Türk dizileri aracılığıyla Türkiye’ye bakmak
Beş sene önce, bir Osmanlı sultanının hayatını canlandıran bir dizinin Yunanistan’da ilgi odağı olabileceğini değil, yayınlayacağını bile biri söyleseydi, buna en hararetli Türk-Yunan dostluğunun taraftarları bile inanamazdı.
Türk-Yunan ilişkilerinde uzlaşma süreci 12 sene sürerken, her iki ülkede yapılan anketlere göre, iki kamuoyunun karşılıklı önyargıları konusunda ciddi bir iyileşme meydana gelmediği kastediliyordu. Dolayısıyla, Türk dizilerinin birçok Balkan ve Ortadoğu ülkelerinde başarılı olmasına rağmen, Yunan seyircinin Türk dizilerine ilgilenebileceğini kimse düşünmemişti. Bir Yunanlı ve bir Türk’ün aşkını anlatan Yabancı Damat dizisinin başarısı özel konusundan dolayı istisnai kalacağı sonucuna gelindi. Ekonomik kriz yerel dizi çekilmesi için gereken bütçeleri kısıtlayınca, senelerce popüler olan Latin Amerikalı dizilerinden vazgeçilmiyordu.
Ta ki küçük, Selanik merkezli yerel bir kanal bir Türk dizisi yayınlamaya karar verdi. Binbir Gece dizisinin başarısı o kadar büyüktü ki Atina merkezli ve bütün Yunanistan’da yayın yapan Antenna kanalı dizinin telif haklarını satın alıp yine yayınladı. O an itibariyle Türk dizilerine ilgi ve talep çığ gibi büyüdü. Bütün büyük özel kanallar programlarına Türk dizileri ekledi. Asi, Sıla, Unutulmaz, Aşk-ı Memnu, Gümüş gibi diziler Yunan seyircisinin ilgisini çekti. Hatta ortak ve tartışmalı olan Osmanlı tarihini konu alan bir dizi yayınlamak artık tabu sayılmaz. “Türk propaganda ve yeni Osmanlı oyunlarına” karşı çıkan milliyetçi grupların tepkilerine rağmen, Türk dizileri moda hâline geldi. Mizahçıların bile ilham kaynağı oldu: Yunan aileleri, Türk dizileri yoğun izlemekten dolayı artık Türkçeyi Yunanca ile karıştırmaya başlamış…
Peki, bu başarı nasıl açıklanabilir? Türk-Yunan ilişkileri için ne ifade edebilir? Yunanistan’da Türkiye ile ilgili tabular yıkılmaya başlandı mı? Bu gelişme, Türk-Yunan uzlaşma sürecinin artık Yunan kamuoyunu etkilemeye ve Türk-Yunan ilişkilerinin normalleşme sürecinin toplumsal seviyeye kaymaya başladığının en önemli ipuçları arasında. Var olan ama her iki tarafta açıkça itiraf edilmeyen benzerlikler farkında olunmaya başlanıyor. Dil ve din ötesinde sosyal değerler, aile ve toplum yapısının birbirlerine yakın olduğundan dolayı, Yunan seyircisi dizi kahramanlarıyla empati kurabildi. Yunanistan, şehirleşme ve modernleşme sürecine Türkiye’den daha erken girmişse de, onlarla ilgili sorunsallara yabancı değil.
Dr. Ioannis N. Grigoriadis, Taraf Gazetesi