AB 4. Paketinin Sağladığı Olanaklar – 4
Subvansiyonlara Dahil Olabilmenin Kriterleri
A. Yatırımcını İçin Gerekli Kriterler
1. Yatırım kapsanıma girecek olan sektörün özellikleri, yatırımcının deneyimi, ekonomik şeffaflığı fonlara dahil olmada rol oynamaktadır. Fakat o sektöre yatırımcı ilk defa yatırım yapmak isterse, o zaman şirketin dinamizmi ve geçmişindeki başarılı yatırımlar göz önünde bulundurulur.
2. Şirketin kendi sermayesi ile finansal açıkları tamamlayabilme kapasitesi ve fonlara dahil olunan kendi sağlayacağı finansman mevcutluğuna da bakar.
3. Fizibilite kriterlerinin olumlu çıkması ve yatırımcının yatırımı yaşatabilmesi.
4. Şirketin kara gecme hızı ve bunun yanında gelişme kanununun kriterlerine uyması.
5. Gerçeklaşacek yaıtrımın iş gücünü pozitif etkilemesi.
6. Yatırımın yeri çevre koruma şartlarına uyması ve genelde yatırımın çevreyi koruma kriterlerine uyması. Ayrıca çevreyi kirletmeyecek teknolojilerin kullanılması.
7. Kullanacağı enerjiyi yenilenebilir enerjilerden ve çevreye zararlı olmayan gazlardan sağlaması.
8. Yatırımın genelde enerji tasarrufuna katkı sağlaması.
9. Yatırım sonucu üretilecek ürünlerin daha ziyade ithalata yönelik olması ve kalite bakımından iyi olmaları. Ürünlerin piyasaya ve ürün paletine yenilik sağlaması. Benzeri olmayan ürün klasmanına dahil olması. Kısaca üretime yeniliğin dahil olması.
10. Yatırımın ülkenin ekonomik ve toplumsal gelişmesine katkı sağlaması.
Yukarda belittiğimiz kriterler AB fonlarının sağlanmasında önemli rol ifade edecektir. Kriterler karar almada büyük rol oynamakla beraber 100% kriter de teşkil etmeyecektir. Bu durumda insani ilişkiler ve kararı verecek olan bakanlık ileikili ilişkiler de göz ardı edilmemelidir. Bu fonlardan yararlanmak isteyen yatırımcıların devlet ve bakanlık yetkilileri ile olan ilişkileri ve güçlü lobileri, kararların akışına tabi ki etki edecektir.
Bu gibi etki mekanizmaları sadece bizim bölgemiz Yunanistan, Bulgaristan, Romanya gibi Avrupa Birliğinin az gelişmiş ülkelerinde görülmez. Böyle karar mekanizmalarını etkileme unsurları Avrupa Birliğinin Almanya, Hollanda, İngiltere, Fransa gibi gelişmiş ülkelerinde de görülür. Bu faktörleri de göz önünde bulundurduğumuz zaman, büyük girişimcilerin de hem finansman hem de ilişki bazında güçlü olmaları gerekmektedir. Bu güç aslında sermayeden kaynaklanır. Sermaye yeterli ise o zaman kararları etkileyecek güce te sahipsiniz demektir.
Bölgemizde bir kaç kişiden fazla güçlü yatırımcı yok, ama yine de ortak girişimlere gidilip ortak sermayeli şirketleşmelerle bu yatırımlardan yararlanılabilir. Hele hele Azınlık mensuplarımızın bu yatırımlardan mevcut ekonomik durumları ile yararlanmaları olanak dışı gibi gözikse ise de, organize bir yatırım stratejisi ile hedefe gidilebilir. Bu yatırım hacmi, finansman ve organizasyon prizması dahilinde, maalesef tek başına girilecek yükümlülük dışındadır. Yine de küçük ve orta ölçekli yatırımlara gidilebilir, fakat bu yatırımlar istenilen kriterlere ne kadar uygunluk sağlar, bunu yapılacak olan fizibilite çalişması gösterir. Yine de bölgemiz her türlü yatırıma açıktır ve istihdam açısından büyük gereksinim duyulmaktadır. Yatırıma ilgi gösteren kişiler, muhasebecileri ile milakat sonrası ve kapasitelerini göz önünde bulundurarak, yapacakları yatırım için karar verebilirler.