Ülkemizdeki Mevcut Demokrasi Azınlığımız İçin de Geçerli Olmalıdır…

Cafer Hasan

Evet efendim… Mademki, demokratik bir ülkede yaşıyoruz, o zaman bu demokrasinin nimetlerinden Azınlığımız da, eksiksiz olarak yararlanmalıdır…

Demokrasinin temel güvencesi, örgütlü toplumdur. Bu nedenle tüm demokratik ülkelerde toplumu oluşturan kişiler, kanunlar çerçevesindeki çeşitli amaclarla bir araya gelip örgütlenmekte, özgürdürler… Zaten demokratik ülkelerin anayasalarında da, Dernekler, Sendikalar, Vakıflar ve siyasi partiler ile ilgili, bunların kuruluşunu ve yönetimini düzenleyen, kanunlar vardır, Aynen, demokratik bir yönetim biçimine sahip ülkemiz Yunanistan’da, olduğu gibi…

Diğer yandan, unutulmamalıdır ki, katılımcı demokrasilerde sivil toplum örgütleri, toplumların ortak sıorunlarının çözümünde, her zaman etkin rol üstlenirler…

Hiç kuşku yok, ülkemiz Yunanistan’da anasayla güvence altına alınmış olan demokratik haklar, ülkenin bir vatandaşı olan Azınlığımız için de, eşit bicimde geçerli olmak zorundadır. Bu çerçevede de, Azınlığımızın, istediği şekilde hiç bir kısıtlama ve engel ile karşılaşmadan, özgürce örgütlenebilmesi gerekir… Ancak tabii, Azınlığın sağlıklı bir şekilde örgütlenebilmesi de, kendi içinde örgütlenme özgürlüğünün, hayata geçirilmesi ile mümkündür… Halk arasında demokrasinin gerçek anlamda işlerlik kazanması ve toplumsal huzurun sağlanması, her kesimin görüşlerine saygı duymaktan geçer…

Bugün, Yunan vatandaşı olan Batı Trakya Türk Azınlığı’nın, acilen çözüm bekleyen, birçok sorunları vardır… Olaya yanlız bir cepheden bakmak, yeterli ve doğru değildir. Ne yazık ki, gelmiş – geçmiş tüm iktidar partileri, özellikle Azınlık söz konusu olunca, hep birbirine pararel politikalar izleyerek, aynı sistem ve düzenin partileri olduklarını, ortaya koymuşlardır…

Şimdilik, geçmiş tercübelerden olduklarını, yeni kurulmuş PASOK hükümeti hakkında herhangi bir değerlendirme yapmak için, bana göre henüz  çok erken. Yeni hükümet ile birlikte parlementoya seçilmiş olan milletvekillerinin bütük bir çoğunluğunun, hiç veya çok az bir siyasi geçmişi bulunması dolayısıyla, kendilerini özgür ve bağımsız olarak değerlendiriyor, ve Azınlıkla ilgili önlerine gelen her hareket edeceklerine olana inancımızı, toplum olarak, halen koruyoruz.

Evet belki PASOK büyük bir seçim başarısına imza atarak iktidar koltuğuna oturdu, ama, esas olan, bundan sonraki 4 yıllık süreçte imza atacak oldukları icraatlar ve bunların sağlayacağı başarılar… Dolayısıyla 4 yıl sonra Azınlığın sorularının boyutunun da, nerede ve nasıl olacağını, bize ancak zaman gösterecek…

Yani, Azınlığın Örgütlenmesi Özgürlüğü sağlanmadığı ve, bütün ülke vatandaşlarının eşit haklara sahip olabilecekleri noktasında, bir zihniyet değişikleri olmadıkça, ne ülke rahat olur, ne de, var olan Azınlık sorunları, doğru bir çizgide çözülür…

Yunanlı siyasetçilerin, kendilerine hiçbir şey kazandırmayan, küçük ve inçe hesaplardan, artık vazgeçmeleri lazım, Zaten ançak, o zaman gerçekleri görebilirler. Yoksa şimdi olduğu gibi, Yunanistan her ne kadar demokratik bir ülke olarak tanımlansa da, eğer demokrasi, Azınlık konusunda da geçerli kılınamazsa, o zaman bu demokratlık, uluslararası alanda hiçbir zaman geçerli olmayacağı gibi, Batı Trakya Türk’leri açısından da, fazla bir anlamın ifade etmeyecektir…

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ