Ben, kim ne derse desin, kendimi bildim bileli, bir şeyi, hep ısrarla savunuyorum…

O da: Yunanistan’ın Batı Trakya Türk Azınlığı’na karşı uyguladığı politikaların, “milli” olduğunu. Bu nedenle, ülkedeki tüm partilerin azınlığa bakış açısının da, özünde aynı olduğunu…

Sizleri bilemem tabii ama, ben bugüne kadar, iktidara gelen partilerin Azınlığa yaklaşımlarına baktığımda da, benim bu düşüncemin yanlış olduğunu gösteren hiçbir uygulamasını görmedim, göremedim…

Şimdi bu noktada, kimse çıkıp da bana: “Bundan 20 – 25 yıl öncesine göre, partilerin azınlığa karşı yaklaşımda büyük farklılıklar olduğu…” söylemesin…

Evet; geçmişe göre, bugün için azınlığa karşı uygulanan politikalarda, elbette ki bazı farklılıklar var. Ancak unutulmasın ki, bu politika değişikliği, Azınlığın, 29 Ocak 1988 Milli Direniş Günü’nden kısa bir süre sonra toplanan, parlamentoda temsil edilen parti liderlerinin, ortak kararlarıyla uygulamaya girmiştir. Yani, Azınlığa uygulanan politikanın milli olduğunu, açıkça belgeleyen bir durumdur…

Hatta, bu “milli” olma durumu nedeniyle, bırakın iktidara gelenleri veya iktidara gelme şansı olanları, birkaç istisna dışında, ülkedeki mevcut küçük partilerin Azınlığa bakışında da, hiçbir farklılık yoktur…

Aynı durum, maalesef, yeni kurulan partiler için de geçerli… Bakın Yeni Demokrasi (ND) Partisi’nden ihraç edilen Dışişleri eski Bakanı Dora Bakoyanni tarafından kurulan ve siyaset sahnesine farklı bir bakış açısı getirme iddiası taşıyan Demokratik İttifak Partisi’nin de, Azınlığa bakışında, diğerlerinden pek bir farklılık, yok…

Bunun böyle olduğunu, geçtiğimiz günlerde Gümülcine’yi ziyaret eden Parti Genel Başkanı Bakkoyanni’nin, bazı Azınlık Sorunları’yla ilgili yaptığı açıklamalarından, gördük…

Azınlığın yıllardır talep ettiği Müftülük Seçimi’yle ilgili ne dedi Bakoyanni?

Diğer partilerin, dediğini. Yani, mevcut durum itibarıyla, müftünün seçimle belirlenmesinin, mümkün olmadığını. Yine, Azınlığın görüşünü almadan çıkardıkları ve içerisinde birçok sakıncalı madde bulunan Vakıflar Yasası’yla ilgili olarak: “Azınlığın bu yasayı, neden istemediğini, anlamıyorum…” dedi. Azınlığın kesinlikle kabul etmediği şu meşhur İmamlar Yasası’yla ilgili olarak ise: “Siz bu yasayı, yanlış anladınız; ben bu yasanın, uygulanmasını destekliyorum…” dedi. Ve daha buna benzer, pek çok şey…

Uzun lafın kısası, Azınlık söz konusu olduğunda, gördüğünüz üzere, Yunanistan’daki yeni – eski, büyük – küçük hiç fark etmez, ne yazık ki tüm partilerin, hepsi aynı!..

Al birini, vur ötekine…

Sezer Rıza, Cumhuriyet Gazetesi