Seçimler nihayet ilan edildi. Geçen sonbahardan beri beklenen erken seçim 6 Mayıs’ta yapılacak. Kasım 2011’de bankacı başbakan Lukas Papadimos başkanlığında kurulan yeni hükümet oluşturulurken 19 Şubat erken genel seçim günü olarak belirlenmişti. Ancak Troyka’nın Yunansitan’dan uygulamaya koymayı istediği önlemler bu tarihi üç ay erteledi. Şubat değil, Mart, Mart kalsın Nisan, Nisan olmaz Mayıs derken, bizlerin Hıdrellez Bahar Bayramı olarak kutladığımız 6 Mayıs’ta sandık başına gidiyoruz.

Bu seçimler Yunanistan’ın ikinci dünya savaşı ve hemen ardından yaşanan iç savaştan sonra yaşanan en ilginç ve en zor seçimler olacak. İki buçuk yıldır yaşadığımız ekonomik kriz ülkedeki siyasi ve sosyal yapıyı altüst etti. Yunanistan gibi son derece durağan bir siyasi yapıya sahip bir ülkede dengeler her geçen gün yeniden şekilleniyor. Sağlıklı tahmin yapabilmek gerçekten zor. Anket çalışması yapan şirketlerin başvurduğu 10 vatandaştan altısının yanıt vermek istemediğini düşünecek olursak, açıklanan anketlerin de ne ölçüde sağlıklı olduğu şüphe götürür.

Bir defa ilk kez bu kadar çok siyasi parti seçime katılıyor. İlk defa bu kadar çok siyasi parti meclise girmek için yarışıyor. Şu anda bazıları anket sonuçlarına göre yüzde 3’lük barajdan oldukça uzak görünse de 14 parti barajı aşma mücadelesine hazırlanıyor. Halkın oylarına talip olmak için hummalı bir çalışmaya başlayan partiler şöyle: PASOK, YDP, KKE, SİRİZA, DİMAR, DİSİ, LAOS, Yeşiller, Altın Şafak, Arma Politos (Yannis Dimaras’ın partisi) DRASİ (Stefanos Manos’un partisi), Sosyal Mütabakat (Kaçeli – Kastanidis ikilisinin partisi) , Bağımsız Yunanlılar, Andarsia)

Yunanistan rekor düzeyde ekonomik küçülme, rekor düzeyde işsizlik ve belki bunlardan da önemlisi rekor düzeyde moral bozukluğu ve ümitsizlikle seçime doğru gidiyor. Bu yazının yazıldığı günden 23 gün sonra sandığa gideceğiz. Toplumsal tepkinin dorukta olduğu bir Yunanistan’dan bu tepkinin nasıl bir şekilde sandığa yansıyacağını kısmet olursa hep birlikte göreceğiz.

Son günlerde yapılan anket sonuçlarına baktığımızda YDP ile PASOK’un birlikte topladığı oylar mecliste çoğunluğu sağlamaya yetmiyor. Yani anketlerdeki sonuçlar sandıktan da çıkarsa, iki büyük parti güçlerini birleştirse bile hükümet kuramıyor. Neyin nasıl olacağını, seçim gününe yaklaştıkça işlerin değişip, değişmeyeceğini göreceğiz.

Gelelim Batı Trakya’ya. Batı Trakya’da, hem azınlık, hem çoğunluk seçmeninde (tüm ülkede olduğu gibi) kızgınlık var, öfke var, tepki var. Ekonomik kriz ve kemer sıkma önlemleri tüm ülkeyi olduğu gibi bölgemizi de ve tabii ki aznlığı da vurdu. Ancak azınlık seçmeni sadece partileri değil, adayları da değerlendirecek ve tercihini ona göre belirleyecek. Batı Trakya Türk seçmeninin tercihi (şu anki şartlar dikkate alındığında) PASOK, YDP, Demokratik İttifak ve SİRİZA partisi arasında dağılacaktır. Azınlık seçmeninin ağırlıklı olarak bu dört partiye yöneleceğini tahmin ediyorum.

Son aylarda azınlık seçmenine yönelik olarak mesaj göndermeye çalışan, bunun için bölgeyi ve azınlık kurumlarını ziyaret eden partiler arasında bir sıralama yapacak olursak Dora Bakoyanni’nin Demokratik İttifak Partisi, Yeni Demokrasi ve SİRİZA olarak sıralayabiliriz. Dora Bakoyanni son aylarda iki kez Batı Trakya’ya gelmiş ve azınlık köyleriyle, kurumlarını ziyaret etmiş ve azınlığa yakın olduğu imajını çizmiştir. Azınlıkta ciddi anlamda imaj sorunu olan YDP ise Türkiye ile iyi ilişkileri olan başkan yardımcısı Dimitris Avramopulos’u bölgeye göndermiş ve Gümülcine’de yaptığı beyanatlarla azınlığa yönelik “açılım” yapmaya çalışmıştır. SİRİZA ise son iki ayda bölgemize gönderdiği milletvekilleri aracılığıyla gerçekleştirdiği ziyaret ve temaslarla azınlık konusunu gündeminde tutmaya devam ettiğini göstermiştir. Bu arada SİRİZA’nın Yargıtay’ın İskeçe Türk Birliği davası kararıyla ilgili olarak yaptığı açıklamayı da unutmamak gerekir. Zira başka bir siyasi partiden benzer bir açıklama yapılmamıştır. Kaçak yapılar yasasında azınlık için yüzde 80 ceza indirimi öngören düzenlemeyle, cami inşaat ve tamir izinlerinde senet şartını ortadan kaldıran düzenlemenin de iki büyük partinin azınlığa seçim öncesi açılımı olarak değerlendirmek mümkün tabii ki. Yeter ki sözkonusu düzenlemeler uygulamada da hayata geçirilsin.

10’un üzerinde partinin meclise girme mücadelesi yaptığı 6 Mayıs seçimlerinde Batı Trakya Türk azınlığının oylarının değeri tabii ki artacaktır. Ülkemiz en zor, en ilginç ve tahmin edilmesi en güç seçime doğru gidiyor. Hepimize hayırlı olsun.

Ozan Ahmetoğlu, Gündem Gazetesi