Yunanistanın Antidemokratik Uygulamaları

Ozan Ahmetoğlu

240 İmam Yasası sorununda olay vahim bir noktaya doğru gidiyor. Olayın kendisi zaten vahim. Ancak, Batı Trakya Türk azınlığının etkili bir mücadele ve direnç göstermemesinden yararlanan bazı çevreler, devlet okullarında başlatılan “azınlık çocuklarına Yunanca İslam din dersi” uygulamasını kökleştirmek istiyor.

Bu amaçla azınlık çocukları ve velilerine yapılan baskılar hayal dünyamızın sınırlarını dahi zorluyor. Düşünebiliyormusunuz okul yönetimi öğrenci velisine “çocuğun bu derse girmezse dinsiz sayılacak” tehdidinde bulunabiliyor. “Size dininizi öğretiyoruz daha ne istiyorsunuz” gibi azınlığı “nankörlükle” itham eden tavırlar ise cabası. Azınlık insanının ise korkuyor olması, olayı hukuki boyuta taşımaktan çekinmesi ve çocuğunun eğitimi konusundaki geleceğinden endişe etmesi ve gerçek anlamda arkasında güçlü bir desteği görememesi de tehditlere, korkutmalara ve aba altından sopa göstermelere zemin hazırlıyor.

Batı Trakya Türk Toplumu’nun isteği, talebi olmadan meclise getirilen ve kanunlaşarak yılın başında uygulamaya konan 240 İmam Yasası konusunda ciddi kararlar almak zorundadır. Devlet, azınlık çocuklarının din eğitimini eline alma amacında. Bunu yaparken de azınlığa sormak, görüşünü almak, azınlığa da söz sahibi olma hakkını tanımaktan çok uzak. Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı bu sorunla ilgili olarak hukuki ve siyasi olmak üzere iki ayaklı bir mücadeleye girmek zorundadır. Bunun yanısıra da halkı ve özellikle de öğrencileri ve öğrenci anne babalarını bilgilendirmek amacıyla Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu tarafından kapsamlı bir bilgilendirme kampanyası başlatılmalıdır. Azınlık kurumları bunu yapabilecek konumdadır. Eğer ciddi bir mücadele ve bilgilendirme olmazsa 240 İmam Yasası en azından devlet okullarında bu sene olmasa da, bir iki yıl içinde uygulanıyor olacak.

Dolayısıyla herkes üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olmalı ve ona göre hareket etmelidir. Unutmamak gerekir ki demokratik haklar için verilen mücadelenin haklılığına inanmak, o mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için birinci şarttır.

Azınlığın tepkisine rağmen uygulamaya konan, daha doğrusu “dayatılan” 240 İmam Yasası, din eğitimi ve din özgürlüğü gibi Batı Trakya Türk azınlığının önemli bir alanına girdiği için, diğer sorunlar ne yazık ki geri plana itildi. Örneğin en ciddi ve öncelikli azınlık meselesi olan eğitim sorunu, 240 İmam Yasası sorunu yüzünden son bir – iki yıl içinde lazım geldiği kadar konuşulmuyor. Eğitim sorunu demişken. Şu anda ilkokullarımızda görev yapan SÖPA mezunu öğretmenlere yönelik yoğun bir baskı ve sindirme girişiminin izlerine rastlıyoruz. Öyle ki; bazı olaylar bize geçmiş yılları hatırlatıyor. Devlet memuru olan bu kişilere yapılan olası antidemokratik baskıların, çağdaş bir eğitim sisteminde ve demokratik bir bürokraside hiçbir surete yeri yoktur. Azınlık milletvekilleri başta olmak üzere azınlık kurumları, eğitimcilerimizin karşı karşıya olduğu bu durumla yakından ilgilenmek durumundadır. Dahası, Batı Trakya Türk azınlığına eğitim ve dini alanda reva görülen baskı ve istenmeyen yasal düzenlemeler bir bütünlük içinde uluslararası platforma ve insan hakları kuruluşlarına taşınmalıdır. Azınlık, uluslararası hukukun kendisine tanıdığı kazanılmış haklardan mahrum bırakılmak isteniyor.

Azınlık eğitimi, din özgürlüğü gibi kavramlar, gerek ülkemizin anayasası ve yasalarından, gerekse uluslararası hukuktan kaynaklandığı gibi, azınlığın kazanılmış haklarıdır. Bunların ihlali hukukun ihlalidir. Ve ne yazık ki uzunca bir zamandan beri hukuk ihlal edilmektedir. Ancak bunun dile getirilmesi, siyasi ve hukuki bazda mücadelesinin yapılması için iradenin ortaya konması gerekmektedir.

Azınlık kamuoyunda “unutulan” bir başka önemli azınlık sorunuyla yazıma son vermek istiyorum; “Vakıflar Sorunu.” Batı Trakya Türk azınlığının vakıfları 45 yıldır azınlık toplumuna iade edilmiyor. 45 yıl önce Cunta yönetiminin getirdiği “azınlık vakıflarını yönetme şekli” bugüne bugün devam ediyor. Mütekabiliyet esasına göre söylemiyorum ama Türkiye’deki Rum azınlığın vakıflar konusunda birçok olumlu adımın atılmasına rağmen, ülkemiz Yunanistan, antidemokratik uygulamasına devam ediyor. Tabiri caizse “Nuh diyor, Peygamber demiyor.” Halbuki azınlığın en haklı olduğu meselelerin başında vakıflar sorunu geliyor. Ve bu sorun Batı Trakya’da demokrasiyi “yaralamaya” devam ediyor.

Ozan Ahmetoğlu, Gündem Gazetesi

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ