Yıkabilecek misiniz?

Batı Trakya

Öğrendik ki, şu “bilirkişi komisyonu”, nihayet 20 Haziran’da, toplanıyormuş…

Şimdi böyle birden konuya girince: “Hangi komisyon?” diye sorduğunuzu, duyar gibi oluyorum.

Tabii bu, çok doğal… Toplanacağı açıklandığından bugüne, üzerinden bir yıl geçtiği için, unutmuşsunuzdur… Doğrusunu söylemek gerekirse, eğer bu geçen süre içerisinde, konuyla ilgili haberler yapmamış olsaydık, belki biz de, unuturduk…

O zaman, zihninizi daha fazla yormadan, konuyu biz size hemen, hatırlatalım…

Hani şu, Gümülcine Müftülüğü kayıtlarına göre, Yanıköy’deki Cami Vakfına, devlet kayıtlarına göreyse, Orman Müdürlüğü’ne ait olan ve üzerine Pontus’lular tarafından izinsiz olarak kilise inşa edilen arazinin mülkiyetinin kesin olarak kime ait olduğuna, karar verecek olan Selanik’teki komisyon…

Gerçi bu komisyon toplanana kadar, atı alan Üsküdar’ı, çoktan geçti. Çünkü arazinin mülkiyet sorunu kesin bir neticeye bağlanana kadar, dönemin Bölge Genel Sekreteri Dimitris Stamatis tarafından, inşaatın durdurulduğu açıklanmış olsa da, bölge sakinlerinin aktardığı bilgiye göre, inşaat o tarihten itibaren gece – gündüz devam ederek, bitme noktasına geldi…

Şimdi, devletin resmi yetkilisi tarafından durdurulduğu açıklanan izinsiz bir inşaat, nasıl oldu da bugüne kadar devam etti? Bu, azınlık kamuoyunun, elbette çok merak ettiği ve açıklanması beklediği bir konu… Ancak şu anda, Azınlık insanları, bu sorunun cevabından daha önce, 20 Haziran’da toplanacağı açıklanan söz konusu “Bilirkişi Komisyonu”nun, araziyle ilgili ne kakar vereceğini merak ediyor.

Öyle ya, resmi kayıtlara göre, arazi devlete ait görüyor; ama Osmanlı döneminden kalma senetler ve Müftülük kayıtları da, bunun tam tersini söylüyor. Vakfa bağış yapan kişilerin ellerinde bulunan Osmanlı senetleri, bu arazinin bağışlanmadan önce, şahıslara ait olduğunu açık bir şekilde gösteriyor.

İşte tüm bu belgeler ışığında, bakalım komisyon nasıl bir karar verecek?

Söz konusu ihtilaflı araziye inşa edilmiş olan sıradan bir yapı değil… Bir, kilise… Dolayısıyla komisyonun işi, epey zor görünüyor!..

Bugüne kadar, her nasılsa, yetkililerce yapımına göz yumulan bir inşaat, şimdi bitme noktasına gelmiş iken, acaba, Müftülüğün elindeki mevcut belgelere dayanarak, inşaatın yapıldığı arazinin “Vakıf Malı” olduğu açıklanıp, yapılmış olan kilise de, “kaçak ve yasa dışı”, ilan edilebilir mi?

Hiç sanmıyorum… Ama eğer öyle olursa, izinsiz ve kaçak olduğu gerekçesiyle, Azınlık tarafından geçtiğimiz yıl Seçek Yaylası’nda inşa edilmiş olan bir çeşmeyi yerle bir eden yönetim anlayışının, bu kiliseyi de yıkması gerekir.

Her ne kadar, şahsen biz, ibadethanelerin yıkılmasına veya tahrip edilmesine karşı olsak da, mademki yasalar kaçak yapıların yıkılmasını emrediyor, o zaman hiçbir kişiye veya gruba ayrıcalık da, yapılmaması gerekir…

Bakalım; sonucu hep birlikte bekleyip, göreceğiz…

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ