Pes Doğrusu…
Benim de, Almanya’dan zaman zaman katılıp fikirlerimi beyan ettiğim ve yorumlar yaptığım Radyo City’de, milletvekilimiz sn. Ahmet Hacı Osman’ın 09 Kasım tarihli yayında söylediklerini basından okuyunca “pes doğrusu” dedim… Sayın Milletvekilimiz, benim dinleyemediğim o yayında, “müstafi” Başbakan Sayın Papandreou’nun, artık “Azınlık” meselelerine daha fazla zaman ayırabileceğini kendilerine ifade ettiğini, dile getiriyor. Sayın Milletvekilimiz, sıranın artık Azınlığa geldiğini, Papandreou’nun ağzıyla bizlere aktarıyor. Müstafi başbakanın bundan sonra daha çok zamanı olacağını ve dolayısıyla “Azınlık” meselelerine eğileceğini dile getiriyor saygıdeğer milletvekilimiz. Kendisi de, bu dönemi Azınlık için şanslı gördüğünü belirtiyor ve yeni hükumetin güvenoylamasından sonra tebrik ettiği Papandreou’nun, yabancı basın mensupları karşısında, kendilerini “Azınlık Milletvekilimiz ”diye tanıttığını, gururla dile getiriyor sevgili Ahmet Hacı Osman. Ayrıca seçimlerin 3 ay mı,6 ay mı yoksa 1 sene sonramı yapılacağını, kendisinin daha fazlasına “dua” ettiğini ima ederek, Papandreou’nun bu konuda hassasiyetini vurguluyor. Yine, aziz milletvekilimiz, Papandreou’nun Atina’da artık zamanı bol olacağından, onunla görüşme fırsatının daha da çok olacağının da altını çiziyor… Sayın Milletvekilinin ağzının iyi laf yaptığı, kesin ve etki alanının da büyük olduğunu düşünüyor herhalde! Olabilir… Fikrine, saygı duyarım, ama Sayın Milletvekilimiz Hacı Osman’ın unuttuğu bir hususu da kendisine hatırlatmak isterim. İnsanımızın “geri zekâlı” olmadığını ve “ot” yemediğini! Kusura bakmazsanız pişkinliğin bu kadarına da PES DOĞRUSU derim…. Halkımızı kandırarak, düpedüz “seçim” start’ı veriyorsunuz. Her şeyden önce, Papandreou’nun geleceğinin bile tartışma konusu olduğu PASOK partisinin seçimlerde yüzde kaç oy alacağını biliyor musunuz? Sanki Sayın Papandreou ve PASOK’un seçilmeleri “çantada keklik” de, siz de ona göre hesaplarınızı yapıyorsunuz. Gerçekten “PES”. Ülkenin en “refahlı” dönemlerinde bile, “Azınlık” sorunları için kılını kıpırdatmayan ve sorunları görmezden gelen iktidarlar, şimdi ülke iflas edince mi “Azınlığı” düşünecekler Sayın Milletvekilim? Güldürmeyin beni… Ama ben bu konuda, artık rahatım! Halkımız, ülkeyi uçurumun ucuna sürükleyen ve bugüne kadar Azınlık sorunlarıyla “asla” ilgilenmeyen, bundan sonra da ilgileneceklerine inanmadığım iki partiyi, eninde sonunda cezalandıracaktır. Çünkü insanımızın, bu Parodinin çoktan farkına vardığından adım gibi eminim. Bu iki parti, gelecek seçimlerde Yunanistan halkından öyle bir “TOKAT” yiyecek ki, bundan siz Azınlık milletvekilleri adayları da nasibinizi alacaksınız gibi geliyor bana. Milletler sabırlıdırlar, ama yeri geldiğinde, öyle bir tepki verirler ki, tarifi zordur… Bir Azınlık mensubu olarak, sağ partiden zaten bir şey beklemem, geçmişte aldanarak milletvekili seçmiş olsak bile. Öte yandan ”Sosyalist”(!) partiniz de halkımızın gözünde “iflas” etme noktasına gelmiştir. Elbette bu durumdan faydalanmak isteyenler, kimi sözde yeni partiler ve adaylar, türeyecektir… Ancak onların da parlamentoya girebilecekleri meçhul… Ülkemiz, çağdaş siyaseti benimsemeli ve çok partili koalisyon hükumetlerini, içine sindirmelidir… Artık içinde bulunduğu Avrupa ailesinden “siyasi” terbiye alması gerekir. Tek partili iktidarlar, Avrupa’da “geçmiş asrın hünerleri” olarak tarih sayfalarında yerini almıştır Ülkemiz çağdaş siyaseti benimsemeli ve çok partili koalisyon hükumetlerini, içine sindirmelidir. Kimse çıkıp bana Anavatanımızı örnek göstermesin. Yunanistan’ın durumu Avrupa ile ilgilidir. Bakın Papandreou istifa etti, Şimdi böyle bir olasılığı, milletvekillerimiz de dahil, acaba kaç kişi aklının bir köşesinden geçiriyordu?
Metin Mümin, Cumhuriyet Gazetesi
