Karamanlis’i “Erken Seçim” Kararına Sürükleyen Kriz

Dr. Gözde Kılıç Yaşın

Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, 4 Ekim 2009 tarihinde erken seçime gidileceğini açıkladı. Karamanlis’in açıklaması, ekonomik krizi aşmak için sert ve acı önlemler alınması gerektiği ve bunun da ancak yeni ve taze bir halk yetkilendirmesiyle olabileceği yönündeydi. “Ekonomik açıdan kritik dönemden geçiyoruz. 2010 zorlu ve belirleyici bir yıl olacak. Güç kararların derhal alınması gerek, çünkü tehlike büyük. Kolay çıkış yolu yok” diyen sağcı lider, Yunanistan Cumhurbaşkanı’ndan Karolos Papuliyas ile 3 Eylül Perşembe günü yaptığı görüşmede parlamentonun feshedilmesini ve 4 Ekim’de seçimlere gidilmesini talep etti. Yunanistan parlamentosu Pazartesi günü dağıtılacak ve seçimler 4 Ekim’de yapılacak.

İktidardaki muhafazakar Yeni Demokrasi Partisi’nin (YDP) Genel Başkanı Karamanlis, dört yıllık görev süresinin henüz yarısını tamamladı. Mart 2004 yılında ezici bir çoğunlukla iktidara gelmesinin ardından, Eylül 2007 seçimini de 5 puan farkla kazanan Karamanlis, ekonomik kriz, orman yangınları ve yaşanan siyasi krizler nedeniyle eleştiri bombardımanın merkezindeydi. Yeni Demokrasi Partisi, 300 üyeli parlamentoda 151 sandalyeye sahipti ve tek bir sandalyeyle çoğunluğu sağlayabilmişti. Nitekim, Karamanlis’in endişelerinden birisi de milletvekillerinin partisinden istifa etme olasılığının seçimlerin yenilenmesini zaten zorunlu kılacak olmasıdır. Şubat 2010’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri de PASOK’un Papulyas’ın yeniden seçilmesi konusundaki muhalefeti nedeniyle iktidarı zorlayacak ve belki parti tabanında hareketlenme yaratacak bir siyasi kriz ihtimalini barındırmaktadır. Zayıf bir iktidar olarak değerlendirilen hükümetin sonbaharda yaşanması beklenen ekonomik sarsıntıyı kaldıramayacağı görüşü de erken seçim kararının arkasında yatan gerekçelerdendir. Karamanlis Hükümeti’nin yaşanan olumsuzluklar nedeniyle halk desteğini yitirdiği de bilinen bir gerçek. Nitekim YDP, son kamuoyu yoklamalarında Yorgos Papandreu liderliğindeki sosyalist PASOK’un 6.4 puan gerisinde kaldı. Haziran ayında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ise PASOK, YDP’nin 4 puan önünde birinci parti olmuştu.

Erken genel seçimi zorunlu kılan nedenlerin başında hükümetin genişleyen bütçe açığını kontrol altına almada ve daralan ekonominin rekabet gücünü arttırmada yetersiz kalması gelmektedir. Nitekim, Karamanlis’in erken seçim gerekçesi olarak öne sürdüğü küresel ekonomik krizin artan sıkıntılı etkisiyle mücadele edebilmek için acil tedbirler alınması gerektiği sözleri, “Beş yıldır iktidarda olan YDP’nin neden bu güne dek gerekli önlemleri almadığı” sorusunu doğurmuştur. Muhtemelen muhalefet de seçim kampanyasını bunun üzerine oturtacaktır.
.
Aslında Karamanlis Hükümeti ekonomik krizle baş edebilmek ve bütçe açığını kontrol altına alabilmek için bir dizi karar uygulamış ancak bunlar da halkın yoğun tepkisini doğurmuştu. Yine de ne varlık vergisi[i] ne de maaş dondurma[ii] uygulaması ülkedeki krizin etkilerini bertaraf edemedi. Üstelik ülke ekonomisinin can damarını oluşturan ve Yunanistan GSMH’nın yüzde 18’ini oluşturan turizm sektöründeki yüksek oranlı daralma da engellenemedi. İmalat ve gemi taşımacılığı sektörlerinde de ciddi sıkıntılar yaşanıyor.[iii] Her türlü önleme rağmen Yunanistan yüzde 103.4’lük bir oranla Avrupa’da en büyük borç oranına sahip ülke sıfatını, İtalya ile paylaşıyor. Alınan tedbirlerin yetersiz kalması, daha ağır yeni paketlerin hazırlanmasını gerektiriyor ve elbetteki böylesi bir girişim iki yıl sonraki olağan seçimlerde YDP’nin durumunu daha da zorlaştıracaktır. Erken seçim kararıyla daha ciddi bir yıpranmanın önüne geçilmek istendiği anlaşılımaktadır.

Erken genel seçimi kararı alınmasında etkili olan diğer bir olay da Ağustos’ta Atina’da çıkan yangınlar nedeniyle Yunan halkında devletin aciz kaldığı algısının oluşmasıydı. Hükümet, Atina’nın kuzeyindeki evleri yakan yangına karşı yeterli önlem almamakla suçlandı. Elbetteki muhalefet de yangının faturasını hükümete kesti. PASOK’a verilen desteğin orman yangınları sonrası artması da halk üzerindeki etkisini göstermektedir. Geçtiğimiz Aralık ayında Atina’da bir gencin polis kurşunuyla ölmesinin yol açtığı ayaklanmaları idare edişi de halkın desteğinin azalmasında ve dolayısıyla “erken seçim” tartışmalarının başlamasındaki en büyük etkendi.

2007 Seçimlerinin Bir Tekrarı mı?

Unutulmaması gereken şu ki, Yunanistan 2007 seçimlerine de benzer bir ortamda girmişti. İki yıl önce yangın bu kez Mora Yarımadası’nı yakmıştı. Seçimlere kısa bir süre kalmışken ülkeyi kavuran ve yasa boğan yangın felaketinde hükümet önlem almada yetersiz bulunmuştu. Ancak kamuoyunda yerleşen YDP yerinde kim olursa olsun sonucun değişmeyeceği varsayımı, ciddi puan kayıplarının önüne geçmişti. Hele ki yangın mağdurlarına bol keseden dağıtılan yardım paraları hiç değilse felaketin telafisinde yeterli bir hükümet görünümüne sebep olmuştu. Yine de yangınlardan etkilenen bölgelerin çoğunlukla küçük partileri tercih ettiği görüldü. Elbette ki yardım paralarının sorgusuz dağıtılması da kurcalanmaya müsait bir konuydu ancak 65 kişinin ölümü ve 2500 kişinin evsiz kalmasına sebebiyet veren bir felaketten sonra bu konunun seçim malzemesi yapılması mümkün değildi. Seçimlerin ardından hükümetin bonkörlüğünün vergilere yansıması ise göz ardı edilemezdi. Belki gündeme gelmedi ama seçimlerin yenilenmesi kararını doğuran ekonomik tedbirlerle o gün dağıtılan yardım paralarının da bağlantısı var.

Karamanlis 2004 seçimlerinde ezici bir çoğunlukla ülke yönetimine geldiğinde yeni bir nefes arayışındaki Yunanistan için dünyaya açılan yeni bir pencere olmuştu. İktidarı, son 22 yılın 19 yılında ülkeyi yönetmiş olan PASOK’tan devraldığı zaman da ciddi bir bütçe açığı sıkıntısı vardı. 2004’te yüzde 7.9 olan bütçe açığının 2007’de yüzde 2.6’ya çekilmesi; işsizliğin yüzde 11.3’ten 8’e düşmesi ve yıllık yüzde 4’lük büyümenin sağlanması şüphesiz ki Karamanlis Hükümeti’nin ölçülebilir başarılardandı. Ekonomik büyüme, enflasyonun düşmesi gibi “iyi” şeyler halkın hoşlanmayacağı türden düzenlemeleri gerektiriyordu. Emeklilik sisteminin düzenlenmesi, özelleştirme politikaları ve eğitim alanındaki neredeyse her düzenleme sokaklara taşan eleştirilere uğramıştı.

Karamanlis 2007 seçimlerine de ekonomik sıkıntılar, tarih kitaplarındaki değişiklik girişimine tepkiler, Mora’daki yangında yetersiz kalma suçlamaları, telekulak skandalı, süt skandalı, 900’lü hat skandalı, hazine bonosu skandalı, Sosyal Güvenlik Fonu’nun zarara uğratılması suçlamalarının gölgesinde girmişti. PASOK’tan devraldığı ülkeyi yolsuzluklardan arındırma sözü veren Karamanlis hükümeti çift yönlü yıpranmıştı. Ancak seçimlerden birinci parti olarak çıkmayı başardı. Bir önceki seçimlere göre ciddi oy kaybına uğramıştı ama yarışı PASOK’un önünde tamamlayabilmişti. Söz konusu olan yine bir erken seçimdi. Karamanlis görev süresinin bitimine 6 ay kala seçim kararı almış ve skandalların partisine daha fazla yara vermesinin önüne geçmek istemişti. PASOK o dönemde de “erken seçim”i dilinden düşürmüyordu ama yine de hazırlıksız yakalanmış, güçlü bir çıkış yapamamıştı. 2007 seçimlerinin asıl kazananı küçük/üçüncü partiler olmuştu. Önceki seçimlerde PASOK ya da YDP’ye verilen oyların yüzde 6’lık kadar kısmını bu kez küçük partiler almıştı. Böylece küçük partilerin oy oranı yüzde 15’lere yükselmişti. Bu üçüncü partiler lehine 28 yeni milletvekili anlamına geldi.

Karamanlis 2007 seçimleri öncesinde kullandığı argümanlarla seçim sürecini başlattı ancak son derece riskli bir karar olduğu da kesin. Çünkü 2007’ye göre ekonomik ve siyasi ortamda koşullar çok daha ağır. Normalde ekonomide sıkıntı yaşamayan ülkeleri bile kıskacına alan küresel bir ekonomik kriz söz konusu ve Yunanistan krizle savaşta başarılı olamadı. Ekonomik sıkıntılar çok daha derin ve ciddi. Alınan tedbirlerin başarısız olması bir tarafa, uygulamalar çok geniş bir seçmen kitlesini olumsuz etkiledi ve bu kitlenin tepkisi de YDP’yi seçim sandığında zorlayacaktır. Unutulmamalı ki, PASOK’un 20 yıllık iktidarına son veren de yüksek enflasyon ve uygulanan sert kemer sıkma politikası, grevlerin neredeyse her güne ve her iş koluna yayılmasına sebep olmuştu. Atina’daki yangınlar da, Mora’daki iki yıl önceki yangınlardan ders alamamış bir hükümet izlenimi yaratması nedeniyle olumsuz etkisini ikiye katladı. Bir erken seçim kararı bekleniyordu ama yine de bu kadar erken olması sürpriz oldu. Ancak bu kez PASOK’un yeni bir seçime daha hazırlıklı olması gerekir. 4 Ekim’deki seçimlerde her iki partinin de tek başına iktidarı kuracak bir çoğunluğu sağlayamayacağı düşünülüyorsa da önümüzdeki bir ayın süreci belirleyeceği ve dengeleri değiştirebileceği söylenebilir. Küçük partilerin oy oranının bu seçimlerde biraz daha artması ise parlamentonun çok parçalı bir yapıya bürünmesine, bu da önemli kararların çok daha güç alınmasına sebep olacaktır. Aslında bu gelişme Yunanistan seçim yasasının daha az oyla hükümet kurmayı kolaylaştıracak şekilde değiştirilmesi gibi gelişmeyi beraberinde getirebilir. Yunanistan’ın bugünkü ihtiyacının ise ciddi ekonomik krizin etkilerini bertaraf etmek üzere acil tedbirleri alabilecek güçlülükte bir hükümet olduğuna şüphe yok. Türkiye açısından ise, Yunanistan’da kimin iktidara geldiği, temel ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda tüm Yunan partilerinin aynı çizgide buluşabilmesi nedeniyle çok fazla önemi olmayacaktır.

Yunanistan Seçimleri
Yeni Demokrasi Hareketi
 
PASOK
Yıllar
Oy Oranı %
Sandalye Sayısı
Oy Oranı %
Sandalye sayısı
1996
38.12
102
41.49
159
2000
42.70
125
43.80
158
2004
45.36
165
40.55
117
2007
41.86
151
38.2
102

[i] Mart 2009’da yıllık 60 bin euronun üzerinde kazananlara bir kerelik bir vergi getirmişti. Buna göre 150 bin ile 300 bin Euro yıllık geliri olanlar ekstra 5 bin Euro vergi verecek, yıllık geliri 900 bin Euro’nun üzerinde olanların vergisi ise 25 bin Euro artacak.
[ii] Hükümet, aylık 1.700 euro üzerinde kazanan kamu sektörü çalışanlarının maaşlarını dondurdu. Maaş dondurulması yaklaşık yarım milyon Yunanistan vatandaşını etkiledi.
[iii] “Hükümeti Varlık Vergisi Yıktı” (Ö. E. Beyhan), Vatan Gazetesi, 3 Eylül 2009

Gözde Kılıç Yaşın
TÜRKSAM Balkanlar Uzmanı

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ