İskeçe Türk Birliği’nin tanınması için açılan dava görüşüldü

İskeçe Türk Birliği’nin tanınması için açılan dava görüşüldü

İskeçe Türk Birliğinin (İTB), “Yunan mahkemelerinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uyumu”na yönelik yasal düzenlemeden sonra resmi statüsünün iadesi için açtığı dava, Trakya İstinaf Mahkemesinde görüşüldü.

İTB avukatlarından Ahmet Kara, Gümülcine Adliyesi’ndeki davanın ardından yaptığı açıklamada, İTB davasının 1984’ten bu yana devam ettiğini anımsatarak, “Beklentimiz, AİHM kararı doğrultusunda İTB’nin kapatılmasına ilişkin mahkeme kararlarının ortadan kaldırılması ve resmiyetinin iade edilmesi.” ifadelerini kullandı.

Yunanistan’da kısa bir süre önce yapılan yasal düzenlemenin AİHM’de kazanılan davaların yeniden görüşülmesine olanak sağladığını belirten Kara, “Buna göre yasal başvurumuzu yaptık. Duruşma, dosya üzerinden yürümekte. Bununla Trakya İstinaf Mahkemesinin, 2002 yılında, İTB’nin alt mahkemelerce kapatılmasını onaylayan kararının iptalini ve derneğimizin resmiyetinin iadesini talep ettik. İTB, 2008 yılından itibaren AİHM’in lehine vermiş olduğu kararının uygulanmasını bekliyor.” diye konuştu.

Kara, mahkemeden olumsuz yönde bir karar çıkması durumunda yasal mücadelenin devam edeceğine dikkati çekerek, “Artık bunun burada sonlandırılması lazım. 1984 yılından beri 33 yıldır devam eden bir davadan söz ediyoruz. Bu, Yunanistan’ın bir ayıbıdır.” dedi.

İTB’nin Trakya İstinaf Mahkemesindeki duruşmasını Radikal Sol İttifak Partisi (SYRİZA) İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek de izledi. Yunanistan’da, AİHM kararlarına Yunan mahkemelerinin adaptasyonuna yönelik yasal düzenlemeden sonra İTB’nin tabelasını asması ve geçmişte olduğu gibi kanunlar çerçevesinde yeniden faaliyet göstermesi gerektiğini, bu konudaki yasal düzenlemenin arzu edilen şekilde olmamakla birlikte İTB’ye yeniden itiraz hakkı tanıdığını ifade eden Zeybek, “Mahkemeler bu konuda ne kadar bağımsız kalabilecek, bunu birlikte göreceğiz. Ancak iş burada bitmeyecek. Olumsuz yönde bir karar çıkması durumunda AİHM’e başvuru olacak ve bu süreç devam edecek. Hak ettiğimiz şekilde, tabelanın tekrar asılmasına kadar mücadelemiz devam edecek.” dedi.

İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu, AİHM’nin kararından sonra İTB’nin resmiyetinin iadesinin uluslararası hukukun bir gereği olduğuna ve aynı zamanda Yunanistan demokrasisi açısından da önem taşıdığına işaret ederek, “AİHM kararı mutlaka uygulanmalı ve Batı Trakya Türklerinin kurmuş olduğu derneklerin resmiyeti iade edilmeli. Bunun aksi olması, Batı Trakya Türklerine karşı olan olumsuz bakış açısının devam ettiği anlamına gelecek.” dedi.

İskeçe Türk Birliği davasını izleyenler arasında İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu ve İTB yöneticileriyle, eski dernek başkanlarının yanısıra, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe SİRİZA Milletvekili Hüseyin Zeybek, DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza, İskeçe Müftü Yardımcısı Ahmet Hraloğlu, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Ercan Ahmet, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Aydın Ahmet, BAKEŞ Başkan Yardımcısı Hüseyin Bandak, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Başkanı Sadık Sadık, Celal Bayar Azınlık Lisesi Encümen Heyeti Başkanı Ahmet Arif, İTB üyeleri ve soydaşlar yer aldı.

Batı Trakya’da, isminde “Türk” kelimesi olduğu gerekçesiyle 1983’te mahkeme kararıyla kapatılan İTB, iç hukuk yollarının sonuçsuz kalmasıyla 2005’te konuyu AİHM’e taşımıştı. 2008’de karara bağlanan davada AİHM, Türk azınlığa ait derneklerin kapatılmasıyla “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin örgütlenme hakkıyla ilgili 11’inci maddesinin ihlal edildiği” görüşüne vararak Yunanistan’ı mahkum etmişti.

Öte yandan Yunan mahkemelerinin AİHM kararlarına adaptasyonuna yönelik yasal düzenleme, muhalefet partilerinin itirazı üzerine, “Milli güvenlik söz konusu olduğunda karar uygulanmayabilir” ifadesi eklenerek ekim ayında Yunan Parlamentosunda onaylanmıştı.

Azınlık kamuoyunda konuya ilişkin yapılan değerlendirmelerde, Yunan adaletinin günümüze kadar Türk Azınlığa yönelik taraflı tutumu gözönünde bulundurularak olumlu bir karar beklenmediği görüşü ön plana çıkıyor.

Dava ile ilgili kararın 3 ayda açıklanması bekleniyor.

35 YILLIK MÜCADELEDE BUGÜNE NASIL GELİNDİ?

İsminde “Türk” kelimesi geçtiği gerekçesiyle 1983 yılında güvenlik güçleri tarafından tabelasının indirilmesi ve dönemin valisi tarafından kapatma davası açılan İskeçe Türk Birliği’nin iç hukuk mücadelesi 2005 yılına kadar devam etti. Yunanistan Yargıtay (Arios Pagos) Mahkemesi’nin İTB aleyhine verdiği karardan sonra dava, İskeçe Türk Birliği tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı. AİHM, 2008 yılından açıkladığı kararında İskeçe Türk Birliği’ni haklı buldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Batı Trakya Türk Müslüman Azınlığı açısından tarihi kararından sonra İskeçe Türk Birliği, sözkonusu kararın uygulanması ve resmiyetinin iade edilmesi için 2009 yılında tekrar iç hukuka başvurmuş ancak AİHM’nin kararı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları kuruluşları tarafından yapılan tüm uyarı ve çağrılara rağmen Yunanistan tarafından bugüne kadar uygulanmamıştır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ