Sizce Batı Trakya’da en kolay iş veya meslek hangisidir? Hiç düşündünüz mü?

Şahsen ben, düşünmedim… Ama sanırım, pek düşünmeye de gerek, yok! Çünkü bu sorunun cevabı çok basit: Politika – Siyaset veya politikacılık – siyasetçilik…

Toplam bölge nüfusunun neredeyse yarısı, Azınlık insanından oluştuğu için, bizim buralarda siyaset yapmak, herhalde dünyanın en kolay işi olsa gerek! Zaten gerek çoğunluk, gerekse azınlık siyasetçileri de, yıllardır bu konuda hiç ama hiç, zorlanmıyorlar…

Tabii, Batı Trakya’da siyaset sahnesinde yer alanların hakkını yememek için, bu noktada şunu da, belirtmek lazım… Evet, bizim buralarda siyaset yapmak için öyle pek bilgiye ve donanıma ihtiyaç yok; ancak siyaset yapacak kişinin Allah vergisi basit bazı özelliklerinin de, mutlaka bulunması gerekiyor…

Yıllarca yönetim tarafından ezilen, dışlanan ve deyim yerindeyse, vatandaşı oldukları ülkede “davul üstünde toz” gibi yaşamaya alıştırılan Azınlık insanlarının, eğitim düzeyleri de düşük olduğundan, bu süreçte ürkekleşti ve geleceğe dair beklentileri de, son derece azalmış oldu. Herhangi bir siyasetçinin, onlara gülümsemesi ve elini uzatıp tokalaşması, Azınlık insanın onu baş tacı etmesi için, yetti de, arttı bile. İnsanımızın basit ama, bir o kadar da insanî olan bu değerlendirme ölçüsünü görebilen siyasetçiler de, ona göre hareket ederek, “bizim Yorgo”, “bizim Kosta”, “bizim Aris” olarak, siyaset sahnesindeki yollarına, emin adımlarla devam ediyorlar…

Şimdi doğal olarak, durduk yerde böyle bir konu da nereden aklına geldi diye, merak ediyorsunuzdur…

O zaman, sözü daha fazla uzatmadan, hemen anlatayım: Bildiğiniz üzere, önümüzde yerel seçimler var. Gerçi daha adaylar pek hareketlenmediğinden, bu seçim konusu henüz Azınlık kamuoyun gündeminde değil. Fakat, usul usul harekete geçen adaylar da, yok değil hani.

Bize göre, bunlardan biri de, İskeçe Belediye Başkanı M. Stilyanidis… Sayın Stilyanidis, seçimlerde, Azınlık oylarının kendisi için belirleyici rol oynayacağını düşünüyor olmalı ki, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir hatim merasiminden sonra, şimdi de, Belediye Meclisinin kararıyla Koyunköy’deki iki sokağa, Türk ismi verdi.

Helal olsun kendisine… Demek ki O da, Azınlık insanının oy verme mantığını çözmüş. Şimdi, seçimlerin hemen ertesinde, bundan 3 – 4 yıl önce, değil köydeki, İskeçe’nin merkezindeki herhangi bir sokağa Türk ismi vermiş olsaydı, (ki, bu bizim hakkımız) çoğu kişi bugün bunu, unutmuş olurdu. Dolayısıyla, bu hareketin karşılığını sandıkta oy olarak, alamazdı…

Oysa şimdi durum, çok farklı… Camiye gidip hatim törenini izlemesi ve sokaklara Türk ismi vermesiyle, Azınlıktan oy kapma yarışında, rakiplerinin iki adım, önüne geçti…

Ama siyaset bu! Seçim yarışının kızışacağı önümdeki günlerde, daha büyük sürprizler de olabilir. Bakarsınız rakiplerinden biri de, Cuma nazmına gider!!!

Olur mu? Olur vallahi!.. Siz siz olun; daha fazlasına bile, hazırlıklı olun…

Seçime beş kala, koltuk aşkına, her şey olur!..