Konuyu, bu sütunlarda defalarca, işledik… Ama yıllardır, olumlu yönde ve Azınlığı memnun edecek en ufak bir gelişme olamadığı için, yine işlemek zorunda kalıyoruz…

Anladınız tabii; konumuz, Azınlık Eğitimi… Evet; üç aylık bir yaz tatilinin ardından, 13 Eylül 2010 itibarıyla, yeni bir eğitim – öğretim yılı daha, başladı. Tüm ülkedeki ilkokullarda olduğu gibi, Azınlık ilkokullarında da, yüzlerce çocuk, eğitimlerine kaldıkları bir üst sınıftan devam ederken, onlarcası da, bu yıl ilk defa, okulla tanıştı… Ancak bunun, aynen bundan öncekiler açısından olduğu gibi, bu yeni çocuklar açısından da iyi bir tanışma olduğunu söylemek, pek mümkün değil… Çünkü Azınlık Eğitim Sistemi’nde, geçtiğimiz yıllara kıyasla en ufak bir iyileşmeden söz etmemiz, maalesef bu yıl da mümkün değil. Yani kısaca Azınlık Eğitimi yine: “Eski hamam, eski tas…”. Veya durumu, kendi ifademizle özetleyecek olursak: Millet çoktan çıktı Ay’a, ama Azınlık Eğitimi, hâlâ yaya…

Gerçi, Pasok Hükümeti’nin Azınlık Eğitim sorumlusu olarak atadığı özel sekreter Thalia Dragona, 26 Haziran 2010 tarihinde Gümülcine valilik salonunda gerçekleşen ve Azınlık Eğitimi’ndeki sorunların masaya yatırıldığı toplantıda, hükümetin, önümüzdeki dönemde, Azınlık Eğitimi’nde bazı iyileştirmeler yapacağını söylemişti. Ancak şu ana kadar, Selanik Özel Pedagoji Akademisi’ne (SÖPA) bu yıl öğrenci alınmayacağının açıklanmasından öte, bu konuda hiçbir gelişme olmadı. Kaldı ki, bu aşamada, SÖPA’ya öğrenci alınmaması kararı, Azınlık açısından ne kadar olumlu bir durumdur, bu da ayrı bir tartışma konusu…

Doğru; Azınlık yıllardır, bu okulun kapatılmasını istiyor ama, bundan daha önce, bu sistemin yerine neyin getirileceğinin, açıklanmasını lazım. Örneğin bundan sonra, Azınlık okullarında görev alacak Türkçe öğretmenleri, hangi okuldan yetişecek? Azınlığın isteği doğrultusunda, sadece Azınlık Öğrencileri’nin alınacağı özel bir Eğitim Fakültesi kurulacak mı? Yoksa yönetim, yine kendine göre çözümler üretip, bu çözümleri de, Azınlığa mı dayatacak? Şimdilik bunların hiçbiri, belli değil…

Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği de, bu belirsizlikten artık rahatsız olmuş olacak ki, yeni öğretim yılı dolayısıyla yayınladığı mesajında, bizim gazete olarak, eğitim de dâhil, Azınlığın her ciddi sorunu için toplanmasını istediğimiz Azınlık Yüksek Kurulu’nun, Eğitim konusuyla ilgili olarak derhal toplanmasını istiyor ve ekliyor, yarının, çok geç olabilir…

Aslında, “olabilir” değil; zaten çok geç, oldu bile… Ancak ne demiş atalar: “Zararın neresinden dönülse, kardır…”. Onun için biz de, Türk Öğretmenler Birliği’nin bu önerisini sonuna kadar destekliyor ve Yüksek Kurulu derhal toplaması için de, buradan Danışma Kurulu’na, çağrıda bulunuyoruz…

Bakınız; artık tüm Azınlık bireylerinin, şunu çok iyi anlaması lâzım: Sorunları görmezden gelerek veya hiçbir şey yokmuş gibi davranıp parmağımızın arkasına saklanarak, hiçbir meselemizi çözemeyiz. Artık kendi içimizde, ciddi bir özeleştiri yapmanın zamanı, çoktan geldi de, geçti bile… Onun için herkes, artık sorumluluklarını yerine getirmek ve üzerine düşeni, fazlasıyla yapmak zorunda…

Not: Kurulacak – kurulmayacak derken, sonunda kesin olarak, Gümülcine Belediyesi için “Bağımsız Türk Listesi”nin kurulacağı, açıklandı… Konuya, önümüzdeki sayılarda enine – boyuna, değineceğiz…

Şimdilik sadece şunu diyoruz: İnşallah Azınlığımız açısından, hayırlı olur!..