Papandreou’dan “jest” bekliyoruz!

Batı Trakya

Bugün 31 Ağustos 2011. Ramazan Bayramı’nın ikinci günü. Bayram, Batı Trakya Türkleri arasında olduğu gibi Türk-İslâm aleminde de coşku içerisinde kutlanıyor. Her ne kadar bugün bilgisayarın başına oturmayacağım desem de ne yazık bu aletten kaçılmıyor.

Yunan ulusal basınına baktığımda, Batı Trakya, Türk-Yunan ilişkileri ve Balkanlar’la ile ilgili olanlar en çok dikkatimi çekiyor.

30 Ağustos tarihli Yunan ulusal gazetelerinin neredeyse tamamında, ülkemiz Başbakanı Sayın Yorgo Papandreou’nun, Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’deki gayri müslimlerin mal varlıklarıyla ilgili cesur kararı olumlu karşıladığına dair haberi görmekteyiz.  Bilindiği gibi Başbakan Sayın Erdoğan, Ramazan’ın son günlerinde, Türkiye’deki gayri müslim temsilcilerinin verdiği iftara katılmış ve mal varlıklarının iade edileceğini açıklamıştı.

Yorgo Papandreou’nun bu kararı beğenmesi ve olumlu karşılaması çok önemlidir. Karar Papandreou’nun ender beğendiği olaylardan bir tanesidir.

Türkiye son zamanlarda gayri müslimlerle ilgili önemli kararlar almaktadır. Bu sürecin adı bence “Azınlıklar Açılımı” dır. Daha geçen yıl Trabzon’daki tarihi Sümela Manastırı ayine açıldı. Ayin bu yıl da devam etti.  İstanbul’da Rumlara ait yetimhane iade edildi. Kapadokya bölgesinde birçok kilise restore edilip törenle hizmete açıldı. Edirne’de Bulgar kilisesi, Van’da Ermeni kilisesi restore edilip açıldı, Ruhban Okulu’nun yeniden açılması için formüller aranmakta ve son olarak da Rumların mal varlıklarıyla ilgili iade kararı alındı.

Bütün bunlar biz Batı Trakya Türklerini kıskandırmaktadır. Bizleri düşündüren ise bu olumlu kararların Batı Trakya Türklerine ne zaman yansıyacağıdır. Bütün bunların yaşandığı bir ortamda; Azınlık istediği camide ibadet edemezken (Azınlık temsilcilerinin Trikala ve Yanya camilerinde ibadet etmek isteklerini hatırlayalım), camiler restore edilmezken, Osmanlı eserlerine restore süsü verilerek (Gümülcine Hükümet Konağı v.b.) yıkılmaları beklenirken,  Batı Trakya’da bir ortaokula ulaşabilmek için hala 90-100 km. mesafeyi katetmek zorunda olan çocuklar varken, bazı köylerin içme suyu,(Kızılağaç köyü) yol ihtiyaçları hala giderilmemişken, yine Bulgaristan sınırında bazı köylerin hala Yunanca kanalları izleyemediği (Üşşekdere) bir ortam varken; en önemlisi de Türk Azınlık vakıf idare heyetlerini hür iradesiyle seçemezken, seçtiği müftüleri göreve getiremezken, “Türk” kelimesiyle örgütlenemezken, anaokullarında “Türkçe” eğitim alamazken, Türkiye’nin aldığı son kararları bizler elbette heyecanla ve kıskançlıkla izleyeceğiz.

Türkiye, hiç kuşkusuz, ekonomisini düzeltmiş ve imparatorluktan gelen bir ülke olmanın büyüklüğüyle bütün bu kararları korkmadan alabilmektedir.

Batı Trakya’daki Türkler yıllarca akla gelmedik türden baskılara (Örneğin traktör ehliyeti alamadılar, ev inşa edemediler v.b.) maruz kaldılar. Baskılar bütün hükümetler döneminde yaşandı. Ancak zamanla baskılar azaltıldı ve vatandaşlık haklarının birçoğu iade edildi. Yönetimler Azınlığı idare etme konusunda birbirlerinin icraatlarını izlediler. Azınlığı kendi istedikleri doğrultuda şekillendirme yoluna gittiler.

PA.SO.K Partisi Yunanistan’ı uzun yıllar idare etti ve cesur kararlar aldı. Türklerin yegâne ve güzide kuruluşları olan Gümülcine Türk Gençler Birliği ve Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği’nin, tabelalarında “Türk” kelimesi geçtiği gerekçesiyle kapatılmaları PA.SO.K. dönemine tesadüf etti.  Ancak, PA.SO.K Partisi dönemlerinde çok olumlu gelişmeler de oldu; Azınlık çocuklarına %0,5 üniversite kontenjanı getirildi. Gümülcine’deki Celâl Bayar Lisesi’ne ek bina inşa edildi v.s.  Bütün bunları görmemezlikten gelemeyiz.

Türkiye Başbakanı Sayın Erdoğan’ın Azınlıklara yaptığı bu açılımdan sonra, Sayın Papandreou da bir an önce Azınlığa bir “jest” yapmalı ve Batı Trakya’da “Azınlık Açılımı”nı başlatmalıdır. Bu cesaretin PA.SO.K Partisinde olduğuna inanıyoruz.

Bu jest ne olabilir? Bugün eğitim çok önemlidir. Azınlık çocuklarının çoğunun, hala, dokuz yıllık mecburi eğitimlerini tamamlayamadığı bir dönemde, Türklerin anadilde eğitim verecek bir Azınlık Ortaokul-Lisesi’ne son derece ihtiyaçları vardır. Azınlık insanının istediği okul ivedilikle açılabilir. Seçilmiş müftülerimiz tanınabilir. Yine Azınlığın atalarından kalma ve gayri müslimlerle hiç alakası olmayan, Vakıflar’da seçimler yapılabilir.

Bu jestlerden en azından bir tanesini bekliyoruz sayın Papandreou!

 

İbrahim Baltalı, Rodop Rüzgârı Dergisi

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ