Batı Trakya`yı Sosyopolitik Açıdan Değerlendirme – Bölüm 5

Mustafa Geveli

Batı Trakya’da Avrupa Birliği  Sübvansiyonlarının Etkisi

Avrupa Birliği’nin verdiği fonlar, AB üyesi ulusal devletlerin yerel mercileri vasıtasıyla dağıtılmaktadır. Fakat Avrupa Komisyonu prim alma hakkı bulunan bazı kurumlara (şirketlere, çıkar gruplarına, devlet denetimine tabi olmayan baskı gruplarına) doğrudan primleri verebilmektedir.

Avrupa Birliği’nin Yunanistan’a 2007-2013 yılları arasında Avrupa Ekonomik Kalkınma Politikası çerçevesinde toplam 20.420.000.000 Euro vermesi öngörülmüştür. Bu ekonomik yardım tutarından 19.575.000.000 Euro ekonomiyi düzeltme politikaları çerçevesinde ve 635.000.000 Euro da bölgesel rekabeti arttırma ve işsizlik hacmini düşürme politikaları çerçevesinde kullanılması amacıyla verilmektedir. Avrupa Birliği’nin göndereceği ekonomik yardım paketine Yunanistan’ın projeler bazındaki katkısınında 6.169.000.000 Euro tutarında olacağı kesinlik kazanmış durumdadır. Ekonomik yardım paketinden yararlanacak bölgelerin içine Doğu Makedonya ve Batı Trakya bölgeleride dahildir. 2007 ile 2013 yılları arasında verilecek olan ekonomik yardım kapsamına, fonların dağıtılacağı bölgeler göz önüne alındığında 10.160.000 Yunanistan vatandaşı, yani Yunanistan nüfusunun %92,2’si dahil edilmiştir. Bu rakama hala AB yardımı alan fakat yeni düzenlemeyle AB prim bölgesi dışında kalmış bölgelerde yaşayan 6.130.000’lik nüfusda dahildir. 2000-2006 yılları arası AB ekonomik yardım paketinden yararlananlar Yunanistan nüfusunun tamamını kapsamamıştı ve ekonomik yardım paketinin dışında kalan bu nüfusun büyük bir kısmı “Birincil Hedef Bölgeler” olarak adlandırılan bölgelerde yaşamaktaydı.

Doğu Makedonya ve Batı Trakya bölgelerinin 2007-2013 yılları arasında 4. ekonomik yardım paketinden alacağı pay yıllık periyodlar halinde düzenlenmiştir. Bu miktar toplam 2.675.000.000 Euro olup, 2007’de 430.161.700 Euro, 2008’de 415.463.615 Euro, 2009’da 400.005.543 Euro, 2010’da 383.762.961 Euro, 2011’de 366.710.676 Euro, 2012’de 348.822.792 Euro, ve son olarakta 2013’te 330.072.713 Euroluk taksitler halinde AB’den Yunanistan’a Batı Trakya ve Makedonya bölgelerinde dağıtılması şartıyla gönderilecektir.
2007 ile 2013 yılları arası bölgeye gönderilecek olan AB yardım fonlarından yıllık döküm aşağıdaki tabloda ayrıntılı olarak verilmiştir:

 

Yıl

Yıllık AB Bölgesel Yardım Miktarı (Euro)

2007

430.161.700

2008

415.463.615

2009

400.005.543

2010

383.762.961

2011

366.710.676

2012

348.822.792

2013

330.072.713

Toplam

2.675.000.000

Tablo 1: Doğu Makedonya-Batı Trakya bölgesine 2007-2013 ekonomik yardım dökümü

Kaynakça: http://ec.europa.eu/regional_policy/atlas2007/fiche/gr_en.pdf

Avrupa Birliği’nden gönderilecek ekonomik yardımın 5 hedef doğrultusunda dağıtılacağı belirtilmektedir. Bu hedefler ekonomik ve toplumsal bazda olmak üzere 2 alt gruba ayrılmaktadır. Ekonomik bazda olan hedefler, dış yatırımların bölgeye akışını sağlamak, iş hacmini ve üretim verimliliğini arttırmak, bölgenin turistik açıdan arz gücünü arttırmak olarak sıralanmaktadır. Diğer hedefler ise eğitim kalitesinin yükseltilmesi, AR-GE ve teknoloji ağırlıklı yatırımların arttırılması, bilgisayar, iletişim ve yeni teknoloji sektörlerine yatırımın arttırılması, üretim süreçlerine toplumsal katılımın arttırılması, etkin ve uzun vadeli bir sosyal sağlık sisteminin yapılanması, kadın ve erkek arasındaki farkların ekonomik, sosyal gelişme ve istihdam açısından azaltılması, alt yapı çalışmalarının hızlandırılması, bölgenin yenilenebilir ve çevre korumasına duyarlı enerji donanımının arttırılması ve enerji ihtiyacının karşılanması, etkili çevre politikalarının uygulanmasına yönelik yatırımların arttırılması olarak belirlenmiş durumdadır.

Görüldüğü gibi 2007-2013 arası verilecek olan AB fonları enerjiden toplumsal katılıma ve teknolojik gelişmeden kadınların erkeklerle istihdam açısından ve toplumsal hayatta tam anlamıyla eşitliğini sağlayacak projelere kadar geniş bir alana yayılmış bulunmaktadır.
AB Komisyonu Birlik içinde üye ülkelere ait, küçük ve orta çaptaki işletmeleri de primlerle desteklemektedir. Bu primler AB’nin doğrudan (direct) yada dolaylı (indirect) fonlarından ve değişik şekillerde (prim, kredi, ve garanti fon) verilmektedir.

Batı Trakya ekonomisinin Yunanistan Gayri Safi Yurt İçi Hasılasında (GSYİH) dengeli rol oynayabilmesi ve azınlık ekonomisinin bölge ve Yunanistan içindeki rekabette yerini alması gerekmektedir. Bölgenin ekonomik büyümesi birinci hedef olmalıdır. Bunun için de ancak yüksek istihdam, sabit enflasyon, dış ticaret dengesi ve konjonktürel değil sabit ekonomik büyüme bölge ekonomisinin refah seviyesine erişmesine katkı sağlayabilir. Bu noktada, bu çalışmanın daha anlaşılabilir olması açısından, bölge ekonomisinin durumunu Yunanistan ekonomisi ile karşılaştırarak açıklayabilmek amacıyla Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın matematiksel tanımını vermekte fayda vardır:

GSYİH=Tüketim+Yatırım+Devlet Sübvansiyonu+Dış Ticaret Dengesi (İhracat-İthalat)

Batı Trakya Türk Azınlığı’nın belirli bir tüketim hacmi ve bölgeye taraflıda olsa yatırımlar mevcuttur ama Türkiye veya Azınlık orijinli sermayeye dayanan yatırım çok azdır. Adil dağıtımdan muaf tutulmuş devlet primleri olmasına rağmen bölgenin kalkınamaması bölgedeki halkın, ekonomik çıkarlar ve devlet politikalarının gölgesi altında, eşit ekonomik pay dağılımına dayanmayan yapılaşmasının doğal bir sonucudur. Büyüme için gerekli toprak, iş, sermaye ve dış ticaret dengesini oluşturan unsurlardan Batı Trakya’da mevcut olanı sadece topraktır. Bunun düzelmesi, diğer faktörlerinde dengelenmesi anlamına gelmektedir. Bölgenin tam olarak kalkınması için ESF fonlarıyla sağlanan yardımların dışında yerel mercilerede çok büyük görevler düşmektedir. Yerel yönetimler vergi indirimleriyle ve şirketlerin bölgeye ilgi duymasını sağlayacak teşvik politikalarıyla bölge kalkınmasına yardımcı olmalıdırlar. Bir başka deyişle, Yunanistan Hükümeti’nin yabancı sermayenin Batı Trakya’ya akışını sağlayacak düzenlemeleri daha etkin bir biçimde hayata geçirmesi gerekmektedir.

 

Yıllar

2000

2001

2002

2003

2004

GSYİH (Euro)

4990.8

5233.5

5418.9 (p)

5733.8 (p)

6173.6 (p)

Tablo 2: Doğu Makedonya-Batı Trakya bölgesinde 2000 – 2004 yılları arası kişi başına düşen GSYİH

(P): Geçici veriler

Kaynakça: http://epp.eurostat.ec.europa.eu/portal/page?_pageid=1996,39140985&_dad=portal&_schema=PORTAL&screen=detailref&language=de&product=Yearlies_new_regio&root=Yearlies_new_regio/F/fa/fab/fab10000

Tablo 2’den de anlaşılacağı gibi, bölgesel GSYİH yıllara göre düzenli bir artış göstermektedir.

“Gayri Safi Milli Hasıla” (GSMH) ise bir ülke vatandaşlarının bir yıl içinde ürettikleri toplam mal ve hizmetlerin, belli bir para birimi karşılığındaki değerinin toplamıdır. “Vatandaşlık” ayrımıyla belirtilen fark ise Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH)’nın o ülkede faaliyet gösteren yabancı ülke yurttaşlarının ürettiği nihai mal ve hizmetleride kapsamasıdır.“ Bu noktadada yine anlaşılabilir olması açısından Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH)’nın matematiksel tanımını vermek yararlıdır:

„GSMH=GSYİH (Tarım + Sanayi + İnşaat + Ticaret + Ulaştırma, Haberleşme + Mali Kuruluşlar + Konut + Kamu ve Özel Hizmetler Toplamı + İthalat Vergisi) + Net Dış Dünya Faktör Gelirleri“

2013’ten sonra Yunanistan’da Batı Trakya bölgesi tarım primlerinden muaf tutulacaktır. Nedeni ise AB’ye giren 15 yeni ülkenin Gayri Safi Milli Hasılalarının (GSMH) ortalamasının bir hayli düşük olması ve bu durumun Avrupa genelindede GSMH’nin düşmesine neden olmasıdır. Böylece Batı Trakya bölgesi otomatik olarak AB içinde zengin veya AB içinde yeni katılan ülkelerdeki düşük gelirli bölgelerin yanında yüksek gelirli bölge durumuna geçmiştir. Aslında bu reel bir zenginlik ifade etmediği gibi Batı Trakya’nın bu şekilde göreceli olarak zenginleşmesi ve göreceli bir refah düzeyine yükselmesi, bölgeye gönderilmesi gereken AB tarım primlerinin kesilmesi anlamınada gelmektedir. Yunanistan’a Avrupa Birliği’ne tam üye olduğu yıldan, yani 1981’den bu yana 100.000.000.000 Euro dolayında ekonomik yardım gönderilmiş ve bu yardımların çok büyük bir bölümü tarımda ve alt yapı çalışmalarında kulanılmıştır. AB’nin üye sayısı 15 iken Yunanistan’ın GSMH’si ekonomik gücü daha yüksek olan Almanya, Fransa, Hollanda ve Belçika gibi diğer AB üyesi ülkelerinkine oranla oldukça düşüktü. AB’nin 2004’teki genişlemesinden sonra ve AB’ye Yunanistan’ın GSMH’sinden daha düşük GSMH’ye sahip ülkelerin üye olmasının ardından, bu durum ülkenin GSMH’sinin göreceli olarak AB ortalamasının üzerine çıkmasına sebep olmuştur.

AB GSMH’sini %100 bazında değerlendirecek olursak, Yunanistan’ın 2004 yılındaki GSMH’si %82 oranındadır. Bu Yunanistan GSMH’sinin AB standartlarının ortalarında olduğunu göstermektedir. Bir ülkenin veya bölgenin refah düzeyini Alım Gücü Endeksi ile de ölçebiliriz. Yine anlaşılabilir olması açısından Alım Gücü Endeksi (Purchasing Power Standard) olarak bilinen bu veri şu şekilde hesaplanır:

Alım Gücü= Enflasyonlu (Nominal) Gelir/ Enflasyon Oranı

Enflasyon göstergesi arttıkça nominal gelir düşüşü yaşanır ve bu alım gücünü negatif yönde etkiler.

Kimi ülkelerde nominal gelir düşük olabilir. Fakat o ülkelerde pahalılık oranınında düşük olmasından dolayı ülkedeki alım gücü tatmin edici seviyededir. Kimi ülkelerdede aksine nominal gelir yüksek, fakat pahalılık oranınında aynı seviyelerde olmasından dolayı alım gücü düşüktür. Alım gücü düşük olan bölgelerin kalkınması için modern makroekonomik teorilerdende tam anlamıyla yararlanılamaz. Örneğin Keynes Teorisi’ndeki talebi yükseltici politikaların uygulanabilmesi için arzın çeşitlendirilmesi gerekmektedir. Fakat arzın çeşitlendirilmesininde alım gücünün düşük olduğu zamanlarda büyük bir fayda sağlayamayacağı aşikardır. Keynes Teorisi’nin uygulanabilmesi için tasarruf amacıyla toplanmış paranın tüketime yönlendirilmesi gerekmektedir.

Yunanistan, 1989-1993, 1994-1999 ve 2000-2006 yılları arasında Avrupa Birliği’nden aldığı AB Yapılaşma Fonlarından Atina bölgesi, Selanik ve Orta Makedonya bölgesinden sonraki üçüncü büyük miktarı Doğu Makedonya ve Batı Trakya Bölgesine aktarmıştır. Bu 13 parçaya bölünmüş bölgelerin arasında Yapısal Fonlardan (Community Support Framework) en çok faydalanan üçüncü bölgede Doğu Makedonya-Batı Trakya bölgesidir.

Batı Trakya bölgesinde yapılan EUROREG çalışması Avrupa’ya entegrasyonu hızlandıran bölgesel değişimleri, azınlık haklarındaki değişimlerin azınlıkların kalkınma çerçevesindeki siyasi ve ekonomik entegrasyonuna etkilerini, toplumlararası işbirliğini, yurttaşların ekonomik ve sosyal hayata katılımını, vatandaşlar arasındaki eşitliğin sağlanıp sağlanamadığını ve milliyetçi siyasi akımların gerileme hızını incelemektedir.

3 numaralı grafikte görülebileceği gibi Avrupa Birliği’ne 15 ülke üye iken GSYİH, örnek olarak verdiğimiz kuramsal rakamlara dayanan %70’lerde bulunmaktadır ve AB içindeki bölgesel refah düzeyide belli bir seviyededir. Fakat Avrupa Birliği’nin üye sayısı 27’ye çıktıktan sonra ve yeni giren ülkelerin refah düzeyleri düşük olduğundan, Batı Trakya bölgesinin refah düzeyide AB ortalamasının üzerine çıkmıştır

Η Επιρροή των Ευρωπαϊκών Επιχορηγήσεων στην Δυτική Θράκη

Οι οικονομικές βοήθειες από το ευρωπαϊκό ταμείο, διανέμετε στα εθνικά κράτη της Ε.Ε. από τους τοπικούς παράγοντες. Αλλά η Ευρωπαϊκή Επιτροπή μπορεί να δώσει οικονομική βοήθεια σε επιχειρήσεις, οργανώσεις, σωματεία και ινστιτούτα που διαθέτουνε το δικαίωμα να πάρουνε ευρωπαϊκή επιχορήγηση.

Η Ε.Ε. αποφάσισε να δώσει στην Ελλάδα μεταξύ 2007-2013 μέσα στα πλαίσια της Πολιτικής της Ευρωπαϊκής Οικονομικής Ανάπτυξης στο σύνολο 20.420.000.000 Εύρο. Από αυτό το σύνολο τα 19.575.000.000 Εύρο δοθήκανε με στόχο την βοήθεια οικονομικής βελτίωσης και τα 635.000.000 Εύρο είχανε στόχο την αύξηση της τοπικού οικονομικού ανταγωνισμού. Η χρηματική συμβολή της Ελλάδας στο οικονομικό πακέτο της Ε.Ε. καθορίστηκε να είναι 6.169.000.000 Εύρο. Οι περιοχές που θα επωφεληθούνε από το οικονομικό πακέτο ήτανε επίσης και η περιφέρεια Ανατολικής Μακεδονίας και Θράκης. Το σύνολο του πληθυσμού στην Ελλάδα που θα είχε όφελος από της ευρωπαϊκές επιχορηγήσεις μεταξύ 2007 και 2013 σύμφωνα με τις περιοχές ήτανε 10.160.000 κάτοικοι και αυτό αντιστοιχούσε σε %92,2 του πληθυσμού της χώρας. Στην στατιστική αυτή ανήκουνε και οι 6.130.000 κάτοικοι της χώρας που με τις νέες διατάξεις δεν ανήκουνε πλέων στις περιοχές πριμοδότησης της Ε.Ε. Το οικονομικό πακέτο του 2000-2006 δεν περιείχε όλο τον ελληνικό πληθυσμό, όπου μεγάλο μέρος του πληθυσμού αυτού ζούσε στις περιοχές “Περιοχές Πρώτης Επιλογής”.

Το μερίδιο που θα πάρει η Ανατολική Μακεδονία και Θράκη από το 4. οικονομικό πακέτο που θα διανεμηθεί για την χρονική περίοδο 2007-2013  έχουνε προσδιορισθεί κατά χρονικά διαστήματα και στο σύνολο θα ισούται με 2.675.000.000 Εύρο και θα διαιρεθεί σε ακόλουθα χρονικά διαστήματα: Το 2007 θα είναι 430.161.700 €, το 2008 θα είναι 415.463.615 €, το 2009 θα είναι 400.005.543 €, το 2010 θα είναι 383.762.961 €, το 2011 θα είναι 366.710.676 €, το 2012 θα είναι 348.822.792 € και το 2013 θα αντιστοιχεί στο ποσό των 330.072.713 €.
Ο παρακάτω πίνακας δείχνει την διανομή των επιχορηγήσεων για 2007-2013:

 

Έτος

Ποσότητα σε (Εύρο)

2007

430.161.700

2008

415.463.615

2009

400.005.543

2010

383.762.961

2011

366.710.676

2012

348.822.792

2013

330.072.713

Σύνολο

2.675.000.000

Πίνακας 1: Η Λίστα των Επιχορηγήσεων για την περίοδο 2007-2013

Πηγή: http://ec.europa.eu/regional_policy/atlas2007/fiche/gr_en.pdf

Η οικονομική βοήθεια από την Ε.Ε. θα διανεμηθεί κάτω από πέντε πρωταρχικούς στόχους.  Αυτοί οι στόχοι θα χωρίζονται και σε δύο ομάδες ανάλογα με την οικονομική και την κοινωνική βάση. Οι στόχοι οικονομικής εμβέλειας έχουνε στόχο τις επενδύσεις εξωτερικών προελεύσεων, την αύξηση της απασχολήσεις και της παραγωγικότητας και της τουριστικής προσφοράς στις περιοχές. Ενώ οι άλλοι στόχοι αποσκοπούνε στην αύξηση της εκπαιδευτικής ποιότητας, στην αύξηση των επενδύσεων στις τεχνολογίες, όπως στους κλάδους των υπολογιστών, τηλεπικοινωνιών και νέων τεχνολογιών, στην ίδρυση μιας αποτελεσματικής και μακροπρόθεσμης κοινωνικής πρόνοιας και στο σύστημα υγείας, στην ελαχιστοποίηση της οικονομικής και κοινωνικής διαφοράς μεταξύ του άνδρα και της γυναίκας, στα έργα υποδομών και οικολογικών ενεργειακών εγκαταστάσεων.
Όπως περιγράφετε και στον παραπάνω πίνακα οι ευρωπαϊκές επιχορηγήσεις στην περίοδο 2007-2013 θα περιλαμβάνουνε θέματα από ενεργειακά ζητήματα μέχρι και την κοινωνική πρόνοια, από τεχνολογικές επενδύσεις μέχρι και τις ρυθμίσεις για την οικονομική και κοινωνική ισότητα των δύο φύλων.

Η Ευρωπαϊκή Επιτροπή θα επιχορηγεί επίσης και τις μικρομεσαίες επιχειρήσεις στις χώρες της Ε.Ε. Αυτές οι πριμοδοτήσεις δίνονται από την Ε.Ε. με άμεσο (direct) ή με έμμεσο (indirect) τρόπο σε μορφή (πριμ, δανείου και εγγυήσεων).

Για να μπορεί να παίξει η Θράκη στο Ακαθάριστο Εγχώριο Προϊόν (ΑΕΠ) της Ελλάδας ένα σταθεροποιητικό ρόλο, πρέπει η μειονοτική οικονομία να πάρει μια βάσιμη και θετική θέση στον οικονομικό ανταγωνισμό της χώρας. Η οικονομική ανάπτυξη της περιοχής πρέπει να είναι ο πρώτος και ο καθοριστικός στόχος. Για την επίτευξη του πρέπει εφαρμοστούνε εθνικές οικονομίες πολιτικές που θα αποσκοπούνε στην ολική απασχόληση, στον σταθερό πληθωρισμό, την σταθερότητα μεταξύ των εξαγωγών και εξαγωγών και σε αποτελεσματικές μεθόδους διοικήσεων των μικρομεσαίων επιχειρήσεων. Στο σημείο αυτό είναι θετικό και ο ορισμός του Ακαθάριστου Εγχώριου Προϊόντος:

Ακαθάριστο Εγχώριο Προϊόν=Κατανάλωση+Επένδυση+Κρατική Επιχορήγηση+Ισοζύγιο μεταξύ Εισαγωγών-Εξαγωγών.

Αν και υπάρχουνε μερικές επενδύσεις στην Θράκη, οι επενδύσεις αυτές δεν είναι μειονοτικής προελεύσεως. Η κρατική πριμοδότηση που έχει κρατηθεί μακριά από την δίκαιη διανομή, έχει προκαλέσει μια μονομερής ανάπτυξη της περιοχής αλλά και των ανθρώπων που ανήκουνε σε διαφορετικές εθνικές ομάδες υπό την σκιά των εθνικών συμφερόντων. Οι παράγοντες για την οικονομική ανάπτυξη όπως το έδαφος, η εργασία, το κεφάλαιο και η σταθερότητα των εξαγωγών και των εισαγωγών υπάρχει στην Θράκη μόνο το καλλιεργήσιμο έδαφος και το εργατικό δυναμικό. Αυτό απαιτεί την βελτίωση και την σταθεροποίηση των παραγόντων. Σε αυτό το σημείο πέφτει μεγάλη υποχρέωση στους τοπικούς αρμόδιους που είναι αρμόδιοι τις διανομής των ευρωπαϊκών επιχορηγήσεων. Οι τοπικοί αρμόδιοι μπορούνε να βοηθήσουνε στην παρούσα οικονομική κατάσταση με μειωμένους φορολογικούς συντελεστές και προώθηση των επενδυτικών δραστηριοτήτων. Με άλλα λόγια η προώθηση του ξένου κεφαλαίου στην Θράκη για την Ελλάδα είναι πέρα από υποχρεωτική.

 

Έτη

2000

2001

2002

2003

2004

ΑΕΠ ()

4990.8

5233.5

5418.9 (p)

5733.8 (p)

6173.6 (p)

Πίνακας 2: Το ανά κεφαλή Ακαθάριστο Εγχώριο Προϊόν την περίοδο 2000 – 2004 στην Ανατολική Μακεδονία και Δυτική Θράκη

(P): Προσωρινά δεδομένα
Πηγή: http://epp.eurostat.ec.europa.eu/portal/page?_pageid=1996,39140985&_dad=portal&_schema=PORTAL&screen=detailref&language=de&product=Yearlies_new_regio&root=Yearlies_new_regio/F/fa/fab/fab10000

Όπως μπορούμε να διαπιστώσουμε από τον Πίνακα 2, βλέπουμε στα δεδομένα του τοπικού ακαθάριστου εγχώριου προϊόντος μια σταδιακή αύξηση.

“Ακαθάριστο Εθνικό Προϊόν” είναι το σύνολο του τζίρου που των πωλήσεων και υπηρεσιών που ανταποκρίνεται σε ένα συγκεκριμένο χρηματικό ποσό των υπηκόων  μιας χώρας στο εσωτερικό και στο εξωτερικό. Η διαφορά της “υπηκοότητας” είναι χτυπητό παράδειγμα στην θέσπιση του “Ακαθάριστο ΕγχώριουΠροϊόντος” όπου όλοι οι εργαζόμενοι που βρίσκονται και εργάζονται μέσα στα ελληνικά σύνορα, αριθμούνται στην στατιστική ως προς την μέτρηση του ακαθάριστου εγχώριου προϊόντος.

Στο σημείο αυτό, για την αποτελεσματικότερη παρουσίαση του φαινομένου αυτού:
„Ακαθάριστο Εθνικό Προϊόν=Ακαθάριστο Εγχώριο Προϊόν (Αγροτική Οικονομία+ Βιομηχανία + Κατασκευές + Εμπόριο + Συγκοινωνίες, Επικοινωνίες + Τράπεζες + Ακίνητα + Δημόσιες και Ιδιωτικές Επιχειρήσεις + Φόρος Εισαγωγών) + Καθαρό Εισόδημα Εξωτερικού Παράγοντα“
Μετά το 2013 η περιοχή της Δυτικής Θράκης στην Ελλάδα θα απαλλαχθεί από τις αγροτικές επιχορηγήσεις της Ε.Ε. Ο λόγος είναι η είσοδος των 15 νέων χωρών στην Ε.Ε. με χαμηλότερο Ακαθάριστο Εθνικό Προϊόν, που χαμήλωσε και τον ευρωπαϊκό μέσον όρο υψώνοντας αυτόματα τον μέσο όρο της Ανατολικής Μακεδονίας και Θράκης τοποθετώντας την αυτόματα σε πιο πλούσια θέση σε σύγκριση με τα νέα κράτη της Ε.Ε.
Αυτό βέβαια δεν παρουσιάζει την αληθινή όψη του προβλήματος, που δεν ανταποκρίνεται την αληθινή αύξηση του μέσου όρου. Από τότε που η Ελλάδα έχει γίνει μέλος της ΕΕ, δηλαδή από το 1981, έχουνε μπει στα κρατικά ταμεία της χώρας πάνω από 100.000.000.000 Εύρο.

Όταν τα μέλη της Ε.Ε. ήτανε 15, ο μέσος όρος του Ακαθάριστου Εγχώριου Προϊόντος της Ελλάδας ήτανε αρκετά χαμηλά από των χωρών όπως της Γερμανίας, Γαλλίας, Ολλανδίας και του Βελγίου. Μετά την εξάπλωση της Ε.Ε. το 2004, ανέβηκε και ο μέσος όρος της Ελλάδας πάνω από πολλές χώρες της Ε.Ε.
Πάνω στην γραφική δίνετε το Ακαθάριστο Εθνικό Προϊόν των ευρωπαϊκών χωρών. Εάν αξιολογούσαμε το μέσο όρο του συνόλου του Ακαθάριστου Εθνικού Προϊόντος της ΕΕ με βάση το %100, το ακαθάριστο εθνικό προϊόν της Ελλάδας το 2004 θα ήτανε %82. Αυτό δείχνει ότι το ποσοστό του ακαθάριστου εθνικού προϊόντος της Ελλάδας βρίσκετε κοντά στον μέσο όρο της Ε.Ε. Παράλληλα όμως μπορούμε να υπολογίσουμε την ευημερία μιας περιοχής μέσου του Δείκτης Αγοραστικής Δύναμης.

Για την αποτελεσματική κατανόηση του Δείκτη Αγοραστικής Δύναμης (Purchasing Power Standard):
Αγοραστική Δύναμη= Ονομαστική Αξία Εισοδήματος (υπό την Επιρροή του Πληθωρισμού)/ Ποσοστό Πληθωρισμού
Με την αύξηση του δείκτη πληθωρισμού μειώνετε αυτόματα ο δείκτης ονομαστικής αξίας εισοδήματος κάτι που επηρεάζει αρνητικά τον δείκτη αγοραστικής δύναμης.

Σε μερικές χώρες μπορεί το εισόδημα να είναι χαμηλό, αλλά λόγο του χαμηλών τιμών ο δείκτης αγοραστικής δύναμης κυμαίνετε σε ικανοποιητικά επίπεδα. Σε άλλες χώρες όμως αν και το εισόδημα είναι ψηλό, λόγο των υψηλών τιμών ο δείκτης αγοραστικής δύναμης δεν κυμαίνετε σε ψηλά επίπεδα. Οι περιοχές με χαμηλό δείκτη αγοραστικής δύναμης, δεν μπορούνε να επωφεληθούνε και από τις μοντέρνες μακροοικονομικές θεωρίες. Π.χ. στην θεωρία του Κεϊνες για να μπορούμε να ανεβάσουμε την ζήτηση, πρέπει να γίνει διαμόρφωση της προσφοράς, κάτι που είναι πάρα πολλή δύσκολο στις περιοχές όπως η Θράκη. Αλλά μια διαμόρφωση της προσφοράς δεν μπορεί να βοηθήσει σε τέτοιες περιπτώσεις στην ανύψωση της αγοραστικής δύναμης. Για την εφαρμογή της θεωρίας του Κεϊνες το κεφάλαιο των αποταμιεύσεων πρέπει να προσανατολιστεί προς την κατανάλωση.

Η Ελλάδα, μεταξύ 1989-1993, 1994-1999 και 2000-2006, μεταβίβασε μέσα στα πλαίσια των οικονομικών βοηθειών της Ε.Ε. στην περιοχή των Αθηνών, Θεσσαλονίκης, Κεντρική Μακεδονίας και στην Ανατολική Μακεδονίας και Θράκης το μεγαλύτερο ποσοστό της βοήθειας. Η τρίτη μεγαλύτερη περιοχή από τις 13 περιοχές της Ελλάδας που επωφελήθηκε από τις οικονομικές βοήθειες της ΕΕ ήτανε και η περιοχή της Ανατολικής Μακεδονίας και Θράκης.

H Ελλάδα από πλευράς αγοραστικής δύναμης με την κατά κεφαλήν αγοραστική δύναμη να διαμορφώνεται στα 12.203 Eυρώ βρίσκεται στην 18η θέση μεταξύ 40 ευρωπαϊκών χωρών.
Η εργασίες EUROREG στην Ε.Ε. έχουνε σκοπό στην συμβολή στις εξελίξεις των μειονοτικών δικαιωμάτων και την ενσωμάτωση τους στην ευρωπαϊκή οικογένεια μέσου της πολιτικής και της οικονομικής τους ανάπτυξης, και της αλληλεγγύης των κοινοτήτων. Παράλληλα όμως και στην διευθέτησης της ισονομίας και ισοπολιτείας μέσου της μειώσεις των εθνικιστικών δραστηριοτήτων στις περιοχές που εφαρμόζονται.
Όπως βλέπουμε στην γραφική 3 ότι ενώ η Ε.Ε. αποτελούτανε από 15 κράτη, το Ακαθάριστο Εγχώριο Προϊόν της Ε.Ε. θα βρισκότανε υποθετικά στα %56. Αλλά με την είσοδο των 12 καινούργιων και φτωχότερων κρατών, ο μέσος όρος του Ακαθάριστου Εγχώριου Προϊόντος της Ε.Ε. κατέβηκε στα %41.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
Avrupa Birliği ve Yunanistan - 24 Haziran 2011 14:31
Dunning-Kruger Sendromu - 15 Mayıs 2010 09:21
Euro`nun Değer Kaybetmesi - 30 Mart 2010 13:38
AB mi yoksa IMF mi? - 23 Mart 2010 14:28
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ