Yunanistan’ın erken seçimi

Ayhan Demir

2004 yılından beri Yunanistan Başbakanlığı görevini yürüten Yeni Demokrasi Partisi lideri Kostas Karamanlis, halktan ikinci kez yetki aldığı 14 Eylül 2007’den yaklaşık iki yıl sonra, 02 Eylül 2009 günü erken genel seçime gitme kararını açıkladı. Aslında Karamanlis Hükümeti’nin görev süresi 2011 yılında dolacaktı. Ancak muhalefetteki Panhelenik Sosyalist Hareket Partisi-PASOK lideri Yorgo Papandreu, önümüzdeki yıl mart ayındaki cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde kriz çıkarıp, iktidarı erken genel seçimlere gitmeye zorlamak niyetindeydi. Muhalefetin böyle bir hamle yapmasına fırsat vermek istemeyen kurt politikacı Karamanlis, Papandreu’dan önce davrandı. Küresel ekonomik ve finans krizden fazlasıyla etkilenen ülkenin gelecek iki yıl içerisinde çok daha zor bir durumda bulunacağını öngören Karamanlis, erken seçim kararı aldı. Karamanlis, bu kararı alırken; hükümeti meşruiyet sorgulamasından kurtarmayı, halk ve devlet içindeki otoritesini yeniden kazanmayı da hedefliyordu.

Seçim kampanya sürecinde hemen hemen tüm parti liderleri Kıbrıs meselesi ve Türkiye ile ilişkiler bahsini politik malzeme olarak kullandılar. “Yunanistan’ın, Türkiye’nin AB’ye karşı olan tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi durumunda AB’ye tam üyeliğini desteklediğini” belirten Yeni Demokrasi Partisi lideri Karamanlis, “Avrupa kurallarına uyum sağlayan bir Türkiye’nin tüm komşuların ve Yunanistan’ın çıkarına olduğunu” bildirdi. PASOK lideri Yorgo Papandreu ise Karamanlis Hükümeti’ni, Ege’de kıta sahanlığının belirlenmesi ile Ege’deki askeri uçuşlar ve ihlaller konularında harekete geçmemekle ve Kıbrıs konusunda veto hakkından ödün vermekle suçladı. Papandreu, partisinin iktidara gelmesi durumunda, Yunanistan’ın Türkiye’nin AB sürecine ilişkin veto hakkından ödün vermeyeceğini de vurguladı. Papandreu’nun bu sözlerine Karamanlis’in yanıtı, beş yıl önce, Kıbrıs sorunun çözümüne ilişkin Annan Planı’nı onayladığını hatırlatmak oldu.

Seçim sürecinin en sert Türkiye karşıtı söylemleri ise, aşırı milliyetçi Ortodoks Halk Birliği Partisi-LAOS lideri Yorgos Karacaferis’den geldi. “Türkiye’nin Batı Trakya’daki iktidarına son vermek” iddiasıyla Gümülcine’den milletvekili adayı olan Karacaferis’in, “Türk Konsolosluğu kapansın” ve “Türk konsolosluğuna kırmızı kart” yazılı iki pankartı halkın büyük tepkisini çekti.

Bunları söylerken seçim kampanya sürecinde, Yunanistan siyaseti açısından bir ilkin gerçekleştiğini de vurgulamalıyız. Ülkenin içinde bulunduğu işsizlik ve sosyo-ekonomik sorunlar, diğer tüm konuların önüne geçti. Birçok bakanın adının karıştığı ekonomik skandallar, büyük orman yangınlarında devletin acizliği, geçen yıl Aralık ayında başta Atina olmak üzere ülkenin dört bir yanında çıkan şiddet olaylarına polisin seyirci kalması, yasadışı göçler ve ekonominin iyiden iyiye bozulması tüm seçim sürecince konuşulan konulardan bazılarıydı.

Yasa dışı göçler

Yunanistan siyasetinin çok tartışılan konularından biri olan yasadışı göçler, son olarak 18-19 Haziran 2009 tarihleri arasında yapılan Avrupa Birliği Zirve Toplantısı’nda yeniden gündeme geldi. Zirve’de Yunanistan, Türkiye’yi işbirliği yapmamak ve iki ülke arasındaki anlaşmalara uymamakla suçladı. Ancak, AB üyeleri arasında İtalya ve Malta ile birlikte, yasadışı göç ile mücadele adına en çok fon yardımı alan ülke olan Yunanistan’ın, bu fonları kullanmaktaki başarısızlığı sorunun asıl sebebidir.

Göçmenlere yönelik baskı ve sınır dışı uygulamalarının artması, sığınmacı kamplarında yaşanan ihlaller ve göçmenlerin kasıtlı olarak Ege Denizi’ne bırakılarak ölüme terk edildiği iddiaları Yunanistan’ın insan hakları konusunda AB standart ve normlarından çok uzak olduğunu işaret etmektedir. Birleşmiş Milletler Sığınmacılar Komiserliği’nin, Midilli Adası’nın kuzeydoğusundaki bir sığınma kampının derhal kapatılması için 24 Ağustos 2009 tarihinde yaptığı çağırının hemen ardından, Avrupa Birliği tarafından kapatılmış olması bu söylediklerimizin en somut örneklerinden sadece biridir.

Yunanistan’ın, seçim dönemi boyunca tartıştığı bir başka konu orman yangınlarıydı. Aslında her yıl yaz aylarında yaşanan bu yangınları gündem maddesi haline getiren sebep, yangınların büyüklüğü ve meydana getirdiği zararlar kadar, özellikle Avrupa Birliği’nden alınan fonlarının kullanımıyla alakalı iç siyasette yaşanan yolsuzluk tartışmalarıdır. 1981 yılında AB üyesi olan Yunanistan, 2007 yılında 5,5 milyon Euro ve 2008 yılında 6,3 milyon Euro fon yardımı aldı. Yunanistan’ın, büyük kısmını orman yangınlarının önlenmesi ve yasadışı göçün engellenmesi adına, bugüne kadar aldığı AB fon yardımının miktarı ise 85 milyon Euro’yu çoktan aşmış durumda.

Avrupa Birliği’nden aldığı tüm fon yardımlarına rağmen Yunanistan’ın içinde bulunduğu finans krizi her geçen gün daha da derinleşiyor. Bu durumun en önemli sebebi ülkeyi yöneten hükümetlerin son on yıllarda dış borçlanmaya dayanan bir siyasetle seçmenlerini memnun etmeye çalışmalarıdır. En son verilere göre kamu borcu 296 milyar Euro’ya, bütçe açığı ise Gayri Safi Milli Hâsıla’nın yüzde 11’ine ulaşmış bulunuyor. Bu göstergeler ile Maastricht kriterlerini yerle bir eden Yunanistan, Avrupa Birliği ile çatışma halinde bulunuyor. Öyle ki, Brüksel’den, Yunanistan’ın deneme sürecine alınabileceği uyarısı bile geldi.

Yunanistan ekonomisi

Yunanistan ekonomisine dair diğer veriler de bu uyarıların haklılığını destekliyor. Örneğin, 2007 yılındaki yüzde 4’lük büyüme 2008 yılında yüzde 2,9 oranına kadar geriledi. Ülkenin ekonomik gidişatını inceleyen kuruluşlar tarafından açıklanan raporlar da küçülmenin önümüzdeki yıllarda devam edeceğini öngörüyor. Yunanistan’ın 2009 yılı için yüzde -3,5 ve 2010 yılı için yüzde -0,8 oranında büyümesi bekleniyor. Büyümedeki hızlı düşüş, ülkedeki işsizlik oranını da artırıyor. 2008 yılında yüzde 7,7 oranında bulunan işsizliğin 2009 yılında yüzde 8,9 seviyelerine ulaşacağı tahmin ediliyor.

Kostas Karamanlis’in bu olumsuz şartlar altında açıkladığı erken seçim kararından bir ay sonra, 4 Ekim 2009 günü, dokuz milyon sekiz yüz bin seçmen yeni temsilcilerini seçmek üzere sandık başına davet edildi. Katılım oranı yüzde 70,92 olan seçimler neticesinde; Panhelenik Sosyalist Hareket Parti-PASOK yüzde 43,92’lik oy oranıyla 160 milletvekili, Yeni Demokrasi Parti-YPD yüzde 33,48’lik oy oranıyla 91 milletvekili, Yunanistan Komünist Partisi-KKE yüzde 7,54’lik oy oranıyla 21 milletvekili, Ortodoks Halk Birliği-LAOS yüzde 5,63”lük oy oranıyla 15 milletvekili, Radikal Sol İttifak ve Sol Koalisyon-SIRIZA  yüzde 4,60’lık oy oranıyla 13 milletvekili çıkardı. Yüzde 2,53’lük oy oranında kalan Yeşiller Partisi ise parlamento dışında kaldı.

Yunan seçim sistemi, ülke genelinde az farkla da olsa yarışı önde bitiren partiye, 300 sandalyeli parlamentoda çoğunluğa sahip olma ve tek başına hükümet kurma şansı tanıyor. Bu sonuçlardan da anlaşıldığı üzere, Yunanistan Meclisi’nde 43,92’lik oy oranıyla 160 sandalye kazanan PASOK, tek başına iktidar hakkı elde ettiği seçimlerin galibi oldu. Yeni Demokrasi Partisi ise büyük oy kaybına uğradığı seçimler neticesinde iktidarı kaybetti. Sandıktan çıkan sonuçlara sevinen bir diğer parti, özellikle Türkiye ile ilişkiler konusunda sert tutum benimsemekle tanınan, aşırı sağcı Ortodoks Halk Birliği Partisi-LAOS oldu.

Yunan halkının sandık başında yaptığı tercih hiç şüphesiz bu ülkede yaşayan halk kadar, Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye, Makedonya ve Arnavutluk başta olmak üzere birçok ülkeyi de yakından ilgilendiriyor. Bu sebeple seçim sonuçlarının Yunan siyasetindeki etkilerini, yeni hükümetin Türkiye ve Makedonya başta olmak üzere dış politika yaklaşımını ve seçim sürecinin Batı Trakya Türk Azınlığı’na etkilerine bir başka yazıda geniş bir şekilde değerlendirmek üzere yazımızı burada noktalayalım.

Kaynakça:

  • Yunanistan’da Erken Seçimler: Fırsat mı, İdare-i Maslahat mı?, Muzaffer Vatansever, USAK AB Araştırmaları Merkezi
  • Madalyonun İki Yüzü, Spiros Moskovou, Deutsche Welle Yunanca Servisi
  • Yunan Seçimlerinde Büyük Rekabet, Stamatis Assimenios, Deutsche Welle Yunanca Servisi
  • Yunanistan Seçimleri, Philip Gorgias, BBC Türkçe Servisi

Ayhan Demir, Milli Gazete

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
Yunan Eziyeti - 11 Mart 2020 14:19
29 Ocak Olayları - 29 Ocak 2020 22:56
Yunan’ın yaptıkları - 15 Mart 2018 02:42
Yunan zulmü - 29 Kasım 2017 21:52
Yunan’ın Çamerya Soykırımı - 21 Haziran 2017 20:01
Yunanistan’da Ramazan Bayramı - 6 Temmuz 2016 01:18
Arnavutluk’ta Ramazan - 30 Haziran 2016 14:31
Bulgaristan’da Ramazan - 23 Haziran 2016 15:46
Yunanistan’da Ramazan - 15 Haziran 2016 14:09
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ