Yunanistan demokrasi ve insan hakları sınavını yine geçemedi

Yunanistan demokrasi ve insan hakları sınavını yine geçemedi

Yunanistan’da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına Yunan mahkemelerinin adapte olmasına yönelik yasal düzenlemenin, hükümetin küçük ortağı Bağımsız Yunanlılar Partisi (ANEL) ve muhalefet partilerinin itirazları nedeniyle meclisten geri çekilmesi tartışmalara neden oldu. Yasa tasarısının geri çekilmesi özellikle Batı Trakya’da hayal kırıklığı yarattı.

Adalet Bakanı Stavros Kondonis mecliste yaptığı konuşmada, yasal düzenlemenin, AİHM tarafından haklı bulunan vatandaşlara sadece Yunan mahkemelerine yeniden başvuru hakkı tanıdığını, kararlarına uyma zorunluluğu getirmediğini belirterek, bu konudaki endişe ve itirazların yersiz kaldığını savundu.

Kondonis, yasal düzenlemenin partilerle istişare edildikten sonra istenilen değişiklikler yapılarak gelecek günlerde yeniden meclise getirileceğini bildirdi.

Mecliste grubu bulunan ana muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi, Demokratik Güçbirliği Partisi ve aşırı sağ Altın Şafak Partisi (HA) ise bu yasa tasarısına destek vermeyeceklerini duyurdu.

ND Sözcüsü Kostas Giulekas, bu konuda önce hükümetteki partilerin kendi aralarında anlaşması gerektiğini, ND’nin hükümetin küçük ortağı ANEL’in desteklemediği hiçbir kanun tasarısına onay vermeyeceğini açıkladı.

Demokratik Güçbirliği Partisi de koalisyon hükümetinin kendi içinde mutabık olmadığı bir yasal düzenlemeyi desteklemeyeceğini belirtti.

Altın Şafak da kanun tasarısının onaylanması durumunda Batı Trakya’daki kapatılan İskeçe Türk Birliği’nin (İTB) resmiyet kazanmasına yol açacağını ileri sürerek, bu düzenlemeye karşı olduğunu kaydetti.

ADALET BAKANI KONTONİS: “AİHM KARARLARINA GÖZLERİMİZİ KAPATAMAYIZ”

Real FM radyo istasyonunda gazeteci Nikos Hacinikolau’nun programına katılarak soruları yanıtlayan Adalet Bakanı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının Yunanistan mahkemeleri tarafından uygulanmasına imkan tanıyacak yasa değişikliği tasarısıyla ilgili konuştu. “Bu yasa değişikliği taslağının meclis gündemine hiç gelmemesi mümkünmüydü?” şeklinde soruyu yanıtlayan bakan Kontonis, “Hayır değildi. Yunanistan olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararlara gözlerimizi kapatamayız.” dedi.

Kamuoyunda “İskeçe Türk Birliği’ni resmileştirecek yasa” olarak anılan yasa değişikliği teklifiyle ilgili olarak şunları söyledi: “AİHM’nin kararlarına Yunanistan olarak gözlerimizi kapatamayız. Çünkü bu davayla ilgili olarak 10 yıldır bunu yapıyoruz. Unutulmamalıdır ki bu karar yeni bir karar değil. On yıllık bir karar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını dikkate almıyoruz deyemeyiz. AİHM’nin verdiği tüm kararlar için bunlara uyulması ve saygı duyulması gerekir. Çünkü bu çerçevede çalışacağımıza dair söz verdik. Bu durumda da bu kararı görmezlikten gelemeyiz. Zira Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin başka kararlarına bizler atıfta bulunuyoruz. Yunanistan olarak AİHM’nin örneğin Türkiye’yle ilgili kararlarına atıfta bulunuyoruz. Mesela Loizidu davası kararı gibi. İşimize geldiği zaman AİHM kararlarına atıfta bulunup, işimize gelmediği kararlarda görmezden gelemeyiz. Yasa değişikliği teklifi şunu getiriyor. Eğer bir Yunanistan vatandaşı AİHM’nde kendi lehinde bir karar çıkmışsa, tekrar Yunanistan mahkemelerine başvuru yapabilir ve Yunan mahkemeleri bunu tekrar ele alabilir. Yunan mahkemesi açısından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararının bir bağlayıcılığı yok. fakat elbette ki Yunanistan mahkemesi bunu yeniden ele alırken, AİHM kararını dikkate alacak.”

“YASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİ 15 GÜN KOMİSYONDA GÖRÜŞÜLDÜ, KİMSE İTİRAZ ETMEDİ”

Gazeteci Hacinikolau’nun “Yasa değişikliği teklifi meclise gelmeden önce iktidar ortağınız Panos Kammenos’la görüşmediniz mi?” sorusunu da yanıtlayan Bakan Kontonis, “Hükümet bir tasarı getirirken gizlenmiyor. Bu düzenleme meclis komisyonuna 6 Eylül tarihinde geldi. 13 Eylül tarihinde tekrar komisyonda görüşüldü. Bu süre içinde hiç kimse olumsuz bir şey demedi. Milletvekillerine gerekli bütün açıklamaları da yaptım. Adalet Bakanlığı bu yasa değişikli teklifini 15 gün meclis komisyonunda tuttu. İki toplantıda ele alındı. Herhangi bir sorun yoktu. En ufak bir itiraz olmadı. Fakat bir süre sonra bazı haberler yayınlanmaya başladı. Muhtemelen bazı kişilerde bir korku yarattı. Bu da sadece meclis içindeki faşistlerin ve neonazilerin değirmenine su taşıdı.” dedi.

POTAMİ Partisi’nin yasa değişikliği teklifini destekleyeceği bilgisine sahip olduklarını belirten Adalet Bakanı Kontonis, muhalefetin “yasanın getirdiklerini destekliyoruz fakat oy vermeyeceğiz şeklinde bir yaklaşımını anlamak mümkün değil” diye konuştu.

“YASA DEĞİŞİKLİĞİ AİHM KARARLARINI YUNAN ADALETİNİN DEĞERLENDİRMESİNE SUNUYOR”

“Böyle bir yasal düzenleme Trakya’daki azınlığın kimliğiyle ilgili sorunlar yaratıyor mu, yaratmıyor mu?” şeklinde bir soruyu yanıtlayan Bakan Kontonis, “Genel bir düzenlemeyi azınlık meselesine dönüştürmek doğru değil. Yasa değişikliği, şu kararı uygulayacaksın, bunu tanıyacaksın demiyor. Her türlü AİHM kararı, Yunan adaletinin değerlendirilmesine sunuluyor. Fakat Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına gözlerimizi kapatamayız. Bu kararlar işimize geliyor ve gelmiyor diye çöpe atamayız.” diye konuştu.

“DIŞA YÖNELİK ALGI OPERASYONU”

Rodop Milletvekili İlhan AHMET, Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanunu’nun 156. maddesine yapılan ek düzenlemenin görüşüldüğü meclis genel kurulunda söz aldı.

İlhan AHMET konuşmasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin İskeçe Türk Birliği hakkındaki kararının iç hukuka adaptasyonunun da önünü açacak olan düzenlemenin genel kurula getirilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Söz konusu düzenlemeyi demokratik hukuk devleti olmanın gerektirdiği şekilde atılan olumlu bir adım olarak nitelendiren milletvekili, diğer yandan iktidar partisi SYRİZA’ya yüklenerek “hükümet ortağınızın desteği olmadan genel kuruldan geçmesinin mümkün olmadığını bile bile bu kadar önemli bir düzenlemeyi meclise getirmeniz, Avrupa’ya, demokrasiye ve insan haklarına karşı samimiyetsizliğinizi bir kez daha göstermiştir” diye konuştu.

“İktidarın samimiyetsizliği, İTB sürecinde bir kez daha ortaya çıkmıştır”

İlhan AHMET, şahsının ve Demokratik İttifakın demokrasiye ve insan haklarına olan inancına vurgu yaparak, “Demokratik İttifak sözcüsü ile raportörünün de konuşmalarında belirttikleri gibi demokrasi ve insan haklarına çerçevesinde değerlendirildiğinde, iktidarın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına uyma teklifi, son derece olumlu bir gelişmedir. Şahsım ve Demokratik İttifak adına bir kez daha, bu teklifle ilgili olumlu görüşümüzü ve desteğimizi ifade etmek isterim” dedi.

İktidarı, söz konusu düzenlemenin hayata geçirilmesini zorlaştırmak hatta imkânsız hale getirmekle eleştiren milletvekili, “Bugün bu yasanın geçmemesinin tek sebebi bizzat iktidarın kendisidir. İlk günden bu yana demokrasiye ve insan haklarına inanan partilerle işbirliği yapmaktan kaçınarak, ülkemizi, Trakyamızı ve Azınlığımızı aşırı sağcı muhafazakar ANEL’e teslim etmeyi tercih eden SYRİZA, iki yüzlü politikasını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Halkın altında ezildiği ağır ekonomik tedbirlere imza atarken muhalefetin çağrılarına kulaklarını tıkayan ve ortağı ANEL ile işbirliği içinde olan SYRİZA, ANEL’in desteğini alamadığında ise bizden yardım bekliyor. İşte SYRİZA, bu samimiyetsizliği yüzünden muhalefetten destek göremiyor” diye konuştu.

Adalet Bakanı Kontonis: Yasanın onaylanması İTB’nin tanınması yönünde hukuki bağlayıcılık getirmez.

Milletvekili İlhan AHMET, yasa hakkındaki görüşmeler esnasında konuşan Adalet Bakanı Stavros Kontonis’in, “söz konusu yasanın ulusal hakime hukuki zorunluluk getirecek şekilde bir bağlayıcılığı yok” şeklindeki sözlerine de dikkati çekti.

“Adalet bakanının itirafı, iktidarın vahametini gözler önüne sermektedir. Bakan bu sözleri ile açıkça, Avrupa’yı, demokrasi ve insan haklarına inananları kandırdıklarını itiraf etmektedir” diye konuşan İlhan AHMET, “Zira bakan yasa onaylansa bile, İskeçe Türk Birliği’nin yeniden açılması için iç hukukta yapılacak bir başvuruya olumlu karar vermesi yönünde ulusal hakime bağlayıcılık getirilmediğini dile getirmiştir. Böylece aslında tüm sürecin bir kandırmacadan ibaret olduğu kendi ifadeleriyle ortaya çıkmaktadır” dedi.

İlhan AHMET: Hükümete, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 41 ve 46. maddelerinin bağlayıcılığını hatırlatırım

Adalet bakanına Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 41 ve 46. maddelerini hatırlatan milletvekili, “söz konusu uyum yasa maddesi teklifi olmasa bile dile getirdiğim Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili maddeleri ve uluslararası hukuk esasları uyarınca Yunanistan, zaten AİHM’in kararlarının bağlayıcılığına uymak zorundadır” diye konuştu.

İlhan AHMET hükümete çağrıda bulunarak, önümüzdeki günlerde yeniden gündeme getirilmek üzere geri çekilen kanun maddesiyle ilgili yapılacak düzenlemede AİHM kararlarının bağlayıcılığına işaret edecek açık bir ifadenin eklenmesini talep etti.

“MAĞDUR İÇİN YENİDEN DAVA YOLU AÇILACAK”

SİRIZA Rodop Milletvekili Mustafa Mustafa ise hükümetin bu düzenlemeyi meclisten geçirmekte kararlı olduğunu belirterek, hükümet ortağı ANEL’in düzenlemeyle ilgili itirazları giderildikten sonra kanunun yeniden genel kurula getirileceğini söyledi.

Yunanistan’ın, AİHM kararlarının uygulanması konusunda Avrupa Konseyi’nde sıkça eleştirilere maruz kaldığını dile getiren Mustafa, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu kanun bazı kesimlerin öne sürdüğü gibi sadece İTB ile ilgili bir mesele değil. Yunanistan’ın hem azınlıklar hem de göçmenlere davranışı konularında mahkumiyetleri bulunuyor. AİHM karar veriyor, ancak Yunan mahkemeleri bu kararları reddetme yoluna gidiyor. Böyle şeyler var. Bu da ülke için sıkıntılar doğuruyor. Bunların ortadan kalkması lazım.”

Mustafa, hazırlanan kanunda AİHM kararlarının uygulanması konusunda kesin bir ifade bulunmadığını, fakat AİHM tarafından haklı bulunan mağdurlara, Yunan mahkemelerinde yeniden hak aramaları için yasal dayanak sağlayacağını söyledi.

Milletvekili Mustafa, “Bu kanun AİHM’in mağduru haklı bulması halinde davanın yeniden görüşülmesinin yolunu açıyor. Yani ‘AİHM’in verdiği kararlar burada bitmesin, mağdurun talebi yeniden görüşülsün.’ diyor. Bir anlamda istinaf hakkı sağlanıyor. Daha önce ‘Uygulamıyoruz.’ deyince süreç tıkanıyordu. Şimdi davanın tekrar mahkemede görüşülmesinin yolu açılıyor. Yani süreç tıkanmayacak.” diye konuştu.

BATI TRAKYALILAR TEPKİLİ

Öte yandan, kanundaki değişikliklerin mecliste onaylanması halinde İTB’nin yeniden yasal olarak faaliyete başlayacağı iddiasıyla “İskeçe Türk Birliği’ni resmileştirecek yasa” olarak Yunan basınında anılan kanunun geri çekilmesi Batı Trakya’da tepkilere yol açtı.

İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu, Yunanistan’ın, AİHM kararlarına uyma yükümlülüğü bulunduğunu belirterek, “Gerek İTB gerekse Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı olarak bu konuda hayal kırıklığı içindeyiz.” dedi.

Yunanistan’da Türk azınlık ile ilgili herhangi bir yasal düzenleme söz konusu olduğunda, Yunan siyasi partilerin ve bazı kesimlerin azınlık karşıtı kışkırtıcı ortam oluşturmaya çalıştığını kaydeden Ahmetoğlu, bu durumun son derece manidar olduğunu vurguladı.

İTB Başkanı Ahmetoğlu şöyle devam etti:

“Azınlığımızla ilgili üstelik de demokrasi ve insan haklarıyla alakalı meselelerin Türk azınlığa karşı son derece antidemokratik ve ırkçılığa varan söylemlerle ele alınması, ön yargılarla değerlendirilmesi Yunanistan demokrasisi açısından büyük kayıp. Bu anlayış ülkemizin demokrasisine büyük zarar veriyor, bir an önce değişmeli. Umuyoruz ki bir an önce aklıselim galip gelir ve 10 yıldır uygulanmasını beklediğimiz AİHM kararları için gerekli yasal düzenleme mecliste kabul edilir.”

KAPATILAN TÜRK DERNEKLERİ

Batı Trakya’da isminde “Türk” kelimesi olduğu gerekçesiyle 1986’da açılan dava sonucunda mahkeme kararıyla kapatılan İskeçe Türk Birliği yaklaşık 20 yıl süren iç hukuk mücadelesinin aleyhine sonuçlanmasının ardından 2005’te davayı AİHM’e taşımıştı.

AİHM 2008’de Batı Trakya’da Türk azınlığa ait derneklerin açtığı iki ayrı davada, Yunanistan’ın, azınlığa ait dernekleri kapatma kararıyla “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin örgütlenme hakkıyla ilgili 11. maddesini ihlal ettiği” görüşüne vararak Yunanistan’ı mahkum etmişti.

Ayrıca, 2001’de kurulmak istenilen ancak ismindeki “Türk” ibaresi nedeniyle buna izin verilmeyen Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği de alt mahkemelerin bu konudaki kararının 2005’te Yunanistan Yüksek Mahkemesi (Arios Pagos) tarafından onaylanmasının ardından davayı AİHM’e götürmüştü.

İSKEÇE TÜRK BİRLİĞİ

Konuyla ilgili olarak İskeçe Türk Birliği’nden yapılan yazılı açıklama şöyle:

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği kararların Yunanistan tarafından uygulanabilmesine imkan tanıyacak yasal düzenlemenin meclis genel kurulundan geri çekilmesinin hayal kırıklığı yarattığını vurgulamak isteriz. Yasa değişikliği teklifinin geri çekilmek zorunda kalmasını ülkemiz demokrasisi açısından bir kayıp olarak değerlendiriyoruz.

Batı Trakya Türk Azınlığı’nın 90 yıllık geçmişe sahip tarihi kuruluşu İskeçe Türk Birliği ve diğer derneklerle ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararların uygulanmasına imkan tanıyacak yasal düzenlemeye karşı birçok siyasi parti ve bir takım medya kuruluşları tarafından gösterilen tepkinin, ülkemizdeki demokrasi ve insan haklarına zarar verdiğini bir kez daha gördük.

Azınlık karşıtı ve ırkçı söylemlere varan reflekslerin bir kez daha uyandırıldığını ve gerek meclis içinde, gerekse kamuoyunda bir kez daha ‘azınlık karşıtı’ ortamın oluşturulduğunu üzüntü ve hayal kırıklığı içinde gözlemliyoruz. Batı Trakya’daki azınlığın vatandaşı olduğu ülkesine bağlılığı konusunda dünya üzerinde “örnek” teşkil ettiğini görmek istemeyen bu çevreler, ülkemiz ve bölgemizdeki demokrasiyi de yaralamaktadır.

Yaklaşık 10 yıl önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından haklı bulunan İskeçe Türk Birliği halen bu kararın uygulanmasını beklemektedir. Demokrasi, insan hakları ve Avrupa Birliği değerlerini ihlal etme pahasına uygulanmayan AİHM kararlarının bir an önce ve eksiksiz olarak uygulanmasını beklediğimizi vurgulamak isteriz.

Uluslararası hukukun gereğini yerine getirmenin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni imzalayan ülkemizin AİHM kararlarını hayata geçirmesinin zorunlu olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenledir ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamayan ülkemiz Yunanistan’ın yaklaşık 10 yıldır Avrupa Konseyi tarafından uyarıldığını bir kez daha hatırlatır, ‘AİHM kararlarını uygulamayan ülke’ olarak algılanmasına neden olan anlayıştan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini ifade etmek isteriz.

AİHM’nin, derneğimizi haklı bulduğu 27 Mart 2008 tarihli kararının açıklanmasından bu yana geçen yaklaşık 10 yıllık süreç içinde avukatlarımız aracılığıyla Avrupa Konseyi ve AİHM nezdinde gerekli tüm çalışmaların yapıldığını ve İTB’yle ilgili tarihi kararın takip edildiğini hatırlatırız.

Bu vesileyle Adalet Bakanı’nın ifade ettiği gibi; yasa değişikliği teklifinin yeniden genel kurula getirilerek, demokrasi ve insan hakları gibi değerlere saygı çerçevesinde gereğinin yerine getirilmesini ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını sağlayacak yasal düzenlemenin onaylanmasını beklediğimizi vurgularız.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ