Milletvekili Hacıosman: “İyi komşuluk ilişkileri güvenli ve barışçıl bir geleceğin garantisidir”
Rodop Milletvekilimiz Ahmet Hacıosman’ın makalesi ekonomi dergisi “FORUM” da yayınlandı!
Barış, dostluk, kardeşlik dayanışma gibi ilkeler ülkelerarası ilişkileri biçimlendirmelidir, hele hele bunlar Yunanistan ve Türkiye gibi iki komşu ülke arasında geliştiği zaman.

Rodop Milletvekilimiz Ahmet Hacıosman’ın makalesi ekonomi dergisi “FORUM” da yayınlandı!
Barış, dostluk, kardeşlik dayanışma gibi ilkeler ülkelerarası ilişkileri biçimlendirmelidir, hele hele bunlar Yunanistan ve Türkiye gibi iki komşu ülke arasında geliştiği zaman.
Kısa bir süre önce her iki ülke için büyük ve tarihi bir ana şahitlik ettik. Yunanistan Başbakanı Yorgos Papandreu’nun Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaret ve Türkiye Başbakanı Recep Tayip Erdoğan ile yaptığı görüşme Türk –Yunan ilişkilerinde yeni bir çığır açmıştır.
İlk defa iki ülkenin Başbakanları düzeyinde yapılan bir görüşme bu kadar dostane bir ortamda gerçekleşti. İki Başbakan da artık geçmişte yaşananları geride bırakmanın, basmakalıp yargılardan kurtulmanın, günümüz tahriklerine birlikte göğüs germenin önemi konusunda hemfikir oldular.
Her iki siyaset adamının yüzünde iki halk arasında uzun yıllar ortak sır olarak kabul edilenlerin güçlü bir biçimde ifade edildiği söylenebilir; yani bizi birleştiren özelliklerin ayıranlardan daha fazla olduğu.
Dünya açısından son derece zor bir ekonomik konjonktürde, ülkemizin bir an önce kabuğundan çıkmaya, komşu ve diğer ülkelerle dostane ilişkiler kurmaya ihtiyacı vardır. Bu gibi işbirlikleri sağlam ve sağlıklı ekonomik ilişkileri garantiye alacak stratejilere dayandırılmalıdır.
Komşu ülkeler arasında yapılacak işbirlikleri bu bağlamda önemli rol oynayacaktır. Öncelikle jeostaratejik açıdan uluslararası piyasalarla rekabet edebilecek bir bölge ortaya çıkacaktır. Halklar düzeyinde ise, bu gibi işbirliklerinden doğacak karşılıklı güven barışçıl bir süreci güvence altına alacak, göçü, turizmi cesaretlendirecek, kültürel mirası tanıtacak dostane ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunacaktır.
Çok yakında Gümülcine 2. Türkiye Yunanistan İş Forumu’na ev sahipliği yapacaktır. 1. Forum bir yıl önce Edirne’de yapıldı. Çok sayıda iş adamı, tüccar, politikacı, gazeteci Forum çalışmalarını takip etti, bunun önemini vurguladı, devam etmesi yönündeki arzularını dile getirdi.
Gerçekten de 2. Forum Gümülcine gibi ayrı bir yeri ve önemi olan bir şehirde yapılacaktır. Trakya karmaşık nüfus mozaiği, Azınlık nüfusunun varlığı ile Yunanistan ve Türkiye arasında başlatılacak ekonomik işbirliklerinin startının verilmesi için yapılacak en iyi seçimdir.
Yakına kadar Türk ve Yunan halklarını ayıran, insanların ruh ve akıllarını şüphe ve kuşkularla dolduran sınırlar artık ticari alışverişlerin yapıldığı, iş ilişkilerinin kurulduğu yollara dönüşmüştür. Hepsinden önemlisi de özgürlük, demokrasi, insan hakları gibi ilkelere dayanan demokratik görüş alışverilerinin yapıldığı yollara dönüşmüş olmasıdır. Bu ilkeler kaliteli bir diyalog sürecini ve sağlam işbirliklerini güvence altına almaktadır.
Yunanistan ve Türkiye’deki iki azınlığın varlığı belirleyicidir. Kanaatimce azınlıklar dostluk köprüsü görevini görmekte, sorunların barışçı yollarla çözümünde, dostluk ve iyi komşuluk ilişkilerinin gelişmesinde, bölgede güvenliğin sağlanmasında önemli rol üstlenmektedirler.
Azınlık mensupları yasalara uyan, barış yanlısı insanlardır. Dinginlik ve istikrar istiyorlar. En belirgin özellikleri çok geniş olanaklara sahip bir zenginlik kaynağı olmalarıdır. İşte bu zenginlikten girişimcilik düzeyinde de faydalanabiliriz. Yeter ki geçmişin korkularından kurtulalım. Yeter ki komşumuzun iyiliği bizim iyiliğimizdir anlayışı ile hareket etmeyi öğrenebilelim.
2. İş Forumu ile ilgili olarak, Trakya’daki Azınlığın varlığı doğru bir şekilde değerlendirildiği sürece ilerleme ve refah kaçınılmazdır. Bu nedenle ortak vizyonlar, ortak hedefler, yeni fikirler, yenilikçi girişimler olmalıdır.
Kanımca ilk zor adım iki Başbakan tarafından atıldı ve çok güçlü bir mesaj verdiler. Halkları ayıran ve ruhlarımızı yaralayan geçmişteki görüşler artık mazide kaldı. Eğer hala bunları benimseyenler varsa onlar azınlıktadır ve bir kenara itilmişlerdir. İçinde bulunduğumuz kritik dönem işbirliğini, dostluğu ve barışı zorunlu kılmaktadır.
İki temel neden işbirliği ve kardeşlik ilişkilerinin önemine vurgu yapmaktadır. Nüfus hareketlerinin yoğun bir biçimde yaşandığı günümüzde ırkçılık, yabancı düşmanlığı gibi olaylar daha fazla gündeme gelmekte ve vatandaşın günlük hayatını olumsuz etkilemektedir.
Trakya her zaman mozaik nüfusa sahip olmuştur. Çokkültürlülük bölgenin tarihi süreci ile iç içe girmiştir. Bu özelliğinden faydalanarak, buna paralel olarak bizimkinden çok ta uzak olmayan, komşu kültürlerle işbirlikleri geliştirerek dünya çapında model bir bölge ortaya çıkaracağız.
İkinci ve en önemli neden ise bizden sonra gelecek olan nesillere olan borcumuzdur. Eğer geride kayda değer bir şey bırakmak istiyorsak, o zaman bizden sonraki nesillere bırakacağımız miras konusunda çok dikkatli olmamız gerekmektedir.
Ahmet HACIOSMAN
Rodop Milletvekili