Gümülcine Türk Gençler Birliği yok edilmek mi isteniyor?
Azınlığın en eski kurumlarından Gümülcine Türk Gençler Birliği, tabelası yerinden sökülüp resmiyeti elinden alınmasının üzerinden yaklaşık 30 yıl sonra yeni bir saldırıyla karşı karşıya. Batı Trakya Türkleri’nin tarihi kurumlarından ve son yıllarda azınlığın adeta merkezi haline gelen Gümülcine Türk Gençler Birliği’nin büfesi kapatıldı.
Gümülcine Maliyesi’ne bağlı ekiplerin 7 Kasım Çarşamba günü son bir ay içinde ikinci kez GTGB büfesinde inceleme ve işlem yapmasının ardından, büfe kapatıldı. Olay, tüm Batı Trakya Türkleri arasında büyük tepkiye neden oldu.
“Bu haksızlıkları hak etmiyoruz”
Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan şunları şöyledi: “Maliye ekipleri ilk olarak 13 Ekim Cumartesi günü Gümülcine Türk Gençler Birliği’ne gelip inceleme ve işlem yaptı. Büfemizin izinsiz çalıştığını ve fiş kesmediğini tespit ederek işlem yaptılar. Bu olaydan neredeyse bir ay sonra 7 Kasım Çarşamba günü bizi maliye yetkilileri çağırdı ve büfeyi kapatmamız gerektiğini söylediler. Aynı gün büfeye ikinci bir kontrol için geldiler. Yine denetim ve işlem yaptılar. O günden sonra büfe kapandı. Biliyorsunuz ki bizim derneğimizin tabelası, 1983 yılında indirildi ve derneğimizin resmiyeti alındı. Biz, isminde ‘Türk’ kelimesi bulunan diğer kardeş derneklerimizle birlikte yaklaşık 30 yıldan beri resmiyeti olmayan dernek konumundayız. Ancak biliyorsunuz ki Yunanistan azınlık derneklerine uyguladığı haksızlık nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde mahkum edildi. Tabelamızın söküldüğü günden beri, büyük bir haksızlıkla karşı karşıyayız. Tanınmayan bir dernek olduğumuz için fiş kesemiyoruz, yazarkasa bulunduramıyoruz. Keşke yapılan büyük yanlış yapılmasaydı, derneğimizin resmiyeti elimizden alınmasaydı da bu sorunlar yaşanmasaydı. Fakat bunu açıkça söylemek istiyorum ki, azınlık olarak bizler bu haksızlığı hak etmiyoruz. Azınlığımıza ve derneklerimize bu haksızlıklar artık son bulmalıdır.”
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu’nun Açıklaması
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu yayımladığı açıklamayla, GTGB’yi hedef alan sürecin endişeyle takip edildiğini belirterek, büfenin kapatılma girişimini kınadı.
Danışma Kurulu’nın açıklamasında, “Gümülcine Türk Gençler Birliği’ne devlet tarafından reva görülen hukuki boşluğundan yararlanarak, derneğin büfesine yapılan müdahale ve kapatmaya yönelik girişim, sadece Gümülcine Türk Gençler Birliği camiasında değil, tüm Batı Trakya Türkleri’nde derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır.” ifadesine yer verildi. Danışma Kurulu’nun açıklamasında Rodos’ta yaşanan imam krizine de değinildi.
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu tarafından yapılan açıklama şöyle: “Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu olarak, azınlığımızın tarihi kurumlarından Gümülcine Türk Gençler Birliği’ni hedef alan süreci dikkatle ve endişeyle takip etmekteyiz.
Maliye ekiplerinin Gümülcine Türk Gençler Birliği büfesinde yaptığı inceleme ve işlem sonrasında büfenin kapatılması istemini kınıyoruz. İsminde ‘Türk’ kelimesi bulunan tarihi azınlık derneklerimizin tabelalarının yerinden sökülmesi ve resmiyetlerinin iptal edilmesinin üzerinden 30 yıl geçmiştir. Resmiyetleri alınan derneklerimize ve azınlığımıza yapılan büyük haksızlığın telafi edilmesini bekleyen Batı Trakya Türkleri, yeni haksızlıklarla karşı karşıyadır. Gümülcine Türk Gençler Birliği’ne, vatandaşı olduğumuz devlet tarafından reva görülen hukuki boşluğundan yararlanarak, derneğin büfesine yapılan müdahale ve kapatmaya yönelik girişim, sadece Gümülcine Türk Gençler Birliği camiasında değil, tüm Batı Trakya Türkleri’nde derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Danışma Kurulu olarak, resmiyeti elinden alınan Gümülcine Türk Gençler Birliği’nin fiilen de ‘yok edilme’ istendiğini büyük bir endişeyle müşahade etmekteyiz.
Batı Trakya Türkleri’nin en üst temsil organı olan Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu, Gümülcine Türk Gençler Birliği’nin bu mücadelesinde yanındadır. Her alanda ve özellikle yasalara saygı konusunda sadece Avrupa’ya değil, tüm dünyaya örnek olan Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının hak etmediği müdahale, muamele ve haksızlıkların bir an önce son bulmasını beklediğimizi bir kez daha hatırlatmak isteriz. Örgütlenme, dernek kurma, toplanma özgürlüğü konularında azınlığa hakkının iade edilmesi daha fazla geciktirilmemelidir. Ülkemiz Yunanistan’ı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin özellikle örgütlenme ve dernek kurma özgürlüğü alanındaki kararlarını bir an önce eksiksiz bir şekilde uygulamaya davet ediyoruz. Aksi takdirde toplumun zihninde oluşan haksızlık duygusunun telafi edilmesi zor olacağı gibi, bunun sebep olacağı devlet ile azınlık arasındaki güven bunalımının artacağı konusundaki endişelerimiz artmaktadır.
Öte yandan Danışma Kurulu olarak Rodos’ta görev yapan imam İlter Meço’nun gözaltına alınması ve hapis cezasına çarptırılmasıyla ilgili olayları son derece vahim bulduğumuzu vurgulamak isteriz. Ülkemiz Yunanistan’dan soydaşlarımızın din, vicdan ve ibadet özgürlüğüne saygı göstermesini talep etmekteyiz. Rodos’ta yaşanan ve gözaltılarla sonuçlanan olaylara benzer olayların yaşanmaması için yerel toplumun tercih ve taleplerine saygı gösterilmesi, demokratik bir devlet anlayışının birinci şartıdır. Rodos’ta cereyan eden olayların ve müdahalelerin din ve vicdan özgürlüğüyle bağdaşmadığını belirtiriz.
Gerek Gümülcine Türk Gençler Birliği, gerekse Rodos’ta meydana gelen olayla ilgili olarak, Yunanistan’da yaşayan, vatandaşlık bağıyla ülkesine bağlı olan ve örnek vatandaş olan Türk toplumuna yönelik hak etmediği muamelelerden vazgeçilmesini beklediğimizi bir kez daha hatırlatırız.”
Gümülcine Türk Gençler Birliği’nin Açıklaması
Büfenin kapatılmasıyla ilgili olarak Gümülcine Türk Gençler Birliği yönetiminin yayımladığı açıklamada ise, “Bugün itibarıyla kaybımız büyüktür. Batı Trakya Türk azınlığı, Gümülcine Türk Gençler Birliği’ne sahip çıkmalıdır. Çünkü bugüne kadar Gümülcine Türk Gençler Birliği Batı Trakya Türk azınlığına sahip çıkmıştır.” ifadesine yer verildi.
GTGB’nin “Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde Son Acı Bir Türk Kahvesi” başlıklı açıklaması şöyle: “Gümülcine Türk Gençler Birliği 1928 yılında bugüne kadar Batı Trakya Türk azınlığına önemli hizmetler sunmuş bir merkezdir. Türk azınlığının etnik kimliğini kabul etmeyen ülkemiz Yunanistan, 29 Kasım 1983’te Gümülcine Türk Gençler Birliği’nin adında “Türk” kelimesi bulunduğu için resmen Gümülcine Türk Gençler Birliği’ni kapatmıştır.
1983 yılından bugüne resmi bir statüden yoksun olan Gümülcine Türk Gençler Birliği yaşamına ve faaliyetlerine devam etmiştir. Dernek çatısı altında derneğin lokaline hizmet veren büfe son zamanlarda Gümülcine Vergi Dairesi’nin baskınına uğramış ve kapatılması hususunda baskı yapılmıştır. Maksat Türkler’in bir araya gelmesini engellemektir. Çünkü yıllardır Batı Trakya Türkleri’nin bir araya gelebildikleri ve sorunlarını tartışabildikleri tek noktadır. Bir başka deyişle Batı Trakya Türkü’nün kalbidir.
Yunan devleti tarafından hedeflenen, Batı Trakya Türk azınlığının sorunlarının çözümü noktasında fikir jimnastiği yapılan, birlik ve beraberliği pekiştiren bu tarihi mekanı ortadan kaldırmak, tarihten silmektir.
Köyünden Gümülcine’ye gelen tüm insanlarımızın uğrak noktası olan bu mekan canlı bir tarihtir. 1923 yılında Yunanistan’a bırakılan Batı Trakya Türk azınlığının karşılaştığı bütün sorunlara bu çatı altında çözümler aranmış ve politikalar üretilmiştir.
Batı Trakya Türk azınlığı için hayati bir mekan olan Gümülcine Türk Gençler Birliği gençlerimiz için de okul sonrası bir buluşma, bir kaynaşma noktasıdır.
Batı Trakya Türk azınlığı olarak yıllardır yapılan tüm baskılara, üretilen tüm ayrımcı politikalara rağmen hep sağduyulu, ılımlı, olumlu yaşamaya çalıştık. Lakin Gümülcine Türk Gençler Birliği’ni ayakta tutan büfesini kaybediyor olmak bizleri çileden çıkarmıştır.
Gümülcine Türk Gençler Birliği’ni kaybetmekle Batı Trakya Türk azınlığı, sorunların çözümünü, gençlerini, üretilecek yeni politikalarını, geleneklerini, göreneklerini ve kültürünü kaybediyor. Kısacası nefesini ve yaşama tutunma refleksini kaybediyor.
Türkiye Cumhuriyeti devleti içinde barındırdığı azınlıklara tüm haklarını verirken, Yunanistan’ın aksi bir tutum içinde olması üzücüdür. 1923 Lozan Antlaşması ile bizleri bu ülkeye bırakan anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin de, bizleri alıp yaşamsal bütün sorumluluğumuzu alan ülkemiz Yunanistan’ın da bu ülkede huzurlu ve mutlu yaşamamız için büyük sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklarını yerine getirmelerini bekliyoruz.
Bugün itibarıyla kaybımız büyüktür. Batı Trakya Türk azınlığı, Gümülcine Türk Gençler Birliği’ne sahip çıkmalıdır. Çünkü bugüne kadar Gümülcine Türk Gençler Birliği Batı Trakya Türk azınlığına sahip çıkmıştır.
Bugün birlik, beraberlik zamanıdır. Bugün diri ve iri olma zamanıdır. Bugün davamıza sahip çıkma zamanıdır. Bugün kol kola girip bu sorunun üzerine birlikte yürüme zamanıdır.
Ey Batı Trakya Türkü! Bugün toplumsal davamıza birlikte sahip çıkmazsak, yarın yanımızda kendi sorunumuza sahip çıkacak kimseyi bulamayız.”
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Merkezi’nden GTGB açıklaması:
“Yunanistan 1980’li yıllardın zihniyetine doğru hızla sürükleniyor”
Türkiye’deki Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Merkezi, Gümülcine Türk Gençler Birliği’nin büfesini hedef alan olayla ilgili olarak bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “GTGB’ne yönelik olarak 30 yıl sonra yeniden kapatma harekatının başlatıldığı” vurgulandı.
Genel Başkan Burhanettin Hakgüder ve Genel Sekreter Necmettin Hüseyin’in imzasıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Batı Trakya Türk azınlığının son dönemde karşı karşıya kaldığı sorunların, Yunanistan’ın Cunta sonrası başlayan ve seksenli yıllarda toplumun kimliğinin inkarı ile, çağdışı, temel insan hak ve özgürlüklerine, azınlığımızın vazgeçilmez haklarını belirleyen Lozan Antlaşması’na temelden aykırı davranışlarının timsali olan Gümülcine Türk Gençler Birliği’ne yönelik olarak 30 yıl sonra yeniden kapatma harekatını başlattığı gözlemlenmektedir.
Diğer taraftan son günlerde, Lozan Antlaşması’ndan doğan haklar nedeniyle ana dilimizde eğitim diyen insanlara ve çocuklarına yönelik gösterilen olumsuz yaklaşım, bir tarafta dururken, daha dün camilerimizdeki huzuru kaçırma adına adeta toplumun düzenine dinamit koyarcasına gerçekleştirilen; toplum tarafından dikkatle izlenen gelişmeler devam ederken, bugün atılan son adım ile azınlığın adeta sabrı test edilmektedir.
Bugün Yunanistan tarafından yeniden hedefe oturtulan Gümülcine Türk Gençler Birliği, 1928 -1983 tarihleri arasında faaliyetlerini sürdürmüş, Türk azınlığının etnik kimliğini kabul etmeyen Yunanistan, adında “Türk” kelimesi bulunduğu için Gümülcine Türk Gençler Birliği’ni 1983 yılında kapatılması için yargı sürecini başlatmış, tabelası yerinden mahkeme kararı ile sökülmüş, buna rağmen azınlık insanlarına hizmet vermeye devam etmiştir.
1980’li yıllara damgasını vuran bu baskı politikalarının üzerinden geçen 30 yılın sonunda Yunanista’nın haksızlık ve hukuksuzluktan vazgeçileceği beklentilerinin yüksek olduğu bugünlerde, maalesef ırkçı devlet mekanizmasının yeniden Gümülcine Türk Gençler Birliği’ni hedefe koyduğu göstermektedir.
Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının bu saldırıyı da yılmadan, hukuktan ayrılmadan berteraf edeceğinden hiç şüphemiz yoktur.
Temennimiz; aklı selimin galip gelmesi ve toplumu gerecek hareketlerden Yunanistan yönetimin medet ummamasıdır.
Yine, dikkatle izlediğimiz son günlerdeki gelişmeler gibi, bu olayın da arkasında duran zihniyetleri ve sergilenen yaklaşımı şiddetle kınadığımızı belirtmek isteriz. Saygılarımızla kamuoyunun bilgisine sunarız.”
