İskeçe Türk Birliği (1983 – 2012)

Ozan Ahmetoğlu

Dile kolay, yaklaşık 30 yıl. İskeçe Türk Birliği davasından bahsediyorum. Batı Trakya Türklerinin en önemli davası olan İskeçe Türk Birliği davasında Yargıtay aleyhte karar verdi. Hem de bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı olmasına rağmen!

Ordusunda askerlik yaptığımız, vergi ödediğimiz ülkemiz Yunanistan devleti “Burada Türk yoktur” diyerek isminde Türk kelimesi bulunduğu için İskeçe Türk Birliği tabelasını söktüğü zaman takvimler 1983’ü gösteriyordu. İTB davasının içi hukuk maratonu 2005 yılına kadar sürdü. Yargıtay 2005 yılında nihai kararını açıkladığında İTB’nin Genel Sekreteri’ydim. Karar açıklandıktan sonra biri İskeçe’de, diğeri Gümülcine’de yaptığımız ve binlerce kişinin katıldığı toplantıları dün gibi hatırlıyorum. Meğerse üzerinden tam yedi yıl geçmiş!

Tabii ki iç hukukta adalet bulamayan İskeçe Türk Birliği, uluslararası hukuka yani Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu. AİHM kararını açıkladığında takvimler 2008’i gösteriyordu. İnsan Hakları Mahkemesi’nin açıkladığı kararı, bu tarihi kurumun başkanı olarak öğrenmek nasip oldu. 27 Mart 2008 tarihini hiçbir zaman unutmayacağım.

Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu bu hukuk ve demokrasi mücadelesinden başarıyla çıkmanın mutluluğunu yaşadı. Bundan sonraki süreçte İskeçe Türk Birliği hakkında yıllar önce verilen kapatma kararını iptalini ve resmiyetinin iadesini istedi. Ne de olsa artık İskeçe Türk Birliği’nin elinde “kapı gibi” bir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı vardı! Hem de yargıçların oybirliğiyle aldığı bir karar. Demokratik bir ülke olan Yunanistan’ın bu kararı uygulamama gibi bir niyeti olmaz, olamaz diye düşündük doğal olarak. Ama nafile. Yunanistan’ın “Türk azınlık saplantısını” hesaba katamadık anlaşılan. 2008 yılından sonra resmiyetinin iadesi için yaptığı başvurularda İskeçe Türk Birliği, hem Asliye Hukuk hem İstinaf mahkemesinden red kararıyla döndü. Ve maalesef İskeçe Türk Birliği için, Yargıtay’dan da ret kararı çıktı.

Peki bu ne demek? Bu şu aslında şu demek. Yunanistan bize diyor ki; “Ben ülkemde Türk azınlığın varlığını kabul etmiyorum. Dolayısıyla bu ismi taşıyan derneklerin, birliklerin kurulmasına da izin vermiyorum. İsminde Türk kelimesini taşıyan eski derneklere de resmiyet falan iade etmiyorum. Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı olsa bile benim kararım budur.” Sizi bilmem ama Yunan devletinin bu konudaki tutum ve politikasını, felsefesini, anlayışını ben bu şekilde anlıyorum. Bana göre bunun başka bir izahı yok. Hatta burada konu hukuki falan da değil. Konu doğrudan doğruya siyasi.

Yıl 1983, Yunanistan valisi aracılığıyla azınlık derneklerinden tabelaları indiriyor ve dernekler hakkında kapatma kararı veriyor. Bundan yaklaşık 30 yıl sonra. Yıl 2012. Yunanistan aynı yaklaşımını sürdürüyor. Üstelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına rağmen. Aslında bu yapılan demokrasi ve hukuku tanımamazlıktır. Bu politikanın hiçbir haklı yanı yoktur. Bu politika Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu nezdinde 1988’deki 29 Ocak’ta mahkum olmuştu. Aynı politika 2005 yılında AİHM kararıyla, hukuk, uluslarası hukuk ve çağdaş demokrasi anlayışı nezdinde de mahkum olmuştu. İskeçe Türk Birliği’nin talebini kabul ederek ülkemiz ve devletimiz Yunanistan bu ayıptan geç de olsa kurtulabilirdi. Böylelikle çok önemli bir kompleksini da aşmış olacaktı. Ama olmadı. 30 hatta 40 yıl öncenin saplantılarına, saplandı kaldı!

Batı Trakya Türk Azınlığı kazandığı demokrasi ve hukuk mücadelesini ülkesine, devletine kabul ettiremiyor gibi görünebilir. Aslında böyle değildir. Çünkü azınlık demokrasi ve hukuk araçlarını kullanmış ve geç de olsa haklılığını ispat etmiştir. Karşı tarafın bunu kabullenememesi azınlığın sorunu değil, Türk toplumunun varlığını ve haklarını sindiremeyen anlayışın sorunudur.

Bu noktadan sonra azınlığa düşen sadece hukuki değil, aynı zamanda siyasi argümanları ve araçları da kullanmaktır. Ben, Yunanistan’ın bugün kabullenmekte zorlandığı gerçeği bir gün kabullenecek olgunluğa ulaşacağına inanıyorum.

Şurası çok net; İskeçe Türk Birliği davası, Yunanistan’ın Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığa bakışını anlayabilmek açısından tüm dünya için çok iyi bir örnektir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ