Yunanistan Başbakanı Samaras’ın siyasi hırsı ülkeye iki sene kaybettirdi. Ekonomik kriz ilk patlak verdiğinde iktidardaki Papandreu, ortak mücadele için Samaras’tan destek istemiş, hatta koltuğunu devretmeyi önermişti.

Yunanistan’ın yeni Başbakanı Andonis Samaras, Yunanistan’da 2 yıl önce patlak veren ekonomik krizin önlenmesi için dönemin Başbakanı Yorgo Papandreu’nun "imdat" çağrılarını geri çevirerek iktidardaki sosyalist PASOK ile işbirliği yapmayı şiddetle reddetmişti. Ekonomik krizden sadece Papandreu’yu sorumlu gösteren Samaras’ın asıl hedefi ekonomiyi kurtarmak değil, Papandreu’yu devirmek ve Başbakanlık koltuğuna oturmaktı. Samaras nitekim muradına erdi. Önce Papandreu’yu devirdi, şimdi de başbakanlık koltuğuna oturdu. Ancak Samaras’ın başbakanlık koltuğuna -bir zamanlar şiddetle reddettiği- PASOK ve DİMAR’ın "koltuk değnekleri" sayesinde oturmak zorunda kalması da "kaderin bir cilvesi" olarak algılanıyor. Samaras’ın bu hırsı, Yunanistan’ın tam iki yıl kaybetmesine ve bugünkü hazin duruma düşmesine yol açtı. Samaras eğer, 2 yıl önce patlak veren ekonomik krizin daha başındayken, dönemin başbakanı Papandreu’nun "Yardım et, istersen başbakanlık koltuğuna sen otur, ben destek vereyim" çağrılarına cevap verseydi, Yunanistan’ın euro bölgesinin "şamar oğlanı" ya da "dilenci" konumuna gelmesi önlenecekti. Öte yandan erken seçim ısrarıyla YDP’nin tek başına hükümet kurabilecek kadar oy alacağını sanan Samaras, 6 Mayıs 2012 seçimlerinde YDP’yi yüzde 33’lerden yüzde 18’lere düşürdü ve 17 Haziran seçimlerinde YDP’yi zar zor yüzde 29’lara taşıyabildi.

EGE’Yİ KIZIŞTIRABİLİR
Samaras 1992’de YDP hükümetinin dışişleri bakanı iken milliyetçiliği körüklediği için görevinden alınarak YDP’den ihraç edilmişti. 2004- 2009 yılları arasındaki Kostas Karamanlis’in başbakanlık döneminde yeniden YDP’ye alınan Samaras, siyasi rakipleri tarafından hala "milliyetçilikle" suçlanıyor. Kendini "vatansever" olarak gören Samaras’ın Türkiye ve Kıbrıs konularında izleyeceği siyaset ise merak konusu. Samaras, seçim kampanyalarında denizaltı hidrokarbon araştırmalarının başlatılması için Ege dahil Yunan denizlerinde Münhasır Ekonomik Bölgelerin (MEB), "Türkiye gibi komşu ülkelere sorulmadan ilan edilmesi gerektiği" doğrultusundaki söylemleri, Ege’yi tekrar kızıştırabilecek bir siyasetin habercisi olabilir.

Stelyo Berberakis, Sabah Gazetesi