Bir ileri, iki geri!..

Batı Trakya

Doğrusu ben, anlayabilmiş değilim!

Eğer, Türk – Yunan ilişkilerinin bugün hangi noktada olduğunu ve yıllardır devam eden mevcut sorunların hangisinde anlaşmaya varıldığını bilen, anlayan birileri varsa, lütfen bana da anlatsın…

Belki Türkiye, iki ülke arasındaki sorunların çözülebilmesi için, üzerine düşen sorumluluğu fazlasıyla yerine getiriyor ve bu konuda elinden gelenin çok daha fazlasını yapmaya çalışıyor ancak, Yunanistan açısından aynı şeyi söyleyebilmek, bence, pek mümkün değil… Zaten, iki ülke ilişkileriyle ilgili olarak, ulusal Yunan basınına yansıyan haber – yorum ve açıklamalara baktığınızda, bu sözünü ettiğim durumu, sizler de rahatlıkla görebilirsiniz. Ben, Yunanlı yetkililerin, iki ülke arasındaki sorunların çözümü konusunda gönüllü olduklarını ve bu konuda da güçlü bir irade ortaya koyduklarını, düşünmüyorum. Bu durum, zaman zaman yapılan açıklamalara da, yansıyor…

Bazen bir bakıyorsunuz ki, Yunanlı bir yetkili, iki ülke ilişkileriyle ilgili çok olumlu şeyler söylerken ve gelecekte ilişkilerin daha da iyi bir noktaya gideceğinin umudunu verirken, diğer bir yetkili de çıkıp, tam tersini söyleyebiliyor. İlişkilerde sorun yaratmasına ve hedeflenen çözüme ulaşmaya hiçbir katkı sağlamamasına rağmen, ısrarla, aynı şeyleri dile getiriyor.

İşte bu söylediklerimize en son örnek, gazetemizde haberlerini de okuyacağınız, Başbakan Yorgo Papandeu ile Dışişleri Bakanı Dimitris Duruças’ın, iki farklı açıklaması.

Başbakan Yorgo Papandreu bir gazeteye yaptığı açıklamada: “Türk – Yunan ilişkilerinde 1999 yılından bu yana gösterilen çabayla, büyük ilerleme kaydettik…” derken, Dışişleri Bakanı Dimitris Duruças ise, Türk Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın, Batı Trakya ziyaretinde Azınlık mensuplarına hitaben söylediklerinden rahatsızlık duyuyor ve: “Yunanistan, ne içişlerine müdahaleyi, ne de Müslüman vatandaşlarımızı yalnızlaştıran veya siperlerle koruyan açıklama, ya da hareketleri, kabul etmiyor. Yunan vatandaşlarının, ne ülke içinde, ne de ülke dışında davetsiz koruyuculara ihtiyacı, yoktur…” açıklamasında bulunuyor.

Sizleri bilemem ama, ben, bu ve benzeri açıklamaları gördükten sonra, Türk – Yunan ilişkilerinin gerçekten bir ilerleme kaydettiğine ve yakın bir gelecekte de, ilişkilerin bundan çok daha iyiye gideceğine, pek inanasım gelmiyor…

Bana göre, Türk – Yunan ilişkilerindeki mevcut durum, Selda Bağca’nın şu çok bilinen ve sevilen “Ziller ve İpler” şarkısının, nakarat bölümüne benziyor:
“Ne yapsın işte böyle
Oyna demiş birileri
Bir ileri iki geri
Birilerinin elinde ipleri.”…

 

Sezer Rıza, Cumhuriyet Gazetesi

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ