Başbakan Yorgo Papandreu’nun Batı Trakya’yı ziyaret edeceği haberleri gelince “nerelere gelecek, hangi bölgeleri ziyaret edecek” merakı başladı. İlk başta bir azınlık köyü ziyareti yoktu. Başbakanın programı Meriç iline bağlı Semadirek ve Türk – Yunan sınırındaki Nea Vissa vardı. Bir de Gümülcine’de yapılacak eyalet meclis toplantısına katılacaktı. Başbakanın bölgemize gelmesinden iki gün önce Nea Vissa ziyareti iptal edildi ve İskeçe’nin en ücra Türk azınlık köylerinden biri olan Demircik ziyareti, Başbakan Papandreu’nun programına dahi edildi.

“Neden Demircik?” sorusunu herhalde sormayan kalmamıştır. Başbakan Papandreu neden Demircik’i ziyaret etmek istedi, burada neyi açıklayacak, neler söyleyecek, birileriyle mi görüşecek gibi sorular iki gün içinde ağızdan ağıza dolaştı. Demircik’in tercih edilmesini Başbakan’a yakın çevreler ve İskeçe Pasok il teşkilatı “Başbakan balkan kolunda en uzak köyü ziyaret etmek istedi.” ve “Demircik’ten geçecek Bulgaristan yolu projesine dikkat çekmek.” olarak açıkladılar.

Gelelim Başbakan Yorgo Papandreu’nun Demircik’te Batı Trakya Türk azınlığını ilgilendiren açıklamalarına. Başbakan, Demircik ziyaretinde dışarıya yönelik “olumlu” bir hava oluşturdu. Bu “olumlu” hava, Başbakanın söylediklerinden çok, kendi kişiliğinden ve azınlıkla arasında geliştirdiği “sıcak” ilişkiden kaynaklanmaktadır.

Başbakan azınlık konularındaki açıklamalarını köy kahvesinde balkan çayını yudumlarken yaptı. Peki Papandreu azınlık sorunlarının çözümüne yönelik bizlerin “kazanım” olarak sayacağı bir şey söyledi mi? Buna gönül rahatlığıyla “evet” diyemem. Ancak, ehliyet sınavlarının Türkçe yapılacağı ve bölgedeki vatandaşa hizmet merkezlerine (KEP) eleman alınırken Türkçe bilmelerine dikkat edileceği açıklamalarının altını çizmet gerekir. Bunlar önemli açıklamalardır ve uygulanması halinde elbette ki Türk toplumunun hayrına olacaktır.

Gelelim azınlık eğitimi ve diğer konulardaki açıklamalara. Başbakanın Demircik’teki konuşması sırasında en somut şeyler azınlık okullarına Türkçe öğretmeni yetiştiren Selanik Özel Pedagoji Akademisi’yle alakalı olarak söyledikleriydi. Başbakan, SÖPA’nın Selanik Aristotelio Üniversitesi’ne bağlanacağını ve üniversite düzeyine yükseltileceğini açıkladı. Hatta “Bunu Eylül ayına yetiştirmeye çalışıyoruz” diye de ekledi. Tam da bu sırada bir başka konuya geçmek üzereyken önüne iliştirilen bir notu okuduktan sonra “buraya azınlık çocuklarının alınacağını” söyledi. Bilindiği üzere azınlık okullarına öğretmen yetiştirmek üzere SÖPA’nın yerini alacak eğitim kurumuna bugüne kadar olduğu gibi sadece azınlık öğrencilerinin alınmayacağı ve yeni fakültenin “karma” olacağı yönünde bazı açıklamalar vardı. Bugüne kadar yapılan hiçbir açıklama kesin olmamakla birlikte bunun böyle olmak istendiğine dair bir kanaat vardı. Başbakan Papandreu Demircik’teki açıklamasıyla azınlığı ilgilendiren bu önemli meselede kalbimize biraz olsun su serpti. Ancak, hala net ve kesin bir şey yok. Buraya “sadece azınlık öğrencileri alınacak” demedi. Tabii “anayasaya aykırılık” bahanesini de ortaya koymadı. Fakat Başbakanın Demircik ziyaretine katılan bazı yetkililerle yaptığımız sohbette maalesef “anayasal aykırılık” konusu yine gündeme geldi. Umarım, bu önemli konuda azınlığın talepleri ve hassasiyetleri dikkate alınır.

Başbakan, vakıflar ve hatta müftülük konularında da çözüm için uğraştıklarını belirterek bu sorunlara son verme niyetinde olduklarını beyan etti. Önemli bir hususu da ekledi: “Bunu mecliste partiler arası komisyonda da görüşüp, değerlendirelim.” Demek ki Batı Trakya Türk toplumunu ilgilendiren ciddi kararlar partiler arası mütabakatla alınıyor.

Başbakana cami ve minare izinleriyle igili sorunlar da aktarıldı. Ülkenin bir numaralı yöneticisine aktarılan bu sıkıntıların bürokrasinin çarkına (!) ya da başka çarklara bundan sonra da takılıp takılmayacağını göreceğiz.

18 Şubat Cuma günü Batı Trakya’nın en ücra köylerinden Demircik’ten bir umut ışığı yakıldı. Niyet bu muydu, değilmiydi bilemiyoruz. Fakat Batı Trakya Türk’ü Başbakanın açıklamalarından bir umut ışığı aldı. Bunu meşaleye çevirmek de, bu ışığı söndürmek de Demircik’ten mesaj göndermek isteyen siyasi anlayışın elinde. Biz bekleyip, göreceğiz. 

Ozan Ahmetoğlu, Gündem Gazetesi