Sözün bittiği yerdeyiz!

Batı Trakya

Gazetemizden, haberini de okuyacağınız gibi, Başbakan Sayın Yorgo Papandreu, 18 Şubat Cuma günü, önce İskeçe’nin Demircik köyünü, ardından da, Gümülcine’yi ziyaret etti…

Başbakan’ın, çok kısa bir süre önce gerçekleştirdiği Gümülcine ziyaretinin ardından, ikinci kez bölgemizi ziyaret edeceği haberi basında yer alınca, Azınlık içerisinde de, yüksek bir beklenti oluştu. Birçok kişi, geçen ziyaretinin aksine, Başbakan’ın bu ziyaretinde, Azınlığa karşı bazı açılımlarda bulunacağına ve sorunların çözümü yününde, mutlaka somut bir şeyler söyleyeceğine, yürekten inanıyordu…

Öyle ya, Türk – Yunan ilişkileri, tarihinin en iyi dönemlerinden birini yaşıyordu ve Türkiye, Azınlığımızın karşılığı olan “İstanbul Rum Azınlığı” ile ilgili olarak, olumlu yönde, her gün yeni bir adım atıyordu.

Hal böyle olunca da, zaten Yorgo Papandreu’ya güvenen ve her zaman, diğer liderlere oranla kendisine daha fazla sempatiyle bakan, Batı Trakya Türk Azınlığı içinde, sorunlarının en kısa zamanda çözüleceği yönündeki beklenti, daha da güçleniyordu…

Ama maalesef, bu yüksek beklenti, gene boşa çıktı!.. Başbakan, bu son ziyaretinde de, yıllardır devam eden onca sorundan biri hakkında bile, yine somut bir çözüm önerisi ortaya koymadı, koyamadı… Her Batı Trakya ziyaretinde olduğu gibi, bunda da, Azınlığımızla ilgili olarak, iyi – güzel şeyler söyledi; onu – bunu yapacağız, şunun üzerinde çalışıyoruz, bunu da, halledeceğiz dedi; ama o kadar, ötesi yok…

Şimdi ben buradan, hayal kırıklığı içindeki Azınlığın duygularına tercüman olarak, Sayın Papandreu’ya seslenmek ve şunu söylemek istiyorum:
Sayın Başbakanım; biz artık sizden, güzel sözler duymanın ötesinde, güzel şeyleri uygulamaya koyduğunuzu, görmeyi bekliyoruz. Çünkü bu Azınlık, hadi daha öncesini o veya bu nedenle hesaba katmayalım ama, en azından 50 – 60 yıldan beri, iyi bir gün görmek umuduyla, hep sabrediyor. Takdir edersiniz ki, her şeyin olduğu gibi, sabrın da bir sonu vardır. İşte, siz yöneticiler tarafından, bizim bitmez gözüyle bakılan bu sabrımız da, emin olun ki, artık bitmiş durumda…

Kısacası Sayın Başbakanım, artık Azınlık olarak, sözün bittiği, anlamını yitirdiği yerdeyiz! Siyasilerin sözlerine olan inancımız, tamamen tükendi; paramız ise, bizler bu ülkede, ikinci veya üçüncü sınıf vatandaş olduğumuzdan, zaten kriz ülkemize gelmezden çok önce, bitmişti. O nedenle, biz bundan böyle, söze değil, sadece yapılan işe bakarız…

Hani, erken seçim söylentilerinin ortada dolaştığı, ülkenin savaş alanına döndüğü şu günlerde, bunu da, bilmenizi istedim…

****

“Beni, yalnız sen anlarsın…”
Mesleğe, yanında başladığım ve gerek Azınlık Basını, gerekse yazarlık konusunda, kendisinden çok şey öğrendiğim Hâki abi, bana sık sık, şöyle derdi:
“Beni, yalnız sen anlarsın! Hayatında, mürekkep kokusu duymamış, baskı nasıl yapılır bilmeyen gazeteciler, değil… Oğlum bile, benim bu meslekte yıllarca neler çektiğimi, senin kadar iyi, anlayamaz…”.
Geçtiğimiz günlerde, baskı makinemiz arızalanınca, üç hafta boyunca  maddi – manevi büyük sıkıntı yaşadım ve kendisinin bu söylediklerini hatırlayak, başarısını  bir kez daha, takdir ettim…
Evet; Hâki ağabey, haklı…
Şimdi, gazetelerini, basılmış ve katlamış olarak hazırca kapısında bulan yayın sahipleri, kendisini nasıl anlasın ki?

 

Sezer Rıza, Cumhuriyet Gazetesi

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ