Azınlık hükümetten ne bekliyor – 3

Azınlık hükümetten ne bekliyor – 3

Batı Trakya Türk azınlığının hükümettten beklentileri ne? Azınlığın genç, esnaf, işçi, çiftçi, üniversite öğrencileri ve farklı toplum kesimlerine göre öncelikli konu hangisi? Acil çözüm bekleyen sorun ne?

HÜSEYİN ESAT: Trakya Tütün Üreticileri Kooperatifi Başkanı

“Bizlerin ürettiği tütünün tamamı ihraç ediliyor. Diğer ürünlere göre tütün destek kapsamı dışında bırakıldı. Tütün destekten muaf tutulmamalı. Yeni hükümetin tütün üretimine sahip çıkması gerekir. Tütün primlerinin yeniden devlete ve Avrupa Birliği’ne bağlı olmasını talep ediyoruz. Çünkü tüm bu konularda, SİRİZA’nın yerel yöneticileri yaptığımız eylemlerde yanımızda yer almış ve bu sorunların çözümüne yönelik söz vermişlerdi.”

Kooperatif olarak tütün konusundaki sorunları yetkili birimlere iletmeye çalıştıklarını da söyleyen Hüseyin Esat sözlerini şöyle sürdürdü: “Mücadelemiz devam edecektir. Ayrıca şunu da söylemek istiyorum. AB, tek ürün özelliği olan ve ihraç edilen ürünlere yüzde 5 ile 15 arasında prim verilmesi hususunda devlete inisiyatif verdi. Örneğin, ülkemiz Yunanistan bu primi tütünün kilosuna da verebilir. Böylelikle kalitede de artış olacaktır. Bizim bölgemiz buna gayet uygundur. Çünkü başka alternatif yoktur. Yeter ki, bugünkü iktidar bunu gözardı etmesin. Bizler tüm bu taleplerimizi halkımızın daha iyi yaşaması için istiyoruz.”

“EN BÜYÜK HAKSIZLIĞA UĞRAYAN TÜTÜNCÜLER VE ÇİFTÇİLERDİR”
Gayrimenkul vergisinin (ENFİA) çiftçilere uygulanmaması gerektiği görüşünü yineleyen Hüseyin Esat, “Çiftçilerimiz bu vergileri kaldıracak güçte değildir. Ayrıca tütüncü ve diğer çiftçilerimize yeni hükümet özel bir vergilendirme sistemi getirebilir. Hatta vergiden muafiyetin çiftçiler için önemli bir adım olacağını düşünüyorum. Çünkü ülkemizde ekonomik krizden en büyük darbeyi yiyen çiftçiler ve en büyük haksızlığa uğrayan da tütüncülerimiz olmuştur. Örneğin 5000 euro üzerinde geliri olanların defter tutma zorunluluğu ortadan kaldırılmalı. Bunun 10 bin euroya çıkarılması, hatta kaldırılması gerekir diye düşünüyorum. Zaten hatırlayacaksınız, SİRİZA iktidarının seçim öncesi vaatlerinden biri de buydu. Bir diğer konu da, çiftçilerimiz yüzde 13 ve yüzde 20 KDV (FPA) ödüyorlar. Ama daha sonra bize geri ödenen miktar yüzde 6. Biz bu oranın geçmişte olduğu gibi yüzde 15’e çıkarılmasını istiyoruz.

MEHMET HACIHALİL: İşadamı – İTB eski başkanı

Mehmet Hacıhalil, yeni hükümetten beklentiler konusunda, ilk aklına gelen konunun milli kimliğin tanınıp tanınmayacağı olduğunu söyledi.

Hacıhalil, “İsminde Türk kelimesi bulunmasından dolayı, 30 yıldan beri resmiyeti elinden alınmış İskeçe Türk Birliği, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği, Gümülcine Türk Gençler Birliği gibi başımızın tacı ve öncümüz olan derneklerimizin resmiyetinin iadesi, devletimizin azınlığımıza bakışında iyileşme olduğunun en belirgin örneğini gözler önüne serecektir.” ifadelerini kullandı.

Hacıhalil, “Bunun yanısıra Türkçe eğitim konusu şüphesiz en ciddi sorunlarımızın başında gelmektedir. Dini liderlerimizi seçme hakkımız ve azınlık vakıf mallarının idaresi de olmazsa olmazlarımızdandır.” dedi.

YARAMIZIN ÜSTÜNE MERHEM İSTİYORUZ

Ekonomik kriz konusuna değinin Hacıhalil sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin ekonomik buhran yaşadığı acı bir gerçektir ve bu durumdan azınlığımızın misliyle etkilendiğini söylemek sanırım hiç de abartılı olmaz. Yunanistan genelinde resmi kayıtlara göre işsizlik oranı yüzde 28 civarındayken, bu oran azınlığımızda yüzde 60’lara kadar varmaktadır. Bu kötü durumdan kurtulmanın yolu da devletimizin başındaki idarecilerin konuya titizlik ve ciddiyetle yaklaşımından geçmektedir.
Umulur ki; devletimiz kısa bir süre zarfında kanayan yaralarımızın üzerini örtmek yerine merhem olma yolunu bize reva görür. Aksi takdirde halkımız, azınlığımızın siyasi tercihlerinin kimsenin malı olmadığını, kimseye boyun eğmediğimizi, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde olduğu gibi daha da güçlenerek tüm dünyaya haykırmaya her zaman hazır beklemektedir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”

PERVİN HAYRULLAH: Eğitimci – BAKEŞ Genel Müdürü

Azınlığın SİRİZA’dan beklentileri konusundaki sorumuzu yanıtlayan Pervin Hayrullah şu ifadeleri kullandı: “25 Ocak 2015 tarihinde Yunanistan’da pek çok insanın hayal bile edemediği bir değişim yaşandı. Radikal Sol iktidara geldi. Uzun zamandır azınlığa bakış açısından en ılımlı görüşleri beyan eden bir parti SİRİZA. Sol bir parti oluşu da doğal olarak insan hakları konusunda daha objektif, ayrımcılığa meydan bırakmayacak bir tutum beklentisi oluşturuyor.
Yunanistan Anayasası ve İnsan Hakları belgeleri hükümleri esas alındığında, sol bir hükümetten tüm vatandaşlarına ya da sınırları içerisinde ikamet eden tüm insanlara eşit hak ve fırsatlar sağlayacağı beklenir. Anayasanın pek çok maddesi temel haklardan bahsetmektedir. Örneğin bireysel ve sosyal hakları düzenleyen ikinci bölümde ‘Eşitlik, Kişiliğin Özgürce Gelişimi, Bilgi Edinme Özgürlüğü, Toplanma Özgürlüğü, Dernekleşme Özgürlüğü, Din Özgürlüğü, İfade ve Basın Özgürlüğü, Eğitim Özgürlüğü’ gibi maddeler yer almaktadır. Batı Trakya Türk azınlığı mensupları Lozan Antlaşması gereğince Yunanistan’ın Anayasal bir gerçeğidir. Haklar ve özgürlükler bağlamında bunu değerlendirmek gerekirse temel insan haklarını baz alarak ve anayasa hükümlerini de göz önünde bulundurarak, aslında Batı Trakya Türk azınlığının bugün yaşamış olduğu sorunların hiç birini yaşamaması gerekirdi.”

“GASP EDİLMİŞ HAKLARIN İADESİNİ BEKLİYORUZ?”

Batı Trakya azınlığının yeni hükümetten, gasp edilmiş haklarını iade etmesini beklediğini vurgulayan BAKEŞ Genel Müdürü Hayrullah, “SİRİZA seçim öncesinde ‘İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklere’ değer veren bir parti imajı çizdi. Doğal olarak bu memleketin temel unsuru olan Batı Trakya Türkleri’nin gasp edilmiş haklarının iadesini bekliyoruz. Aksini düşünmek SİRİZA’yı sıradanlaştırır ve diğer partilerle aynı kefeye koyar. Aslında Türk azınlık, hükümetten bir lütuf değil Anayasal haklarını ve uluslararası antlaşmaların hükümlerinin uygulanmasını bekliyor. Bu da en doğal haktır. Temel insan haklarından bireysel ve kollektif olarak faydalanabilmeyi bekliyor.” diye konuştu.
Pervin Hayrullah sözlerini şöyle tamamladı: “SİRİZA’ya biraz zaman tanımak lazım. Ama bu haklı beklentileri geciktirmek için değil, biran önce düzenlemelerin yapılıp uygulamaya konması için.”

SEBAHATTİN ABDURRAHMAN: Akademisyen

“SİRİZA’nın seçimden önce söylemlerine bakıldığında Batı Trakya Türk azınlığı için olumlu gelişmeler beklemek normal olan bir yaklaşımdır. Ancak SİRİZA’nın aşırı sağ görüşlü ANEL Partisi ile ortak koalisyon hükümeti kurmuş olması da bu iktidar partisinden beklentilerimize önemli bir soru işareti koymamız gerekir diye düşünüyorum.” dedi.

“TÜRK KELİMESİNDEN KASITLI OLARAK BAHSEDİLMEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

Polis okullarına giriş konusunda son günlerde gündeme gelen açıklamaya da değinen Sebahattin Abdurrahman, “Yunanistan’da polis olabilmekle ilgili yapılan açıklamada söylem her ne kadar insan hakları evrensel değerleri açısından doğru bir açıklama olsa da, bu açıklamada Türk kelimesinden bahsedilmemesi çok iyi bir işaret değil. Ben bunun kasıtlı tercih edildiğini düşünüyorum. Türk tanımlamasının kullanılması konusunda bir kararın olmadığını göstermektedir. Bu, Yunanistan’ın suçlu bulunduğu AİHM kararlarının tanınması konusunda olumlu değildir. Diğer bir olumsuz işaret, eğitim bakanının açıklamasında azınlık eğitimi yerine azınlık çocuklarının eğitiminden bahsedilmesi. Yine bu ifadenin de tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Azınlık eğitimi azınlık haklarının ayrılmaz bir parçası olurken, azınlık çocuklarının eğitimi bireysel haklar çerçevesinden ele alınan bir konudur. Bu da çok önemli bir ayrımdır.” dedi.
Abdurrahman sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Benim beklentilerim, Türkçe ve Yunancanın kullanıldığı azınlık okullarına izin verilmesi ve başvurusu yapılan azınlık ortaokullarının açılmasına izin verilmesi. Benim bir de azınlık milletvekillerinden bir beklentim var. Artık mecliste Türk azınlık demeseler dahi bizden bahsederken, Rodos’taki, İstanköy’deki Müslümanlar’dan bahsederken Türk kelimesini kullanabilmelidirler. Yani artık yuvarlak ifadelerle bizden bahsederken dini tanımlamanın yanında ‘Türk seçmenlerim’ diyebilmeliler. Bunu sol bir partinin miletvekilleri olarak söyleyemiyorlarsa ne zaman söyleyecekler?”

SERKAN HATİP: Eğitimci – İskeçe Ticaret Odası Yön. Kur. Üyesi

Serkan Hatip son seçimlerle ilgili yaptığı değerlendirmede, “25 Ocak’ta yapılan milletvekili seçimlerinde SİRİZA partisi hükümeti kurmak için gerekli olan 151 milletvekili rakamına ulaşmayı kıl payı kaçırdı. Oysa 2009 seçimlerinde SİRİZA sadece 13 milletvekili seçebilmişti. Batı Trakya’da ise Türk azınlığı tarihinde ilk defa iktidar partisinden 3 milletvekili meclise göndermeyi başardı. SİRİZA partisi ana muhalefet konumudayken Batı Trakya’da azınlığın sıkıntılarının çözümü konusunda yaptığı açıklamalar nedeniyle, hükümeti kurduktan sonra azınlıkta herkesin bir beklenti içine girmesine sebep oldu. Batı Trakya’daki kronikleşen sorunlardan olan eğitim kalitesinin yükseltilmesi, Türkçe – Yunanca anaokullarının açılması, müftülük seçimlerinin yapılması, vakıflar sorunu, etnik kimlik sorunu, siyasi temsil sorunu, ekonomik sorunlar gibi konular yıllardan beri çözüm beklemektedir. Bana göre bu sorunlardan en önemlilerinden birisi ekonomik sorunlardır. Çünkü iş bulamayan insanlarımız çare olarak Avrupa’da değişik ülkelerde iş aramak ve çalışmak zorunda kalmakta ve Batı Trakya’yı terk etmek zorunda kalmaktadırlar. Türk azınlığı yıllardan beri süregelen bu sıkıntılarının çözüme kavuşması için en uygun dönemin SİRİZA hükümeti dönemi olduğu noktasında herkes hemfikir.” dedi.

“AZINLIKTAN KİMSEYE GÖREV VERİLMEMESİ ÜZÜCÜ”

Koalisyon ortağının sağ görüşlü ANEL partisi olmasının sorunlarının çözümü konusunda umutsuzluk doğurduğunu ifaden eten Hatip, “SİRİZA, hükümeti kurarken yaptığı pazarlıklarla ANEL partisinden 5 kişi görev aldı. Koalisyon hükümetinde görev alanlardan biri meclise giremeyen Terens Kuik, diğeri ise yine meclise giremeyen Panayotis Sguridis oldu. Batı Trakya’dan seçilen ve 38 binin üzerinde oy alan üç milletvekiline hükümette bir görev verilmemesi azınlığımızı derinden üzmüştür.” diye konuştu.
Serkan Hatip sözlerini şöyle tamamladı: “Batı Trakya Türk azınlığı SİRİZA partisine verdiği büyük desteğin sonucunda, kurulan hükümetten sorunlarına kulak vermesini ve azınlıkla diyaloğa geçilerek sorunların çözümlenmesini arzu etmektedir. SİRİZA hükümetinin koalisyon ortağının olası baskılarına boyun eğmeyeciğini ümit ediyorum. Ayrıca tek taraflı çözümlerin etkili olacağını ve azınlık toplumu tarafından kabul göreceğini düşünmüyorum.”

ALİ TOPAL MEHMET: Muhasebeci – Şapçı – Maronya Belediyesi Meclis Üyesi

“Halkın yeni hükümetten büyük beklentileri var. Öncelikle yerel yönetimden gelen biri olarak, benim ve buradaki halkın çoğu Kallikratis programının yeniden gözden geçirelerek iyileştirilmesini arzu ediyor. Çünkü belediyelerin köylere olan uzaklığı ve geniş bir coğrafi bölgeye sahip olması nedeniyle belediyelerin hizmet ağında çok ciddi aksamalar yaşanmaktadır. Örneğin kendi bölgem için diyorum; bir ucumuz İmaret, bir ucumuz Baldıran.” dedi.

“VEKİLLERİMİZ İŞ ADAMLARI ARASINDA CİDDİ LOBİ ÇALIŞMALARI BAŞLATABİLİR”

Yaşanan ekonomik sorunlara dikkat çeken Ali Topal Mehmet, “Yeni hükümetin bu konuda artık somut adımlar atması gerekir. Burada azınlık vekillerimize de büyük görevler düşmektedir. Türk – Yunan ilişkilerine önemli katkılar sağlamaları gerekir. Yunanistan, Türkiye ile komşu bir ülkedir. Azınlık vekillerimiz bu durumu göz önünde bulundurarak, Yunanlı işadamlarının Türk iş adamlarıyla işbirliği yapmaları konusunda öncü rol oynayabilirler. Artık azınlık vekillerimizin globalleşen ve sınırların kalktığı bir dünyada, gelişen olaylara daha büyük bir pencereden bakmaları gerekir. Bu çerçevede azınlık vekillerimiz, Türk ve Yunanlı iş adamları arasında bölgemizde yatırımları teşvik edici ciddi lobi çalışmaları başlatabilirler.” ifadelerini kullandı.

“AZINLIK SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜMÜ MASANIN ETRAFINDA OTURAN KİŞİLERİN ELİNDEDİR”

Azınlık sorunlarına da değinen Ali Topal Mehmet, “Azınlık olarak bir çok sorunlarımız var. Ancak bu sorunların çözümünün bizlerin dışında olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki, haklarımız ülkeler arasında yapılan anlaşmalar gereğince garanti altına alınmıştır. Bu anlaşmaların içerikleri gayet açık ve nettir. Dolayısıyla anlaşmalar imzalanırken biz halklar zaten bu topraklarda yaşıyorduk ve hala yaşıyoruz. Burada çözüm yine masanın etrafında oturan kişilerin elindedir.” dedi.

İRFAN MEHMET: Çiftçi

İrfan Mehmet, çiftçilerin SİRİZA hükümetinden beklentilerini şu sözlerle dile getirdi: “Öncelikle çiftçilerin alın terinin karşılığının verilmesini bekliyoruz. Yeni Ortak Tarım Politikası (KAP) programından azınlık mağdur olmamalı. OGA sigortalı azınlık mensuplarının vefatından sonra cenaze masraflarının karşılanması ciddi bir şekilde ele alınmalıdır.” diye konuştu.

İrfan Mehmet sözlerini şöyle tamamladı: “Azınlık eğitiminde adım atılması lazım. Aynen ilkokullardaki gibi Türkçe – Yunanca eğitim verecek azınlık anaokulları olmasını bekliyoruz. Azınlık mensupların en can alıcı problemi göç sorunudur. Bunu önleyebilmek için iş sahalarının açılması lazım.”

HATİCE İMAM: Memur

Hatice İmam yeni hükümetten beklentilerini şu ifadelerle dile getirdi: “Ben ilk önce bir anne olarak, çocuğumun ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmesini istemiyorum. Ben çocuğumun Yunanlı yaşıtları ile aynı kapasiteye tabi tutulup, aynı dersleri görmesini istiyorum. Azınlık okullarına gönderilen öğretmenlerin başka amaçlarla değil, eğitim amaçlı gönderilmesini istiyorum. Devlet okullarında verilen derslerin, benim çocuğuma da verilmesini istiyorum. Çok fazla bir şey mi istiyorum? Hayır, çünkü bizim çocuklarımız bunu hak ediyor. Çocuklarımız azimli ve akıllı. İlkokulda aldıkları Kur’an eğitimi de göz önünde bulunduracak olursak dört dil birden öğreniyorlar. Kapasiteleri, seviyeleri çok mu düşük? Hayır. Bence yöneticilerimiz eğitime önem vermeli. Tabii bu demek değildir ki, bizim başka bir sorunumuz yok. Halkımız kan ağlıyor. Evine bir ekmek alamayan, çocuğuna okul harçlığı veremeyen ailelerimiz var. Özellikle Balkan kolunda ailelerini bırakıp yurt dışına giden gençlerimiz var. Yerel yöneticilerimizle işbirliği yapıp iş imkanları sağlanması gerekiyor.”

FERDİ BOZALİ: Doktor

SİRİZA’nın 25 Ocak seçimlerinde, ülke genelinde olduğu gibi Batı Trakya’da da özellikle gençlerin desteğini alarak büyük bir başarı elde ettiğini söyleyen Ferdi Bozali, “Öncelikli sorununun işsizlik olduğunu düşünüyorum. Yeni hükümetten sanayiye yatırım yapıp yeni iş sahası açmasını bekliyorum. Yine genç çiftçilere yönelik destekleyici programlar yaratarak, üretimi arttırıp işsizliği azaltmasını bekliyorum.

İkinci büyük sorunun eğitim sorunu olduğunu düşünüyorum. Ayrıca üniversiteye giriş veya üniversitedeki başarının ilköğretimde alınan temel eğitime bağlı olduğunu düşünüyorum. O yüzden eğitim sistemindeki köklü değişikliklerin daha öğretimin ilk yıllarından başlamasını bekliyorum.” dedi.

“KAPANAN OKULLAR TEKRAR FAALİYETE GEÇMELİ”

Geçen dönemlerde kapatılan ve kapatılmaya devam eden köy okulları konusuna da değinen Ferdi Bozali, “Yeni hükümetin bunu durdurma kararı alması çok iyi. Ancak kapanan okullar tekrar faaliyete geçmeli.” diye konuştu.
Ferdi Bozali sözlerini şöyle sürdürdü: “Yerel yönetimlere bütçeden daha fazla pay ayrılmalı. Yıllardan beri köylerde çözüm bekleyen ve bazen ciddi ulaşım sorunlarına yol açan yarım kalmış veya proje üzerinde bekleyen köprü ve yol çalışmaları bir çözüme kavuşmalı. Yine bir çok köyümüzde özellikle yaz aylarında ortaya çıkan ve halk sağlığını tehdit eden susuzluk sorununa da kalıcı bir çözüm bulunmuş olur.”
Sağlık alanında köklü değişiklikler beklediğini de sözlerine ekleyen Ferdi Bozali, öncelikle koruyucu hekimliğe önem verilmesini istedi.
Bozali sözlerini, “Bölgemizde bir çok kişiyi yakından ilgilendiren tarım alanında da bazı gelişmeler olmalı. İyi organize olmuş bir kooperatifleşmeyle çiftçimiz tütün, pamuk gibi ürünleri ara kurumlara gerek kalmadan daha iyi bir fiyata satabilir.” diyerek tamamladı.

MURAT TRAMPA: Diş Hekimi

“Yeni hükümet tüm ülkede bir beklenti yarattı. Her vatandaş gibi yeni hükümetten benim de bazı beklentilerim var. Bu beklentileri şöyle sıralayabilirim… Türk azınlığına eşit davranılması, hayvancılık ve tarımla uğraşanlara destek verilmesi… Kapatılan fabrikaların yeniden faaliyete geçirilmesi durumunda işsizliğin azalacağını umuyorum. Hükümetin turizme yatırım yapmasını bekliyorum. Komşu ülkelerle ilişkilerini iyi tutmasını ve özellikle Türkiye ile ilişkilerini geliştirmesini ümit ediyorum. Tabii bir de Batı Trakya Türk azınlığının yıllarca haklı beklentileri var. Herşeyden önce azınlığımıza bakış açısının değişmesini bekliyoruz. Azınlık eğitiminde kalitenin arttırılması şart. Son olarak vergilerin düşürülmesi lazım. Son yıllarda halkın belini büken vergilerin azaltılması için önlem alınması gerekiyor. Ayrıca Balkan bölgesinin kalkınması için özel bir programın uygulamaya konması gerekiyor.”

PERVİN TÜCCAR: Okul öncesi öğretmeni

Pervin Tüccar, yeni hükümetten beklentilerini şöyle sıraladı: “Azınlık eğitimi alanında cesur adımların atılması, seçilmiş müftülerimiz Ahmet Mete ve İbrahim Şerif’in tanınması, 240 İmam Yasası’nın kaldırılması, azınlık kuruluşlarımızın resmiyetinin iade etmesi, vakıf mallarının iadesi ve azınlığımızın seçeceği kurullar tarafından yönetilmesi, ekonomik kalkınma ve işsizliğin azaltılması, azınlık eğitimi için uygulanan son yasanın iptal edilmesi, özellikle Türkçe-Yunanca eğitim verecek azınlık anaokullarının açılması hususunda cesur davranması. Ancak bu beklentilerimizi, bu umutlarımızı sadece üç azınlık milletvekillerimizden beklemek de doğru olmaz. Bazı kazanımları elde etmek istiyorsak, bizler de harekete geçmeliyiz. Bu da Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının kollektif bir şekilde mücadele ruhunun güçlendirilmesiyle mümkündür. Son olarak azınlığımıza danışmadan, seçilmişlerimizin fikirleri ve görüşleri alınmadan karar almamalarını arzu ediyor, azınlığımıza verilen sözlerin gerçekleşmesini özlemle bekliyoruz.”

SÜHA DELİOĞLU: İş adamı

Batı Trakya’daki azınlığın bu coğrafyanın insanları olduğunu ve vatandaşlık görevlerini yerine getiren bir topluluk olduğunu yeni hükümetin anlaması gerektiğini söyleyen iş adamı Süha Delioğlu yeni hükümetten beklentileri şu sözlerle dile getirdi: “Bizler ilk olarak yeni hükümetten modern bir eğitim istiyoruz. Bunun yanında bizleri ‘azınlık’ olarak veya ‘Müslümanlık’ vasıflarıyla değerlendirmesinler. Bizleri vergisini ödeyen, vatandaşlık haklarını yerine getiren ve sorun yaratmayan üretken bir topluluk olarak görsünler. Azınlık konuları tam bir fiyasko. Onlar için de söylüyorum, bizim politikacılarımız açısından da söylüyorum. Bizim politikacılarımız da sadece kuru kuruya ‘Biz Türküz diye bağırmaya çalışıyor.’ Başka icraat yok. Yunanlı politikacılar da ‘Romanlar’ ve ‘Pomaklar’ kendi kültürlerini yaşamalılar ve sürdürmeliler’ diye bir şey tutturmuşlar. Eee ben Türk’üm, ben ne olacağım. Türk kelimesine karşı olan bu korku ne? Türk azınlığa karşı bu korkudan, bu kompleksten kurtulmaları gerekiyor. Birlikte yaşamasını öğrenmeliyiz. Azınlığa herşeyden önce insan gibi bakmalarını bekliyoruz.”

MUAMMER MUSTAFA: Esnaf

“SİRİZA hükümet olmadan azınlıkla ilgili konularda, azınlıkla istişare ederek karar alacaklarını söylediler. İnşallah bu dediklerinin arkasında dururlar. Tabii kimlerle istişare edecekleri de ayrı bir soru işareti. Bunun dışında ekonomiyi düzlüğe çıkaracak adımlar atmalarını bekliyorum. Üreten ve çalışan kesimi destekleyecek adımlar atmalarını bekliyorum. Aynı gemideysek ve gemi su alıyor ise, hepimiz tehlikedeyiz demektir. Bunun azınlığı, çoğunluğu yok.
Azınlığın kangren olmuş bir çok poblemlemi var. Bu problemleri herkes biliyor. Önemli olan bu problemlerin çözümü noktasında neler yapılabilir. Ben azınlığın bazı konularda örgütlenmesinden yanayım. Örneğin bir eğitim komisyonu, bir ekonomi komisyonu ve buna benzer başka komisyonlar kurularak çalışma yapılabilir.”

KEREM ABDURRAHİMOĞLU Üniversite Öğrencisi

“Öncelikle ekonomi hakkındaki radikal söylemleriyle iktidara gelmiş olan bu tarihi hükümetten her vatandaşın olduğu gibi benim de büyük beklentilerim var.” Diyerek sözlerine başlayan üniversite öğrencisi Kerem Abdurrahimoğlu, “Hükümetini, ülkemizin ekonomik olarak en alt seviyede bulunan ve krizden en çok beli bükülen sınıfı olan azınlığımız ve azınlık gençlerimizin işsizlik sorununa çare olması başlıca temennimdir. Azınlığımız, bu hükümete tarihi bir destek vermiştir ve iktidardan üç milletvekili seçmeyi başarmıştır.

Azınlığımız sorunları arasında etnik kimliğimizin tanınması ve eğitim konusunda karşılıklı diyalog içinde istişarelerde bulunarak çözüm bulunması en büyük beklentiler arasında yerini almaktadır.
Artık bu hükümetle azınlık sorunlarımızda bir iyileştirme olmazsa, bundan sonra bir daha olmaz diye düşünüyorum. Son olarak yeni kurulan koalisyon hükümetinde ANEL partisinin yer alması benim için bir korkudur. Bunun yanında SİRİZA’nın iktidar hırsıyla PASOK’laşmasından korktuğumu da söylemeden edemeyeceğim.” ifadelerini kullandı.

İPEK SALİHOĞLU: Üniversite Öğrencisi

“Çiftçilik ve hayvancılıkla zor şartlar altında uğraşan bir ailenin evladıyım. Zor şartlar altında üniversite eğitimimi tamamlamaya çalışan bir gencim. Maddi durumu çok iyi olan insanlarla, bizim durumumuzda olanlar eşitlenmeli. Özellikle bir başkasının hakkını gasp edenler ortaya çıkmalı. Hukuk ve adalet önünde hesap verilmeli. Yeni hükümet vadettiklerini gerçekleştirirse kolay kolay bükülmez.” Diye konuşan İpek Salihoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“AZINLIĞIN HAKLARI EKSİKSİZ YERİNE GETİRİLMELİDİR”

“Hükümetin AB’ye kafa tutması güzel. Bu seçimler ekonomi ve huzur üzerine yapıldı. Hükümet gerekeni yapmalıdır diye düşünüyorum. Azınlık için de son 4-5 yıl içerisinde SİRİZA’nın yaptığı açıklamalar ortadadır ve bu açıklamalar umarım gerçekleşir. Tabii oluşan hükümet azınlığımızı biraz üzmüş olsa da beklentilerimiz var. Azınlığın hakları eksiksiz yerine getirilmelidir. Azınlık insanı ikinci sınıf vatandaş olmamalı artık. Ekonomik kriz nedeniyle bir çok gencimizi kaybediyoruz. Herkes göç ediyor, başka yerlerde daha düzenli bir yaşam, hayat kurmaya çalısıyor. Bu kayıplara bir son verilmeli. İleride burada iş imkanı zorlukları çözülmezse, ben de bir genç olarak başka bir yere gidip daha düzenli bir şekilde yaşamayı düşünüyorum.”

HÜSNÜ DEDE: İşçi

“Erken seçim sonrasında oluşan yeni hükümetin ekonomi ve diğer alanlardaki tavrı ve duruşu bizleri olduğu gibi bütün Yunanistan’ı heyecanlandırdı. Batı Trakya’nın yeni hükümete verdiği desteğin karşılıksız kalmamasını bekliyoruz.
Yıllardır süren ekonomik kriz, Batı Trakya halkını maddi yönden etkilemiş ve işsizlik nedeniyle dış göçe sebep olmuştur. Yeni hükümetten beklentimiz, ekonomik sorunlara çözüm bulması, halkımıza iş imkanları sunması ve Batı Trakya’yı eskisinden daha çok canlandırmaktır.

Eğitim konusundaki değişikliklerin ortak yapılması, kararların ortak alınması ve eğitime önem verip okullarımızdaki eğitim kalitesinin artırılması yeni hükümetten diğer beklentilerimizdendir. Dinimize, kültürümüze, geleneğimize ve özgürlüğümüze değer verilmesi yeni hükümetten en hassas beklentilerimizdir. Şimdiye kadar izlenmiş olan asimile politikasının aksine bir politika izlenmesi ve haklarımızın tanınmasını istiyoruz.”

FAZİLET BELÇO – Üniversite Öğrencisi

Eğitim sorununa önem verilmesini beklediğini anlatan üniversite öğrencisi Fazilet Belço söyle konuştu: “Bir Batı Trakya Müslüman Türkü olarak ve bir eğitimci adayı olarak azınlığın eğitim meselesine çok büyük önem verilmesini bekliyorum. Anaokulda Türkçe – Yunanca eğitim şart. İlkokul eğitim kalitesinin yükseltilmesini, orta ve lise eğitiminin iyileştirilmesini ve yeni azınlık ortaokul ve liselerinin kurulmasını bekliyorum. Varolanlar da günümüz şartlarına uygun bir duruma getirilmeli. Milli kimliğin tanınması. Müftülük meselesi,vakıflar sorunu, 240 imam yasası, işsizlik gibi sorunların çözülmesi gerekir. Tarım toplumu olduğumuz için tütünün geleceği ve genel anlamda tarım ve hayvancılık alanında bazı adımların atılması lazım. Hükümet yeni tarım politikalarının halkımıza tanıtılması ve Avrupa Birliği fonlarının toplumumuza güzel izah edip bunlardan faydalanmasını sağlamalı.”

Belço, ekonomi alanında yeni hükümetten pek fazla beklentisi olmamakla beraber, bazı şeylerin değişebileceğine, savurganlığın durdurulabileceğin inandığını dile getirdi.

Kaynak: Gündem Gazetesi

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ