Yunanistan`ın “Pontus soykırımı” merakı
Yunanistan’da bir “Pontus soykırımı”dır aldı gidiyor. Yunanlılar son yıllarda bu “Pontus soykırımı” meselesini her platformda gündeme getirmek için didinip duruyorlar. Selanik’te sözde soykırım anıtı bile açtılar…
Bu olayın kökleri nerelere dayanıyor? Çok eskilere değil. Kurtuluş Savaşı esnasında, Karadeniz bölgesinde Pontus Rumlarının kurduğu çetelerle Türk ahali arasında bir takım çatışmaların yaşandığını biliyoruz. Hangi taraftan, ne kadar insan ölmüş? bunu araştırmak tarihçilerin işi. O sebeple biz haddimizi bilelim…
Ancak konunun gündeme taşınması şunun şurasında 15-20 yıllık bir geçmişe dayanıyor. Malumunuz, meşhur “Ermeni soykırımı” meselesi Türkiye’nin başına dert olunca, Yunanlılar da baktılar ki, bu soykırım söylemi hakikaten tutuyor. Türkiye’nin başına üşüşmüş bir sürü sırtlan varken, kopan bir iki parça etten kapmaya çalışan kasap kedisi rolüne soyunmaktan hiç mi hiç utanmadılar!
Sözde “Pontus soykırımı” ile ilgili sayfa sayfa master, doktora tezleri yazılıyor. Kitaplar yayınlanıyor. Konferanslar düzenleniyor vs. (Sonuncusu da Süryani, Ermeni ve Pontuslu temsilcilerin katılımıyla ‘Üç Soykırım, Tek Strateji’ adı altında kasıtlı olarak Gümülcine’de düzenlendi) Siyasi kılıf da hemen hazır zaten: “Türkiye geçmişiyle yüzleşmeli” yok efendim “kimse geçmişinden korkmamalı” gibi tanıdık, bildik laflar. Bunlara cümle alemin karnı tok, onu biliyoruz da, bu soykırım merakı acaba Yunanlıların kendi suçlarını örtme çabasından kaynaklanıyor olmasın?
Batı da öyle… Batılı efendilerin sömürgelerinde yıllarca işledikleri suçlar biliniyor. Gizli, saklı falan değil… Batı Avrupa’da ortaya çıkan ırkçılığın nerelere vardığı ortada. Almanların II. Dünya Savaşı’nda yaptıklarına soykırım demek bile hafif kalır.
İnsanlardan sabun yapmaya kalkan psikopat bir zihniyetin varlığını nasıl ört bas edebilirsiniz? Başka suçlular da yaratarak…. Türkiye bu konuda biçilmiş kaftandı… Ermeni tezlerini ortaya atıp, “sadece Avrupalılar soykırım yapmadı, bakın Türkler de yapmış” şeklinde basit bir iddiayı güçlendirmeye çalışıyorlar senelerdir… Sözde Ermeni soykırımı iddialarının altında bu gerçek var…
Peki bu Yunanlılara ne oluyor arkadaş? Sizin derdiniz nedir? Galiba birazcık biliyoruz çorbacının derdini… Bir kaç isim verelim… Grivas, Papoulas, Metaksas, Zervas…. Bu isimler bir şeyler hatırlatıyor… Birincisi çeteci, diğer üçü general…
Tarih bilgimizi biraz tazeleyelim çok kurcalamadan… 1800’lü yılların ortaları ve sonlarına doğru Makedonya bölgesinde Yunan çetelerinin yaptıklarını biliyoruz… Bu çetelerin önderi Grivas’dı… Hedefinde çoğu zaman Türkler vardı… Helen olmayan unsurları da hedef aldı, Bulgarları, Arnavutları, Makedonları… Ölenlerin sayısını kimse bilmiyor… Sayılamadı çünkü…
Küçük Asya (Batı Anadolu’ya Yunanlılar ‘Küçük Asya’ diyor) macerasının bir türlü “muzaffer” olamayan komutanı Papoulas’ın emrindeki Yunan ordusunun yaptığı çapulculuk ve katliamları anlatmaya sayfalar yetmiyor… Sonradan ordu komutanı olan Hacıanesti de göz yumdu bunlara ama kendi subayları tarafından kurşuna dizildi sonunda…
Yunanistan’da 1936-1941 arası hüküm süren faşist Metaksas rejimini bugün bile aklı başında bir çok Yunanlı lanetle anar… Selanik bir zamanlar Avrupa’da Yahudi nüfusunun en yoğun olduğu kentti…. Bugün eser yok. Neden acaba…? Metaksas faşizminin Yahudileri göçe zorladığını söylersek mütalağa etmiş olmayız inanın… Arzu eden araştırsın…
O dönemin suçlarını saymaya uğraşmayalım şimdi… Ama bir iki noktayı belirtelim. Metaksas’ın 1936’da Nazi liderlerinden Goebbels’e yazdığı mektuplarda açıkça Alman nasyonal sosyalizmine hayranlığını ifade ettiği bilinir. Sonra daha durun. Bizzat Metaksas’ın kendisi Nazilerin gizli polis örgütü GESTAPO ile işbirliği yapıldığını Kasım 1936’da kamuoyuna açıklamıştır… Başka, o dönemde Alman silah ticaretinin %10’unun Yunanistan’a yapıldığı raporlarla sabittir… Bu silahlarla savaş esnasında ve sonrasında Yunanistan’da kaç kişi öldürüldü acaba?
Bugün Yunanistan’da Metaksas rejiminden sağ olanlar iyi hatırlarlar… Rejimin, Nazi selamları veren meşhur gençlik örgütü EON (Ethniki Organosi Neolaias)’a tanınan ayrıcalıkların Yahudilere ve Helen olmayan unsurlara tanınması kesinlikle yasaktı mesela…
Peki savaş esnasında… Alman işgali sırasında, Selanik bölgesinden kaç tane Yahudinin soykırım kamplarına gönderildiğini Yunanlı tarihçiler bir zahmet araştırsın arşivlere girerek… Selanik bölgesinde ki Yahudilerin bizzat anti-semitik yerel Yunanlı yetkililerin izni ve teşvikiyle ölüm kamplarına gönderildiğini saklamaya çalışmak yakışıyormu ona buna “tarihinizle yüzleşin” diye nasihat veren “yüce” mi “yüce” Yunan Ulusu’na… Yoksa Yahudi soykırımında Yunanistan’ın da “bir takım” katkıları olduğunun ortaya çıkmasından mı korkuyor güzel Yunanistan’ın, güzel entellektüelleri?
Savaş bitmeden daha General Zervas’ın Çamerya bölgesinde müslüman Arnavutlara neler yaptığını gayet iyi biliyor Yunan vatandaşları. 1944 Haziranında 3300 dolayında Müslüman Arnavut’un (ki bunların çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardı. 14 yaşından büyük müslüman Arnavut erkekleri Midilli, Sakız ve Korinthos’daki çalışma kamplarına gönderilmişlerdi) kasıtlı olarak öldürüldüğü bilinmektedir.
Tarihteki suçlar orada duruyor. Hiç kimse merak etmesin. Şimdi daha da iyi anlaşılıyor Yunanlıların bu “Pontus soykırımı” merakı… Aman ha! Fazla merak başa dert açar… “Pontus soykırımı” derken neler çıkıverir meydana… Çamerya’sı, Küçük Asya’sı… Herkes şapkasını önüne koysa iyi olur kanımızca… Yoksa horozun kendi çöplerinin üzerinde ötmesinden başka nedir bu “Pontus soykırımı” merakı?
ama bunu bildikleri halde türkiyedeki bazi proflar yunanlardan özur diliyorlar size soykırım yaptık diye anlamıyorum bunların kafası terstenmi çalisiyor 600000bin müslümani bizim ülkemiz sınırlarında katlettiler kadinlarimizin karnini desip cocuklarini çikarrtilar sonrada türkler soykırım yaptı zaten yunanlar hep bir kin aldi basini gidiyor biz onlara ne yaptık sanki hertürlü haklari verdik yüzsüz millet zaten yahudi kokenli naziler