İskeçe Türk Birliği yasal olarak tanınınca “Türk” kimliğide tanınır mı?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin verdiği son karar Batı Trakya’da bir heyecan dalgası yarattı. İskeçe Türk Birliği ve Rodop Türk Kadınlar Kültür Derneği’nin AİHM’de Yunanistan aleyhine açılan davaları kazanmaları Batı Trakya’da “Türk” kimliğinin tanınacağı yönünde bir hava yarattı.

Heyecanı normal karşılamak lazım. Ancak bu heyecan mantık çerçevesinde sorgulama yapmamıza da engel olmamalı. Neyi kastediyorum? Başlıktaki soruyu. AİHM’nin kararına bakılırsa, aslında karar azınlığın “Türk” kimliğinin tanınmasıyla ilgili değil. Örgütlenme özgürlüğünün ihlali ve kamusal alanda etnik kimliğin ifade edilebilmesiyle ilgili.

Bir kere en başta şunu iyi bilmek gerekir: azınlığın “Türk” kimliğinin tanınması sorunu hukuki bir sorun olmaktan ziyade daha çok sosyal bir konu. Bu açıdan bakıldığında da bu hukuki bir mücadele olmaktan ziyade sosyal bir mücadele. Ne demek istediğime açıklık getireyim biraz daha. Şunu iyi ayırt edelim. Yunanistan Batı Trakya’da Türk yoktur demiyor. Türk vardır ancak Pomak da vardır, çingene de vardır ve azınlık bütünsel anlamda Müslüman azınlıktır diyor. Dolayısıyla Yunanistan’ın İskeçe Türk Birliği davasının ardından savunmasını tahmin etmek çok güç değil: “Müslüman azınlık içindeki Türklerin kurduğu bir derneğin isminde ‘Türk’ kelimesinin geçmesi azınlığın ‘Türk’ azınlık olduğu anlamına gelmez” diyecekler ve yine azınlığı “Türk Azınlık” olarak tanımayacaklar.

Sorun bu noktada başlıyor. Türk, Pomak, Çingene ayırımına azınlık olarak nasıl karşı koyacağız? O sebeple bunun bir sosyal mücadele olduğu gerçeğinden hareket etmek lazım. AİHM istediği kadar karar versin azınlık bir bütün olarak mücadele edemediği sürece azınlığın “Türk” kimliğinin tanınmasını beklemek çok doğru olmaz.

Bu sebeple azınlığın içinde kimlik mücadelesini baltalayacak engellerin ortadan kaldırılması lazım. Herkes kendini “Türk” olarak tanımladığı zaman “Batı Trakya Türk Azınlığı”nın tanınması yönünde bir umut belirir. Aksi takdirde umutların başka bahara kalması kaçınılmaz!