Yunanistan AİHM kararlarına uymuyor

Yunanistan AİHM kararlarına uymuyor

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına Yunan mahkemelerinin adapte olmasına yönelik yasal düzenleme Yunanistan Parlamentosunda onaylandı. Batı Trakya Türk Azınlık Milletvekilleri, “azınlık hakları açısından sakıncalı” ve “göz boyamadan ibaret” olduğu gerekçesiyle ret oyu kullandı.

İki hafta önce hükümet ortağı ANEL ve muhalefet partilerinin tepkileri üzerine geri çekilen ve ANEL’in “Milli güvenlik söz konusu olduğunda karar uygulanmayabilir” ile YDP’nin “uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunda karar uygulanmayabilir” şartları da eklenerek kanunlaştı. Yasa bu haliyle AİHM’de haklı bulunan İskeçe Türk Birliği ve Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği’nin resmi olarak tanınmasının önünü kapatmış oldu.

Yasa ile Yunanistan’daki etnik azınlıklar “milli güvenlik tehdidi” haline getiriliyor

Adında “Türk” ibaresi bulunan veya kurulmak istenen derneklerin “milli ve kamu güvenlik tehdidi” gerekçesiyle adeta “düşman” olarak algılanmasına neden olan ve Batı Trakya Türk Azınlığını töhmet altında bırakan söz konusu yasa ülkedeki bütün etnik azınlıklar (Makedon, Türk, Arnavut, Ulah vs.) tarafından kaygıyla karşılandı.

Mahkeme kararı ile cinsiyet hüviyetini değiştirmeye yasal hak tanıyan torba tasarı kapsamında Meclise getirilen düzenlemeye iktidar ve bazı muhalefet milletvekilleri “evet” oyu verirken, Rodop ili SYRİZA milletvekilleri Mustafa Mustafa, Ayhan Karayusuf, Demokratik Güçbirliği Partisi (DHSY) milletvekili İlhan Ahmet ve İskeçe SYRİZA milletvekili Hüseyin Zeybek “hayır oyu” kullandı.

“Yasa her yöne çekilebilir ve Azınlığı ‘töhmet’ altında bırakıyor”

SYRİZA milletvekili Mustafa yaptığı açıklamada, söz konusu kanunun uluslararası alanda Yunanistan’ın selameti açısından iyi bir gelişme olduğunu ancak, azınlık hakları açısından bazı sakıncaları bulunduğunu belirterek, bu yüzden hayır oyu kullandığını söyledi.

Yasal düzenlemenin son anda yapılan değişiklik ile çok tartışmalı ve her yöne çekilebilir bir hale geldiğini ifade eden Mustafa şunları kaydetti:

“Yasal düzenleme AİHM kararlarının yaşama geçirilmesi konusunda çok fazla şartlar koyuyor. Bu şartlar bir şekilde azınlığı töhmet altında bırakıyor ve bölgede sanki bir tehlike ve sorun varmış algısı yaratıyor. Bizler azınlığın temsilcileri olarak bu ortamı kabul etmek istemiyoruz. Bu açıdan asgari tepki olarak bu düzenlemeye oy vermemeyi kararlaştırdık ve hayır oyu kullandık.”

“Azınlığımız ve İTB asla Yunanistan’ın milli güvenliğini tehdit etmemiştir”

DHSY milletvekili İlhan Ahmet ise SYRİZA hükümetinin “AİHM kararlarına Yunan mahkemelerinin adapte olmasına yönelik Meclise getirdiği yasanın bir göz boyamadan ibaret olduğunu” söyledi.

Yunanistan’ın, Avrupa İhsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) gereğince herhangi ek bir kanun olmadan AİHM kararlarına uyma ve bu kararları uygulama zorunluluğu bulunduğuna işaret eden Ahmet, “Hükümet’in, ortağı Bağımsız Yunanlılar Partisi’nin itirazlarını gidermek için, AB insan hakları mahkemesi kararlarına uymayı öngören yasaya İTB’nin tanınmasını engellemek amacıyla ‘milli güvenlik sebebi’ eklemesi ise kabul edilemez. Azınlığımız ve İTB asla Yunanistan’ın milli güvenliğini tehdit etmemiştir. Hükümetin bu tavrı azınlıkta büyük hayal kırıklığı yaratmıştır” diye konuştu.

İskeçe Türk Birliği Başkanı Ahmetoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin azınlık dernekleriyle ilgili kararlarının Yunanistan tarafından uygulanmasına imkan tanınması amacıyla hazırlanan ancak aşırı milliyetçi çevrelerin ve bir takım medya organlarının aşırı tepkisi nedeniyle geri çekilen ve daha sonra yeniden meclis gündemine getirilen yasanın, azınlığın beklentilerine cevap vermekten uzak olduğunu söyledi. Yasada yapılan değişiklikler ve müdahalelerle, azınlık dernekleriyle alakalı AİHM kararlarının uygulanmasının çok zorlaştırıldığını belirten İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu, “Ne yazık ki siyasi partilerin ve yöneticilerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını uygulamak için gerekli iradeye sahip olamadıklarını gördük. Yasada yapılan değişikliklerle ‘AİHM kararları nasıl uygulanır’ sorusuna değil, ‘AİHM kararları nasıl uygulanmaz’ sorusuna yöntem arandı. Bu durum Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nda hayal kırıklığına neden oldu.” diye konuştu.

İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu, İskeçe Türk Birliği’nin 34 yıldır bir hukuk ve demokrasi mücadelesini sürdürdüğünü hatırlatarak, şartlar ne olursa olsun, zor şartlarda da olsa İskeçe Türk Birliği olarak 34 yıldır süren hukuk mücadelesine bundan sonra da devam edeceklerini vurguladı.

ANEL’den “Milli güvenlik söz konusu olduğunda karar uygulanmayabilir” şartı

Yunanistan Adalet Bakanlığınca hazırlanarak kısa bir süre önce Meclise getirilen kanun, kabul edilmesi durumunda Batı Trakya’da kapatılan İskeçe Türk Birliği’nin (İTB) resmiyet kazanmasına yol açacağını ileri süren hükümetin küçük ortağı Bağımsız Yunanlılar Partisi (ANEL) ve muhalefet partilerinin itirazları nedeniyle geri çekilmişti. Yunanistan Adalet Bakanı Stavros Kondonis, yasal düzenlemenin partilerle istişare edildikten sonra istenilen değişiklikler yapılarak yeniden Meclise getirileceğini bildirmişti. Yasal düzenleme “Milli güvenlik söz konusu olduğunda karar uygulanmayabilir” şartı getirilerek önceki gün yeniden meclise getirilmişti.

Kapatılan Türk dernekleri

Batı Trakya’da isminde “Türk” kelimesi olduğu gerekçesiyle 1986’da açılan dava sonucunda mahkeme kararıyla kapatılan İskeçe Türk Birliği yaklaşık 20 yıl süren iç hukuk mücadelesinin aleyhine sonuçlanmasının ardından 2005’te davayı AİHM’e taşımıştı.

AİHM 2008’de Batı Trakya’da Türk azınlığa ait derneklerin açtığı iki ayrı davada, Yunanistan’ın, azınlığa ait dernekleri kapatma kararıyla “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin örgütlenme hakkıyla ilgili 11. maddesini ihlal ettiği” görüşüne vararak Yunanistan’ı mahkum etmişti.

Ayrıca, 2001’de kurulmak istenilen ancak ismindeki “Türk” ibaresi nedeniyle buna izin verilmeyen Rodop Türk Kadınları Kültür Derneği de alt mahkemelerin bu konudaki kararının 2005’te Yunanistan Yüksek Mahkemesi (Arios Pagos) tarafından onaylanmasının ardından davayı AİHM’e götürmüştü.

Daha önce aynı gerekçelerle Rodop Valisi tarafından kapatma davası açılan Gümülcine Türk Gençler Birliği ile Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği de uzun süre hukuk mücadelesi vermişti. Dava sürecinin sonunda alt mahkemenin dernekleri kapatma kararının 1988’de Yüksek Mahkeme tarafından da onaylanması üzerine tabelaları sökülerek faaliyetleri durdurulmuştu.

Öte yandan bazı SİRİZA Milletvekilleri daha önce İskeçe Türk Birliği’nin “Türk” ibareli tabelasını asacağını vaat ettiği için Türk Azınlık kamuoyu milletvekilinin bu vaadini yerine getirmesini bekliyor.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ