Yunanistan’ın Yaklaşan Cumhurbaşkanı ve Muhtemel Parlamento Seçimleri
Bugünkü yazımda – kısa bir aradan sonra- yine Yunanistan siyasi gündemine değinmek niyetindeyim.
Çok hareketli ve maceralı günlerin geride kaldığı görünse de, son gelişmeler yine siyasi riskin artışta olduğunu kanıtladı. Erken seçim ihtimali son haftalarda çok kuvvetlendirildi. İlkbahar 2015’te Yunanistan yeni cumhurbaşkanını seçecek. Yunanistan anayasasına göre cumhurbaşkanı parlamento tarafından nitelikli çoğunlukla seçilir.
Eğer cumhurbaşkanı adayı birinci oylamada milletvekili oylarının beşte üçünü yani 180 oy, ikinci oylamada oyların üçte ikisini yani 200 oy ve üçüncü oylamada oyların beşte üçünü yani 180 oy toplamazsa, parlamento feshedilir ve erken seçim ilan edilir. Bu yöntem, dolaylı bir şekilde halkı cumhurbaşkanı seçimine dâhil etmeyi amaçlamaktadır. Seçimden sonra çıkan yeni parlamento, artık salt çoğunlukla cumhurbaşkanını seçebilir. Böylece halkın tercih ettiği partiler, kendi cumhurbaşkanı adayını seçtirebilirler.
Hâlbuki, bu seçim sistemi manipülasyona uygundur. Mevcut Yunanistan anayasasının 1975 senesinde ilan edildikten sonra, birçok parti cumhurbaşkanı seçim sürecini koz olarak görüp, erken parlamento seçimlerini tetiklemek için kullandılar. Halk ise buna karşı çıkmadı. Son Avrupa seçimlerinden beri az fark olsa da öne geçen ve son anketlere göre birinci parti olarak pozisyonunu perçinleştiren SYRIZA, erken parlamento seçimlerinin peşinde. Dolayısıyla bunlara yol açmak için cumhurbaşkanı seçimlerinde bir adaya destek vermeyeceğini açıkladı. Böylece iktidara bir an önce çıkmayı hedeflemekte.
Tabii ki bu planlara karşı çıkmaya çalışan, Başbakan Antonis Samaras ve koalisyon hükümeti. Avrupa seçimlerinde kötü bir performans sergilemeyen ama son ayların anketlerinde çok olumsuz sinyaller alan koalisyon hükümeti, erken seçimlerden kurtulmak için mevcut parlamentodan seçilebilir bir cumhurbaşkanı adayı peşinde. Hükümet hesaplarına göre, parlamento seçimleri onun süresi dolduğu tarihte yani Haziran 2016’da yapılacaksa, o zamana kadar ‘kemer sıkma’ politikalarının olumlu sonuçları meydana gelir; Yunanistan’ın troyka programından çıkar ve dolayısıyla koalisyon hükümeti toparlanabilir. Hâlbuki SYRİZA kesinlikle katılmayacağını açıklarken ve zaten bir kısmı gözaltında bulunan ‘Altın Şafak’ milletvekili grubuyla herhangi bir müzakerede bulunmak imkânsız sayılırken, milletvekillerinin oylarının beşte üçünü toplamak hiç kolay bir iş değil.
Bunun farkında olan Samaras hükümeti, son haftalarda çok riskli ve neticede başarısız bir hamleye başvurdu. Cumhurbaşkanı seçiminde başarısız olma ihtimalinin yüksek olduğunu kabul eden hükümet, oy oranlarının artacağını ümit ettiği erken bir ‘zafer’ ilan etmeye kalkıştı. Yunanistan borçlanmasını troyka kanalından artık uluslararası piyasalardan sağlamayı planladığını açıklamıştı. Ancak bu hamlenin sonucu hiç olumlu olmadı. Yunanistan hükümeti IMF ile ilişkileri kesmek istediğini ilan eder etmez, uluslararası piyasalar Yunanistan bono faizlerini 2012 senesinin seviyelerine çıkardılar. Bu gelişme, Yunan ekonomisinin ne kadar iyileşse iyileşsin, hâlâ uluslararası kurumlar tarafından sağlanan destek programlarına ihtiyacı olduğunu kanıtladı. Ayrıca da SYRİZA Başkanı Aleksis Tsipras’ın çeşitli açıklamalarına rağmen, Yunan siyasi elitlerine güven oranı sıfıra yakın olduğunu teyit etti. Troykasız bir Samaras hükümetinin reform programına devam edeceği kimse inanmaz. Bu açıdan cumhurbaşkanı ve muhtemel parlamento seçimleri bu belirsiz tabloya netlik kazandırabilir.
Dr. Ioannis N. Grigoriadis, Taraf Gazetesi
