Suya sabuna dokunun!

Suya sabuna dokunun!

El ayamızda ortalama 10 bin, el sırtında ise ortalama 100 bin bakteri bulunuyor.

1800’lü yıllar… Batı hastanelerinde gerçekleşen doğumların neredeyse üçte birinde anne ya da bebekler hayatını kaybediyordu. Bu duruma vatandaş da sağlık çalışanları da alışmıştı artık. 1846 yılında Macar Doktor Ignaz Philipp Semmelwei önemli bir detayı fark etti. Kadavradan çıkan asistan ve öğrenciler, ellerini yıkamadan doğumhaneye girdiklerinde hastalar ölüyordu. Bunun yanında kadavra dersine girmeyen ve otopsi yapmayan hemşire ve ebelerin aynı doğumhaneye girmelerine rağmen hastalarda enfeksiyona bağlı ölümler olmuyordu. Doktor Semmelwei, öğrencilerin kadavradan bulaşıcı hastalık taşıdıklarına inanıyordu ve onlara ellerini yıkamadan muayene etmelerini yasakladı. Diğer doktorlar karşı çıktı ama o yasağını ısrarla sürdürdü. Bir yıl içerisinde ölüm oranları yüzde 14-18’lerden yüzde 5’in altına düştü. Ne yazık ki onun bu önerisi 1865’te öldüğünde hâlâ diğer doktor arkadaşları tarafından kabul edilmemişti. Yıl 2015… Yüzyıl sonra da olsa tüm dünya tarafından el yıkamanın hastalıklardan koruyucu en önemli etken olduğu kabul edildi. Lakin bu durumu hâlâ içselleştiremedik. Çoğumuzun eli suya sabuna değmiyor.

Geçtiğimiz aylarda Başkent Üniversitesi Sağlık Yönetimi Bölümü 15-44 yaşları arasındaki 9 bin kişi üzerinde bir araştırma gerçekleştirdi. Çalışmaya göre katılımcıların yüzde 58,2’si tuvaletten çıkınca, yüzde 61,1’i eve döndüğünde, yüzde 70,5’i de sabah kalktığında yüzünü yıkamıyor. Bu sonuçlar en basit temizlik olan el ve yüz yıkamayı içselleştiremediğimizi alenen gösteriyor. Oysaki el ayamızda ortalama 10 bin, el sırtında ise ortalama 100 bin bakteri bulunuyor. Bu mikroplar da ishal, grip, mantar ve alerjik hastalıklara yol açıyor. Tam da bu noktada Fatih Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Bölümü’nden Prof. Dr. Salih Hoşoğlu, el hijyeninin insanın enfeksiyonlardan korunması için alternatifi olmayan bir uygulama olduğunu belirtiyor.

Temizliği içselleştiremedik

Aslında Peygamber Efendimiz’in (aleyhi’s salâtü ve’s selâm) sünnetini tam olarak yerine getirsek enfeksiyon kapma ihtimalimiz de neredeyse hiç kalmıyor. Prof. Dr. Hoşoğlu, araştırmalarda günde beş defa veya daha fazla el yıkamanın grip gibi solunum yoluyla bulaşan enfeksiyonlardan korunmada çok etkili olduğunun belirlendiğini vurguluyor. Sünneti uygulayan bir kişi de zaten günde 10 ila 20 kez ellerini yıkamış oluyor. Sadece abdest alarak, yemekten önce ve sonra elleri yıkayarak bile bu rakama rahatlıkla ulaşılabiliyor.

Resûlullah Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) yaşadığı çağda ve coğrafyada su çok sınırlıydı. Bir o kadar suya ulaşmak da zordu. Ama  O (aleyhi’s salâtü ve’s selâm) temizliğe her zaman dikkat etmiş ve uyulmasını emretmişti.

Peygamberimiz sabun yerine ne kullanmıştır?

Resûlullah Efendimiz (aleyhi’s salâtü ve’s selâm) döneminde sabun yoktu. O (sallallahu aleyhi ve sellem) ve sahabe efendilerimiz sabun yerine hatmi çiçeği, sedir ağacı yaprağı ve çöven otunu kurutup toz haline getirirdi. Bu tozları da temizlik maddesi olarak kullanırlardı. Ayrıca bu bitkilerin yeşerdiği toprağı da bir nevi sabun olarak değerlendirirlerdi.

Resûlullah el temizliği için şöyle buyuruyor:
Efendimiz, “Kim bir ölüyü yıkarsa veya taşırsa abdest alsın.” buyuruyor. Ölen kişinin vücudunda hemen ilk saatlerde mikroplar hızla çoğalmaya başlıyor. Bu sebeple ölüyle temas edenler, suyla temizlik yaparak mikropları bertaraf etmeli.

Resûlullah “Abdest aldığın zaman el ve ayak parmaklarının arasını iyice ovuşturup temizle.” buyuruyor. Kirlerin barınak yeri, kıllar, deri kıvrımları, parmak araları, tırnak aralarıdır. El ve ayak parmak araları iyice ovuşturularak bu barınak da yıkılmış oluyor.

Peygamberimiz “Yemeğin bereketi, yemekten önce ve sonra elleri yıkamaktır.” diyor. Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak yemeğe bir bolluk verdiği gibi aynı zamanda mikropları da uzaklaştırıyor.

İki Cihan Serveri “Her kim elinde et ve yağ bulaşığı olduğu halde onu yıkamayıp temizlemeden uyursa ve ona bir şey olursa, o kimse başkalarını değil ancak kendini suçlasın.” uyarısında bulunuyor. Araştırmalara göre et ve yağın bulaştığı ellerde mikroplar çok daha hızlı ürüyor.

Hazreti Peygamberimiz “Sizden biriniz uykudan uyandığı zaman elini üç defa yıkamadıkça su kabına daldırmasın, çünkü elinin nerede gecelediğini bilemez.” buyuruyor. 6 -7 saatlik bir uyku diliminde mikropların sayıları milyarları geçiyor. Çünkü bakteriler 7 saatte 21 kez bölünebiliyor. Uyanınca eller kullanılmadan önce suyla yıkanırsa mikropların sayısı azalıyor.

Resûlullah “Abdest aldığınız zaman gözlerinize abdest suyundan içiriniz. Ellerinizin ıslaklığını silkmeyiniz.” diyor. Eller ilk olarak kendi halinde kurumaya bırakılmalı. Eğer ıslaklığı silinecekse sırasıyla elektrikli kurutucular, kâğıt, havlular tercih edilmeli. Yapılan araştırmalarda mikropların sayı bakımından çokluğunun bu sıralamaya göre olduğu görülüyor.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ