Çağdaş Avrupaî Azınlık Politikası

Aydın Bostancı

Özellikle son yıllarda siyasi parti liderlerinin azınlık ile ilgili açılımlardan söz ederken “çağdaş azınlık politikası” söylemini kullanmayı çok sevdikleri herkesçe malum. İşte eski Eğitim ve Dinişleri şimdiki Ulaştırma Bakanı Evripidis Stilyanidis düzenlediği toplantılarda azınlıkla ilgili olarak bu söylemi sıkça kullanıyor. Peki hakikaten çağdaş Avrupaî azınlık politikasından söz etmek mümkün mü? Veya azınlığın yoğun olarak yaşadığı bölgelerde yapılan altyapı projeleri, yol, su, sağlık merkezleri gibi çalışmaları çağdaş azınlık politikasının bir parçası olarak değerlendirebilir miyiz?

Ulaştırma ve İletişim Bakanı Evripidis Stilyanidis, 9 Temmuz Perşembe günü Gümülcine’nin Criss & Eve otelinde düzenlediği toplantıda, 2004 yılından itibaren hükümetin uyguladığı “Çağdaş Avrupaî Azınlık Politikası”nın sonuçlarını kamuoyuna tanıttı. Toplantıda eski ND milletvekilleri olmak üzere, Gümülcine Belediye Başkanı, Hemetli, Mehrikoz ve Maronya belediye başkanları, hükümetin azınlığa yönelik uygulamaya koyduğu olumlu faaliyetlerinden söz ederek, Ulaştırma ve İletişim Bakanı Evripidis Stilyanidis’e bu yöndeki katkılarından ötürü teşekkürlerini bildirdiler. En sonunda sözü sayın Stilyanidis alarak hükümetin 2004 yılından itibaren azınlığa yönelik uyguladığı faaliyetleri ve gelişmeleri anlatan bir konuşma yaptı. Stilyanidis, azınlığın öncelikli sorununun eğitim olduğunu belirterek ilk ve ortaöğretimin yanı sıra, yüksek öğretim ve yetişkinlere yönelik düzenlenen hayat boyu eğitim çalışmalarına değindi. Bakan konuşmasında, “Trakya’nın azınlık bölgelerinde toplam olarak 65 anaokulu faaliyet göstermekte, 2008-2009 eğitim ve öğretim yılında ise Trakya bölgesinde toplam 194 azınlık ilköğretim okulu faaliyetini sürdürmektedir. Bunlardan 145’i dağlık ve ulaşılması zor bölgelerde bulunmakta, asgari öğrenci sayısına sahip olmamalarına rağmen öğrencilere kolaylık sağlamak amacıyla bu okullar açık kalmaya devam etmektedir. Azınlık öğrencilerinin daha kolay Yunanca öğrenebilmeleri amacıyla öğrencilere yönelik özel olarak hazırlanmış kitaplar ve programlar uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra Türkçe kitaplar da azınlık okullarına dağıtılmıştır” dedi. Stilyanidis sözlerinin devamında, orta ve lise eğitimine de değinerek Gümülcine ve İskeçe’nin de Şahin köyünde faaliyet gösteren iki medresenin eğitiminden  bahsederek, bu okullarda devlet eğitim programının yanı sıra, öğrencilere, camilerdeki din adamı ihtiyacını karşılamak üzere din eğitimin verildiğini belirtti. Bakan, azınlık öğrencilerinin büyük bölümünün devlet ortaokul ve liselerini seçtiklerini belirterek, devlet okullarında okuyan azınlık öğrencilerinin sayılarıyla ilgili olarak istatiksel rakamlar verdi. Stilyanidis, “2001-2002 öğretim yılında Trakya’daki devlet ortaokulu, genel ve meslek liselerinden 3.115 kız ve erkek öğrenci mezun olurken, bu sayı 2008-2009 öğretim yılında 4.650 öğrenciye ulaşmıştır” açıklamasında bulundu. Bakan Stilyanidis, orta ve lise eğitimiyle ilgili olarak ta, Trakya’daki bazı devlet ortaokulu ve liselerinde pilot uygulamayla Türkçe dili eğitiminin verilmeye başlandığını, üniversiteye giriş imtihanında azınlık öğrencilerine uygulanan % 0,5lik kontenjan ayrıcalığının tanındığını belirterek, son 5 yılda Yunanistan üniversiteleri ve yüksek okullarında okuyan azınlık öğrencilerinin oranında % 168  artış kaydedildiğini söyledi.

Son olarak eğitim konusunda Bakan Stilyanidis, hayat boyu eğitim ile ilgili olarak Gümülcine başta olmak üzere, Şapçı, Hemetli, Neo Sidirohori, Dedeağaç ve İskeçe’nin Mustafçova ve Dolaphan yerleşim bölgelerinde ikinci fırsat okullarının açıldığını ve 2004-2008 döneminde 16 yaşın üzerinde toplam 6.000 yetişkin azınlık bireyinin okuma-yazma eğitim ve öğretim programlarına katıldığını söyledi.

Ulaştırma ve İletişim Bakanı Evripidis Stilyanidis’in azınlığa yönelik faaliyet raporunu içeren çalışmalarını, Yunanca, Türkçe ve İngilizce olarak hazırlamış olduğu broşüründen öğrenmek mümkün. Bütün bunlar güzel ve olumlu gelişmeler, fakat bunca gelişmenin yanı sıra çözülmeyen sorunlar nelerdir bir de dönüp onlara bakmak gerekiyor. Eğitimin temelini oluşturan anaokulları konusu öylece duruyor. Bakan Stilyanidis bu konuda anaokullarına yardımcı “tercüman” eğitimcilerin istihdam edileceğini söylese de, bunun soruna çözüm getiremeyeceği herkesçe malum. Bugün için Bakan, faaliyet raporunu anlatan bir broşür hazırlarken bile bunu üç farklı dilde hazırlıyor ve bu diller de Yunanca, Türkçe ve İngilizce olarak seçiliyor. Peki o zaman insanın sorası geliyor: Azınlık için kurulan anaokullarının tek dilde olması mümkün olabilir mi? Anaokullarının “Çiftdilli” mi, “Çokkültürlü” mü yoksa “azınlık” anaokulu mu olacakları şimdilik tam bir muamma. Konuya yetkililerin açıklık getirmesi gerekiyor. Sonra sayın Stilyanidis’in açıklamış olduğu rakamlarda son yıllarda azınlık öğrencilerinin devlet ortaokul ve liselerini kendi istekleriyle seçmiş oldukları belirtildi. Dolayısıyla görüldüğü gibi devlet okullarını seçmek isteyen zaten kendi isteğiyle seçiyor, aynen azınlık okullarında olduğu gibi, anaokulları konusunda da aynı şekilde iki seçenek azınlık öğrencilerine sunulmalıdır. İsteyen devlet anaokuluna gidebileceği gibi, isteyen de çiftdilli veya azınlık anaokuluna gidebilme seçeneğine sahip olmalıdır. Bu konu yardımcı tercüman istihdam edilerek çözülecek bir konu değildir. Fakat burada da önemli bir hususun altını çizmek gerekiyor. Okul öncesi eğitim zorunlu eğitim kapsamına alındığından bu yana, sürekli “biz azınlık anaokulu” veya “çiftdilli anaokulu” istiyoruz diye yazıp çiziyoruz. İyi tamam da, şimdiye kadar herhangi bir azınlık belediye ve nahiye başkanı bu yönde resmî bir müracaatta bulunmuş mu acaba? Bulunmuşsa ne zaman ve hangi tarihte bu müracaat yapılmış? Mesela Sirkeli Belediye Başkanı Hasan Kaşif’in bölgede devlet ortaokulu açılması için yapmış olduğu müracaatı neredeyse sağır sultan bile duydu. Azınlık anaokullarının açılması konusunda azınlık belediye ve nahiye başkanlarının şimdiye kadar yapılmış resmi bir müracaatı var mı?

Anaokulu konusunun çözüme kavuşturulabilmesi için sadece Yüksek Tahsilliler Derneği’nin açıklamaları yeterli değildir. Bu konularda resmi başvuru gerekir ve bu başvuruyu yapacak olan kişiler de azınlık belediye ve nahiye başkanlarıdır. Şimdiye kadar biz bu yönde resmi olarak yapılmış bir başvuru duymadık, görmedik. Yapılmış olsaydı herhalde Hasan Kaşif’in başvurusunda olduğu gibi bu herkesçe duyulur ve bilinirdi. Sonra anamuhalefet partisinden bugün iki azınlık milletvekiliyle parlamentoda temsil ediliyoruz. İki azınlık milletvekilinin, azınlık anaokullarının açılması konusunda düşünceleri ve çalışmaları nelerdir, bunları bilip öğrenmek istiyoruz. Mesela geçenlerde İskeçe ili PASOK partisi milletvekili Çetin Mandacı, Eğitim Bakanı Aris Spiliotopoulos’a yönelttiği soru önergesinde, İskeçe ilindeki düşük eğitim seviyesini örnek göstererek azınlık eğitiminin kalitesini yükseltmek için ne tür çalışmalarda bulunulduğunu sordu.  Fakat azınlık anaokulu konusuna hiç değinmedi. Üstelik bölgesinde azınlık anaokulu talebi varsa bunu resmi olarak hangi belediye istiyor o bile meçhul!

Anaokulları konusunda herkes bir şeyler söylüyor, ağzı olan konuşuyor, hatta öyle ki, aynı şeylerin basında tekrar tekrar yazılması ve okunması artık insana kabak tadı veriyor. Asıl önemli olan şey konunun çözümüne yönelik ne gibi girişimlerin yapıldığı olmalı. Biz bunları merak ediyor ve bekliyoruz. Fakat bu konuların çözümünün sadece gazete ve dergi  köşelerinde yazılar yazarak veya açıklamalar yayınlayarak çözümlenmeyeceği de  bir gerçek. Bunu herkesin anlaması gerekiyor.

Aydın Bostancı, Azınlıkça Dergisi

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ