Yunanistan’da Türk Turistleri

Dr. Ioannis N. Grigoriadis

Geçen hafta birkaç günümü Kuzey Yunanistan’da geçirdim. Bu ziyaretim esnasında en çarpıcı izlenimlerimden biri, Türk turistlerin bolluğuydu. Havaalanlarından, büyük şehirlerin ana caddeleri, otoban ve turistik köylerin meydanlarına kadar, Yunanistan’ın her köşesinde, Türk turistleri görmek artık mümkün. Bu da anlaşılabilir.

Uçak, otobüs, tekne, kruvaziyer sayıları giderek artıyor. Henüz zorunlu olsa da, vize almak eskisi kadar zor değil. Belki de daha önemlisi, bir iki sene öncesine kadar olağanüstü bir olay olarak görülen Türk turistlerinin varoluşu sürpriz olmaktan çıkmaya başladı. Eskiden çeşitli Avrupa ülkelerinden gelenlere alışık olan ama Türkiye’den ciddi bir turist akını olabileceğini hiç tahmin etmeyen yerel halk ve esnaf artık yeni duruma alıştı. Artık birçok restoranda Türkçe mönü kartları bulunmaktadır. Türk turistlerinin ilgisi de ‘alışık konularla’ artık sınırlı değil. Atina, Selanik, Mikonos, Santorini turlarından ziyade, Türk turistleri Yunanistan’ın daha az bilinen yerlerini keşfetmeye hazır. Mesela Selanik turları, sadece ‘Atatürk Evi’ ziyaretinden ibaret değil artık, onun ötesine de geçmiş. Selanik’in Osmanlı, Bizans, Roma ve Helenistik mirası, değişik müzeleri ve yakın coğrafyası artık keşfedilmeye başlandı. Türk turistleri, kumsallarıyla ve harika doğasıyla tanınan Halkidiki yarımadasına, onun bir parçası olan, Bizans döneminde 963 senesinde kurulup kadınlara giriş yasak olan ve ancak tekne turuyla yaklaştırılabilen ‘kutsal dağ’ denilen Aynoroz (nam-ı diğer Atos)’a büyük ilgi gösteriyor. Aynoroz’un giriş kapısı olarak bilinen ve Halkidiki’nin en sevilen kasabalarından olan Uranupoli’ye Türk otobüsleri akın ediyor. Türk sınırından Batı Yunanistan sahili, İyon Denizi’ne kadar uzanan otobandan faydalanarak, Türk turistleri Yanya, Parga gibi yerleri ziyaret ederler.

Bu gelişmelerden anlaşılan esnaf çok mutlu, halk da olumlu bakar. Ama herkes memnun değil. Önceki gün medyada Selanik Metropoliti Antimos’un açıklamaları geniş yer aldı. Antimos, Yunan kamuoyunda ‘Türksever’ olarak tanınan ve Türkiye’den turist akınını büyütmek için büyük emek sarf eden Selanik Büyükşehir Belediye Başkanı Yannis Butaris’e yüklendi. Selanik’te Türk turistlerinin yoğun varlığında bir ‘Türk egemenlik hissi’ keşfeden Antimos, Selanik Aristo Üniversitesi’nde İslam Çalışmaları Enstitüsü kurulmasına karşı olduğunu söylemişti. Böyle sözlerin din adamları tarafından telaffuz edilmesi üzücü, fakat bunun gibi açıklamaların önemi büyütülmemelidir. Antimos’un sözleri sadece kendisini bağlar. Yunanistan Kilisesi’ni temsil etme kabiliyeti yok, görüşleri de kilise içinde bile ırkçı olarak yorumlanıyor. Bir örnek verirsek, Antimos’un ‘manevi çocuğu’ olarak bilinen ve onunla aynı isim taşıyan Aleksandrupolis (Dedeağaç) Metropoliti Antimos, Batı Trakya’nın diğer üç metropolitiyle ortak bir açıklama yapıp Selanik’te bir İslam Çalışmaları Enstitüsü kurulması gerektiğini altını çizmişti. Batı Trakya azınlığının din adamı ihtiyaçlarını karşılayacak olan bu enstitünün, eskiden yüksek olan ama özellikle Irak ve Suriye’deki gelişmelerin ardından daha fazla artan İslamofobi’ye karşı etkili bir araştırma merkezi olması planlanıyor.

Durumu özetlemek istersek: Türk-Yunan ilişkilerinin iyileştirilmesinden herkes memnun olmayabilir, olamaz da. Önemli olan, bütün kültürel, ticari ve şahsi iletişim yollarını açıp devamlı genişletmektir. Er ya da geç bu sürecin sonuçları çok olumlu olacaktır. Turist akını, bunun çok basit bir örneğidir.

Dr. Ioannis N. Grigoriadis, Taraf Gazetesi

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
Mülteci Antlaşması Ardından - 1 Nisan 2016 23:27
Avrupa Birliği’nde Faylar - 3 Mart 2016 03:40
Ege’de İnsan Faciası - 2 Şubat 2016 20:55
2016 Kıbrıs Yılı mı Olacak - 20 Ocak 2016 12:13
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ