Atina Avrupa`da mı?
Karmaşık mali raporlar ve şaşırtmacalı istatistikler bir yana, Atina’nın Avrupa`da olmadığını ispat eden başka şeyler de var. Eğer Avrupa demokrasinin, hukukun, barışın ve medeniyetin hüküm sürdüğü bir iklim ise, Atina’nın Avrupa’nın çok uzağında olduğunun ispatı da var.

Karmaşık mali raporlar ve şaşırtmacalı istatistikler bir yana, Atina’nın Avrupa`da olmadığını ispat eden başka şeyler de var. Eğer Avrupa demokrasinin, hukukun, barışın ve medeniyetin hüküm sürdüğü bir iklim ise, Atina’nın Avrupa’nın çok uzağında olduğunun ispatı da var.
Avrupa’nın cami bulunmayan tek başkenti Atina’da binlerce Müslüman, bayram namazını kentin çeşitli meydanlarında toplanarak kıldı. Ama bu o kadar kolay olmadı. Çünkü göçmen ve Türk karşıtı aşırı sağcılar -beklendiği gibi- bayram namazını engellemeye çalıştı.
Atina polisi bu girişimlere izin vermedi. Ama Yunanistan’daki Müslümanların ibadet edebilmeleri için Atina polisinin geniş güvenlik önlemleri alması gerekti. Atiki Meydanı’nda toplanan aşırı sağcı “Altın Şafak” örgütü üyeleri, göçmen karşıtı bir gösteri düzenledi. Meydanın çevresindeki bazı apartmanlardan göçmenlere yumurta atıldı.
Bu rezalet bundan sonra daha büyük rezaletlerin de yaşanacağının habercisi olabilir. Çünkü küresel mali krizin dayanıklılık testine soktuğu Yunanistan’daki sosyal patlama ve artan huzursuzluk yabancıları ve Müslümanları hedef seçebilir.
Yunanistan’da son 12 yıldır başkent ve çevresinde yaşayan Müslümanların ibadetleri için bir cami inşası ve mezarlık yapımı tartışılıyor. Güya Parlamento bu projeyi destekliyor. Hatta Kilise de destek veriyor. Ama Hükümet Sözcüsü Yorgo Petalotis’in “Başkent Atina’da 500 kişi kapasiteli bir cami yapımının kararlaştırıldığı” yönündeki açıklamasının dışında somut hiçbir şey yok.
Petalotis’in açıklamasına göre cami kentin Votanikos adlı semtinde inşa edilecek. Hatta deniz kuvvetlerinin mülkiyetindeki bir arsaya yapılacak. Proje için devlet ödeneklerinden de faydalanılacak. Cami projesinin ayrıntılarını Başbakan Yardımcısı Theodoros Pangalos’un başkanlığında bir komisyon belirleyecek. Komisyona Din İşleri ve Eğitim, İçişleri, Dışişleri, Savunma ve Kamu Güvenliği bakanları katılacak.
Bu açıklamaya bakıp da sakın Atina’nın olimpiyat düzenleyeceğini sanmayın, sadece bir adet cami yapılacak. Sakın projenin dev bütçe gerektirdiğini de düşünmeyin. Bütün projenin 2,5 milyon EUR tutacağı tahmin ediliyor. Bu kadar karmaşadan dolayı caminin çok büyük olacağını da zannetmeyin, sadece 500 kişilik olacak.
Ama bu proje -gerçekleşse bile- Yunanistan’da Müslümanları yumurta yağmurundan ve ırkçı saldırılardan, tacizlerden koruyamayacak. Zaten Atina’da bugüne kadar görev yapan hükümetlerin bu projeyi gerçekleştirmemesinin de iki nedeni var. Birincisi hiçbir yönetim tarihe “Atina’ya cami yaptıran”, “Atina’ya ezan dinleten” ve “ Yunan semalarına yükselen minareler yaptıran” hükümet olarak geçmek istemiyor.
İkincisi ise herkes biliyor ki, o caminin güvenliğini kimse sağlayamayacak. Türk karşıtlığı ile yetiştirilen ve bu nedenle hoşgörüden yoksun kalan nesillerin Atina’da bir caminin varlığını hazmetmesi kolay değil.
Ama yine de… İnsan hakları denildiğinde, ibadet özgürlüğü söz konusu olduğunda ve Avrupa üzerine düşünürken bir şeye karar vermek gerekiyor. Caminin yapılamadığı Atina, Müslümanların polis korumasında ibadet ettiği Yunanistan ve AB nasıl bağdaştırılabiliyor?
Bu çok zor olmalı. Özellikle Atina’yı AB üyesi olduğu için desteklemek zorunda olan Avrupa kurumları açısından bir hayli trajik olmalı. Belki aynı zamanda da “utandırıcı” olabilir. Aslında öyle de olmalıdır.
Kaynak: Diplomatik Gözlem