlamak, tüm kuruluşlarımızın başlıca sorumluluktan arasında olmalıdır. Çünkü, bir ülkenin, bir toplumun her alandaki etkinlik derecesi, sahip olduğu ekonomik güce bağlıdır. Hatta günümüzde, bir ülkelerin sahip olduğu ekonomik güç, dış politikada, o ülkenin sahip olduğu askeri gücünden bile, daha etkilidir…

Bugün toplumumuzda ekonomi eğitimi almış veya ticaret alanında başarıyla faaliyet gösteren, onlarca gencimiz var. Eğer bu gençleri iyi organize edersek ve tecrübelerinden faydalanabilirsek. toplumumuzun geleceğim, garanti altına almış oluruz… Unutmayalım ki bir toplumun en değerli unsuru, eğitimli ve yetişmiş gençlerdir…

Bir toplumda gençlik, hedefsiz ve başıboş bir şekilde yanlış yollara sapıyorsa, bunda en büyük sorumluluk, onları gerektiği şekilde sahiplenmeyen ve değer vermeyen yöneticilerdir… Ve maalesef bizdeki yöneticilerin bir kısmı maddi hırs, bir kısmı ise makam – mevki sevdası uğruna birbirleriyle kavga ederken, bugüne kadar gençlerimizin nereye gittiği ile. hiç ilgilenmediler. Çoğu halen daha, gençlerimizin gittiği yolun, farkında bile değiller!.. Şimdi tüm bunlara bir de. toplumu temsil etme iddiasındaki kişilerin. Yunan makamları nezdinde Azınlığın kimliğine çağrışım yapmaktan dahi kaçınıyor olmalarını eklersek, gelecek açısından durumumuzun hiç de iç acı olmadığını, söyleyebiliriz.

Bizim insanımızın büyük bir bölümü, tarım sektöründe varlık göstermektedir. Ayrıca bir de küçük çapta, esnaf grubumuz vardır.

Tarım kesimindekiler, tütün ve pamuk olmak üzere iki ürüne hapsoldukları için, bugün ekonomik krizin de etkisiyle, zor günler geçirmektedirler. Yine esnafımız durumu da, çiftçilerinkinden pek farklı değildir… Uygulanan ayrımlar nedeniyle, uzun yıllar kredi kullanamayan, üstüne üstlük bir de kimi maliye cezaları ile boğuşa esnafımız, yaşanan krizle birlikte, bugün ciddi anlamda nakit sıkıntısı yaşamaktadır.

Elbet, yaşanan krizin çözülmesi için ehil insanlar tarafından, bazı çözümler üretmek gerekiyor, örneğin çiftçilerimiz, tütün ve pamuk dışında, seracılığa ve hayvancılığa da yönlendirilebilir. Bu alanlardaki Avrupa Birliği programlarından yararlanılmak için de. okumuşlarımızın gerekli araştırmaları yapması gerekmektedir.

Tabi bizim toplumdaki en büyük sıkıntılardan biri de, fakülte mezunu gençlerimizin çoğunun, Batı Trakya’da çalışma alanı bulamaması ve bunun sonucunda da, Türkiye veya bazı Avrupa ülkelerine göç etmesidir. Hal böyle olunca. Türkiye-Yunanistan veya Yunanistan-Almanya arasında kalan insanlarımız. nereye ve nasıl yatırım yapabilecekleri konusunda tereddütte kalarak, yatırımlarını paylaştırmak zorunda kalmaktadırlar. Haliyle, bu koşullardaki insanımızdan büyük gelişmeler beklemek de, hata olur.

Evet; Yunanistan’ın ekonomik durumu ortada. Siyasilerin beceriksizliği yüzünden, ülke uçurumun kenarına geldi ve bunun bedelini de şimdi dar gelirli halk ödüyor. Ancak tüm bunlara rağmen, umutsuzluğa da gerek yok! Siz bugüne kadar hiç iflas etmiş ve haraç – mezat satılmış bir ülke gördünüz mü; duydunuz mu?

Onun için umudu korumak ve çalışmak gerekiyor. Ülkenin bütün ezilen kesimlerinin, azınlığı – çoğunluğu, ayrışmayı bir kenara bırakıp, bütünleşerek mücadele etmesi, çalışması – üretmesi gerekiyor. Zaman, ülkenin geleceği için ayrı ayrı pençelerden değil; aynı pencereden bakma zamanıdır!