Avrupa Ekonomisi Krizle Boğuşuyor

Eyüp Hacıyakup

Yunan ekonomisi daha da kötüye gidiyor. Yunan bankalarından son günlerde 3 milyar Avro mevduat çekildi. Aralık 2009’dan beri çekilen mevduat 10 milyar Avro’yu aştı. Yunan ekonomisini bataklıktan çıkarmak isteyen AB ülkeleri ise yüksek devlet borçlanması ve giderek daha ağır gelen sosyal güvenlik harcamalarıyla boğuşuyor.

Moody’s derecelendirme kuruluşunun beş Yunan bankasının notunu düşürmesi ve Yunanistan’ın görünümünün negatif olmaya devam edeceğini ilan etmesi, Yunan ekonomisinin geleceğinin iyileşeceği yönündeki beklentilerin haksız olduğunun altını çiziyor.

Atina’nın yılsonuna kadar yaklaşık 32 milyar Avro finansmana gereksinimi var. Atina belki bu miktarı toparlayabilir, ama Atina’nın borçlanma şartları iyileştirilemezse, Yunanistan on yıl sonra 13 milyar Avro faiz yüküyle beraber bu miktardaki kredinin geri ödenmesini üstlenmesi, Yunan ekonomisinin borç kapanından çıkamayacağı anlamına gelir.

Atina’da birkaç temel sorun var. Atina giderek daha zor borçlanıyor. Yatırımcılar Yunan hisselerini ellerinden çıkarıyor. Yüksek faiz ve zayıf yapı Atina’nın tasarruf politikası uygulamasını önlüyor. Atina 2015’e kadar toplam 165 milyar Avro -toplam devlet borcunun yarısı- tutarında bir miktarı yeniden finanse etmek zorunda.

Bu arada Avro’nun değerindeki aşınma sürüyor. Avro Mart 2010 sonunda USD karşısında 1,33’e geriledi. Hâlbuki Kasım 2009’da -Yunanistan’ın maskesinin düşmesinden önce- bu oran 1,51 idi.

AB içerisinde son anketlere göre AB’nin Yunanistan’a desteğine bakış açısı ülkelere göre çok değişiyor. İtalyanların

67’si, İspanyolların %55’i ve Fransızların %53’ü Yunanistan’ın kurtarılmasını istiyor.

İtalyanların ve İspanyolların ortak bölgesel kültürün yanı sıra ekonomi açısından yakın vadeye yönelik benzer tedirginlikleri yaşadıklarına da dikkat etmek lazım. Yine aynı anketlere göre İngilizlerin sadece %22’si ve Almanların sadece %24’ü Yunanistan’ın kurtarılmasını destekliyor.

Başka bir deyişle Almanya ve İngiltere’de kamuoyu ezici bir biçimde müsrif Yunanistan yüzünden fatura ödemek istemiyor. Bu arada AB içerisinde Yunan sorununa, Portekiz yüzünden duyulan kaygı da eklendi. Fitch derecelendirme kuruluşunun Portekiz’in kredibilitesini düşük bütçe disiplini nedeniyle bir not düşürmesi Brüksel’de alarm zillerini çaldırdı. Brüksel Portekiz’in kredibilitesinin düşüşünün devam etmesinden endişe ediyor. Bu gerçekleşebilir, çünkü Portekiz’de yapısal bozukluklar ve özel sektörün büyük borç yükü sürüyor.

Bu arada Avrupa’da ekonominin son durumunu gösteren bir dizi rakama da göz atmak lazım; Fransa’da SNCF zararını 980 milyon Avro olarak açıkladı. Fransa’da 2009 bütçe açığı gayrisafi yurtiçi hasılasının %7,5’i olarak tespit edildi. Maastricht kriterlerine göre, AB üyelerinin bütçe açığı gayrisafi yurtiçi hasılasının %3’ünü aşamaz.

İtalya’da Fiat 5.000 kişiyi -çalışanlarının toplamının %15’ini- işten çıkartıyor. Avusturya’da Alpe Adria yıllık zararını 1,6 milyar Avro olarak ilan etti.

Almanya’da perakende ticaret yavaşladı. Ayrıca Almanya’da tüketici kredileri 2009’da %17 arttı. Almanya’da tüketici kredilerindeki artışın arka planında reel gelirdeki %0,9 nispetindeki düşüş yer alıyor. Almanya’da işsizlik korkusu da tırmanıyor. Almanya’nın bankalara aktardığı yardımlar ise şöyle ilan edildi; Commerzbank: 18,2 milyarAvro, BayernLB: 14,8 milyar Avro, IKB: 8,5 milyar Avro, HRE: 7,9 milyar Avro, WestLB: 5,0 milyar Avro, LBBW: 5,0 milyar Avro ve HSH Nordbank: 1,3 milyar Avro.

Alman basınında yapılan hesaplamalara göre bankaların krizin başlangıcından bu yana devletten aldıkları desteğin karşılığı olan miktarı dengeleyecek meblağları elde etmeleri 25 yıl sürecek.

İspanya’da yeni üretilen ve satılamayan konut sayısı “yaklaşık 1,5 milyon” olarak açıklandı. Macaristan’da işsizlik %11,4’e ulaşarak rekor kırdı. Standard & Poor’s verileri İzlanda’nın dip noktadan sadece iki seviye yukarıda olduğunu belirtiyor.

İrlanda Maliye Bakanı Brian Lenihan’ın ülkesindeki bilanço incelemelerinin en kötü tahminleri aşan sonuçlar verdiğini söylemesi yakın zamanda yeni karmaşalar baş göstereceği anlamına geliyor.

Büyük olasılıkla AB bu nedenle İrlanda bankalarına 13 milyar Avro aktarma kararı aldı. Kriz gerçekten İrlanda’nın canını çok acıtıyor. Bunun bir örneği de Anglo Irish Bank. Anglo Irish Bank önce 4 milyar Avro devlet desteği aldı. Daha sonra devlet Anglo Irish Bank’a 8 milyar Avro daha aktarmak zorunda kaldı. Bunun da yetmemesi üzerine Anglo Irish Bank 10 milyar Avro daha destek aldı. Söz konusu 22 milyar Avro İrlanda’nın yıllık ekonomisinin %15’ine denk geliyor.

16 Avro bölgesi üyesi ülkede ekonomik durgunluk işsizlik ortalamasını rekor düzeye çıkardı ve Ağustos 1998’deki %10 sınırına ulaştırdı. En yüksek rakamlar %21,7 ile Letonya ve %19 ile İspanya…

AB açısından son dönemde ön plana çıkan sorunlar alt alta dizildiğinde ortaya konulan tablo bir korku filmi gibi;

Avro zayıflıyor. Yunanistan batmak üzere. Yunanistan yüzünden IMF Avro bölgesine girmek üzere. Yunanistan’ı Portekiz takip ediyor. Ama İspanya’da Fransa’ya, İzlanda’dan İrlanda’ya birçok ülke sıraya girebilir.

Fransa’nın bütçe açığından da anlaşıldığı gibi Maastricht kriterlerinin revize edilmesi ve dönemsel gerçeklere göre yeniden uyarlanması gerekiyor. Bu krizin etkilerinin hesaplanması, ne kadar süreceğinin tespit edilmesi gibi detaylar ancak uzun yıllar sonra mümkün olacak gibi görünüyor.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ