Yunanistan İçin Sert ve Yapıcı Ekonomik Tedbirler Şart

Mustafa Geveli

Yunanistan felemente problemi ile karşı karşıya olmakla beraber ülkenin iç düzeni ve kamu sukuneti de tehlikeye girmiştir. Ülke genelinde grevler, protestolar, yürüyüşler ülkeyi AB içinde örnek ülke olmaktan hayli uzak bir konuma getirmiştir. Hatırlayacaksınız geçen sene Yunanistan da protesto yürüyüşleri sırasında bir gencin polis tarafından öldürülmesinden sonra ülkede eşi benzeri görülmeyen taşkınlıklar olmuştur. Öyle denebilir ki, gençlik tehlikeyi önceden fark etmiştir. Şimdiki hükümet, problemleri bertaraf edebilmesi için radikal değişiklikler yapmak zorundadır. Ülke 20 senedir emeklilik reformu yapmak istemesine rahmen, aslında yapmak istememektedir. Bu olayın 20 senedir devam etmesi  ve bir sonuca ulaşamaması bunun açık kanıtıdır.

Yunanistan ekonomisinde neler eksik?

Yunanistan da bir modernizasyon stratejisi eksiktir. Yunanistan ekonomisi 1981 de AB ye girdiğinden beri orta ve küçük ölçekli ekonomi ve tarıma dayanmaktadır. Ülke içi ve ülke dışı rekabeti arttıracak bu güne kadar ne yapılmıştır? Hiç bir şey. Memurlar, partilerin onları kullanmak istemesinden yararlanıp ve armut piş ağzıma düş mantığının sağladığı olanaklar ile daha bugünlere gelinmiştir. Tarım kooperatifleri particiliğin ve akraba ve ahali paslaşmasının kurbanı olmuşlardır (sadece elle sayılabilir kooperatifler ülke içi ve dış rekabete uygun çalışabilmektedirler), KİT ler de devletin güdümünde ve memur ordusunun getirdiği hantallıktan kurtulamamaktadırlar. Rekabete endeksli ekonomik unsur azlığı ve kuruluşların içindeki kişisel çıkarlar serebst piyasa ekonomisini engellemektedir. Bunun yanında aziz kilisenin de milleti uyutması ve din sömürüsü, onların bir tüketim toplumu kalmalarını sağlamıştır.

Ülkede nihayet 30 sene öncesi gelmesi gerekli değişim hızlı bir şekilde kendisini göstermektedir. Artık prestij ekonomisinden rekabet ekonomisine geçilme zamanıdır. Kar sağlayamayan bir işletmeye en çok 6 ay vade verilir. O zaman limiti bittikten sonra eğer kara geçemiyeceksen şapkanı alır gidersin arkadaş. Ama çok kişi, bugüne kadar gelmiş geçmiş hükümetler gibi, yaparız ederiz masalı ile ve prestijlerini sarsmamak için, orada burada hala koltuk yarışına girerler. İşte böyle düşünce tarzı ülkeyi ekonomik çıkmaza sokmuştur. Sadece politikacıların ve çevrelerinin hortumlama hırsı değildir bunun nedeni.

Biliyormusunuz AB içinde finansmanı sağlayan ülkelerin korkusu ne? Korkuları şu: Biz bunlara yine verisek, onların yine yiyecek olamarıdır. Bürokratlar AB subvansiyonlarını bile oraya buraya dağıtmış bulunmaktadırlar  (Birlik Gazetesinin haberine göre: piazza del popolo . Aralarında şakir oranı 2. Haberin detaylarını şu link te bulabilirsiniz: http://www.birlikgazetesi.info/?pid=3&id_news=1313

Bu olay tek Rodop vilayetinde kaydedilmiştir. Acaba diğer Yunanistan da neler oldu?
İşin doğrusu şu: Tüm çıkar grupları Yunanistan ın ekonomik modernleşmesine karşı tavır tutunmaktadırlar. Memurlar işlerini kaybetmemek ve daha fazla maaş alabilmek için, rençperler ise bugüne kadar subvansiyonlara dayalı tarımsal üretimlerinin serbest piyasa ekonomisinin sağladığı rekabete göre satabilemeyeceği için ekonomik modernleşkeye karşıdırlar. (AB tarım fiyatları Dünya tarım fiyatlarının hayli üstünde olduğu için, tarımsal üretimlerin Dünya piyasasında hiç denebilecek kadar pazarlama şansı yoktur. Bu olay için kooperatifleşme şarttır, o da doğru kişiler ile).

Aslında AB bugüne kadar Yunanistan a baskı uygulamamakla çok büyük bir hata yaptı. Bıçak kemiğe dayanana kadar beklemeleri ilerki yıllar için büyük ekonomik streslere yol açabilir.

Yunanistan ın bu pasif durumu diğer ülkeleri kazanç sağlamaları için harekete geçirrmiştir. Çin Yunanistan ile finansman konusunda anlaşma sağlamaya çalışmıştır. Çin kendi mallarını AB ye sokmak için Yunanistan ı köprü olarak kullanmak istemektedir. Ayrıca Yunanistan ın ekonomik krizi Euro para birimini zayıflatmış, Dolar değer kazanmış, ABD ithalatı zora girmiş ve Almanya nın ithalatı zayıf Euro ile artış göstermiştir. AB para politikası artık merkezi olduğu için üye ülkeler kendi para politikalarını uygulayamamaktadırlar. Ondan dolayı da AB ekonomik çevrelerinde her üye ülkeye göre faiz oranı da düşünülmektedir (Bu konuda daha kesin veriler ve sözler yoktur).
Şimdi bu aralar AB kendi çapında İMF gibi bir kuruluş kurup, kendi ülkelerini kendi konrolu altında borçlandırma eğilimine girmek istemektedir.

Yunanistan ın boçlanması o kadar da kolay olmayacak gibidir. Rating ajansı Standart&Poor s Yunanistan ın borçlanma kapasitesinin daha da azalacağını belirtmiştir. Fakat Yunan hükümetinin tasarruf stratejilerini açıklamasından sonra Ülkenin borçlanma kapasitesi hafif bir artış göstermiştir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
Avrupa Birliği ve Yunanistan - 24 Haziran 2011 14:31
Dunning-Kruger Sendromu - 15 Mayıs 2010 09:21
Euro`nun Değer Kaybetmesi - 30 Mart 2010 13:38
AB mi yoksa IMF mi? - 23 Mart 2010 14:28
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ