Yunanistan’ın düşüşü

Eyüp Hacıyakup

Yunanistan acı çekiyor. Sanayi çöktü. Ekonomi durdu. Sosyal yapı ağır biçimde sarsıldı. Tasarruf tedbirleri şartları giderek daha ağır bir hale getiriyor. Yunan ekonomisinin çok uzun yıllar boyunca resesyon yaşaması olasılığı yüksek.

Resmi veriler Yunanistan’ın gayri safi yurt içi üretiminin 2010’da %4,5 düştüğünü ve 2011’de de en az %4 düşmeye devam edeceğine işaret ediyor. Yaklaşık 30 aydır resesyonda olan Yunanistan ekonomisinin bu zor durumdan birkaç yıl içerisinde kurtulması olasılığı görünmüyor.

11,3 milyon nüfuslu Yunanistan’da uygulanan tasarruf politikası maaşların sert biçimde düşmesine neden oldu. Bunun sonucunda tüketim de azaldı. Nisan 2011’de perakende satış -Mart 2008’e göre- %27,7 düştü.  En az 64.000 işletmenin iflas ettiği süreçte Yunan endüstrisi Mart 2011’de aylık bazda %7,3 küçüldü. Mart 2011’de sınai üretim Temmuz 2008 ile kıyaslandığında küçülme %47 düzeyinde. Yunanistan 354,5 milyar EUR tutarında devlet borcu ve 420 milyar EUR tutarındaki dış borcunu ödeyebilecek durumda değil. Şu ana kadar Brüksel’in Atina’ya gönderdiği para paketleri de bütçe açığını kapatmaya veya borçları azaltmaya yetmedi. Yunanistan bütçesinin açığı 2011 yılının ilk çeyreğinde 11,5 milyar EUR ile bir önceki yılın aynı dönemine göre %82 arttı.

Resmi veriler Yunanistan’daki işsizliğin %16,2 olduğunu gösteriyor. Gençler arasındaki işsizlik oranı %42,5 düzeyinde. Pek çok Yunanlı, devletin verdiği 500 EUR işsizlik maaşı ile yaşamını sürdürüyor. Ama AB’nin talep ettiği tedbirler arasında bu yardımın verildiği sürenin kısaltılması da var. Çeşitli iddialara göre 800.000 işsiz Yunanlıdan sadece 280.000’i bu tür bir gelire sahip ve sayıları giderek azalıyor. Elbette Yunanistan kaynaklı herhangi bir sayıya veya istatistiğe ne kadar güvenilebilir, meçhul.

Kesin olan bir şey varsa, o da Avrupa Birliği’nin Yunanistan’a düzenli yardım yapmaktan başka işleri olduğu. Belki her Yunanlı değil, ama çoğu kimse Avrupa Birliği’nin Yunanistan’ın borçlarını ödemek, maaşlarını finanse etmek ve bunun yanı sıra diğer bazı şımarık siyasi taleplerini desteklemek için kurulmadığı hususunda hemfikir. Birlik üyeleri sonsuza kadar Yunanistan’a çuvallarla para gönderemezler. O nedenle Yunan halkının vergi ödeme alışkanlığı edinmesi gerekiyor. O nedenle Yunan hükümeti, vergi kaçıranlarla mücadele planını hayata geçirmeye başladı.

Yunan halkının yılda 20 milyar EUR vergi kaçırdığı tahmin ediliyor. Haberlere göre Atina’dan gönderilen vergi memurları 15 Ege adasında toplam 705 küçük esnaf ve taverna sahibinde yapılan vergi denetlemesinde, 490 yasa ihlâline rastladı. Yunanistan’ı yakından tanıyanlar ise ihlal görülmeyen 215 işletmenin sayısının yüksekliğine hayret ediyor.

Atina borç dağını ve kriz bataklığını tavernalara vergi cezası keserek aşamayabilir. Çünkü vergi ödeme alışkanlığı bulunmayan Yunan şirketleri merkezlerini Kıbrıs’a kaydırıyor. Güney Kıbrıs’taki Yunanistan Büyükelçiliği’nin hazırlattığı bir rapor toplam 1.500 Yunan şirketinin merkezini Kıbrıs’a taşıdığını gösteriyor. Rapora göre 2009 yılında Güney Kıbrıs’ta 59 Yunan şirketi kayıtlı iken, bu sayı 2010’da 248’e çıktı. O nedenle Atina vergi gelirine çok fazla güvenmemeli. Görüldüğü gibi, riski ve vergiyi sevmeyen Yunan sermayesi ülkeyi terk ediyor.

Bu durum kuşkusuz ne borcunu ne de borcunu ödemek için aldığı borcu ödeyebilen Atina için müşkülat anlamına geliyor.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ