Gazi Evrenos Bey’in Yenice-i Vardar’daki türbesi ziyarete açıldı

Aydın Bostancı

Hacı Gazi Evrenos Bey, 14’üncü yüzyıl’ın tamamı ile 15’inci yüzyılın ilk çeyreğine kadar, Meriç nehri kıyılarından Adriyatik sahillerine kadar ismini duyurmuş ünlü bir Osmanlı komutanıdır. Birçok araştırmacı Gazi Evrenos Hanedanının Osmanlı İmparatorluğunun ikinci önemli ailesi olduğunu ifade etmektedir. Tarihi kaynaklarda 1288 yılında doğan ve babasının Pranko İsa Bey olduğu anlaşılan Gazi Evrenos Bey, 1417 yılında Selanik’in 48 kilometre batısında yer alan Yenice-i Vardar (Giannitsa) şehrinde 129 yaşında vefat etmiş ve hayatı boyunca dört Osmanlı padişahına hizmet etmiştir.

Gazi Evrenos Bey, Gümülcine ve Serez’den sonra Yenice-i Vardar şehrine yerleşmiş ve Evrenosoğulları hanedanı 500 yıl boyunca Yenice-i Vardar’ın yöneticileri olmuşlardır. Gazi Evrenos bugünkü Evros ilinin Ilıca (Traianoupoli) bölgesinde bir kervansaray ve hamam, Gümülcine’de imaret, cami ve mektep, Serez’de de han ve bir imaret yaptırdıktan sonra mesken olarak edindiği Yenice-i Vardar şehrine yerleşmiştir. Gazi Evrenos, Yenice-i Vardar şehrinde birçok imar faaliyetinde bulunmuştur. Bunlar arasında Evliya Çelebi’nin ifade ettiğine göre günde 600 kişinin atlarıyla birlikte barınabileceği bir kervansaray, kurşun kubbeleriyle ünlü medreseler, kendi adına yaptırdığı büyük bir cami, mescit, hamam ve mektepler ile birçok suyolu bulunmaktadır. Daha sonra asırlar boyu oğulları ve torunları tarafından da şehir, saat kuleleri, camiler, medreseler ve hamamlar ile donatılmıştır. Gazi Evrenos’un Yenice-i Vardar’a yerleşmesinden sonra şehir “Gaziler Şehri” unvanını almış ve Osmanlılar döneminde özel bir konuma sahip olmuştur.

Evrenosoğulları Hanedanı, Gazi Evrenos’un 7 oğlu tarafından devam ettirilmiş ve 1912 yılına kadar Yenice-i Vardar şehrinde varlıklarını sürdürmüşlerdir. Gazi Evrenos’un oğullarından İki Yüreklü Ali Bey’in oğlu Gazi Ahmet Bey, 14’ncü yüzyılın son çeyreğinde Şah-ı Nakşibend Hazretlerinin yolunu Buhara’da halifesi Ubeydullah-ı Ahrar’dan alarak Anadolu’ya ilk olarak getirip yayan ünlü mutasavvıf Abdullah-ı İlahi Hazretlerini Yenice-i Vardar’a davet etmiş ve ünlü mutasavvıf Yenice-i Vardar’da önemli eserler kaleme almıştır.  Abdullah-ı İlahi Hazretleri 1491 yılında vefat ettiğinde Gazi Ahmet Bey’in kendisi için yaptırdığı mescit, medrese, tekke, dar-ul hadis’ten müteşekkil külliyenin türbesine defnedilmiştir. Gazi Ahmet Bey ayrıca Abdullah-ı İlahi Hazretleri ile birlikte Yenice-i Vardar’ın yakınında bulunan ve sadece Gayri Müslimlerin ikamet etmesi amacıyla bugünkü “Nausa” (Ağustos)  şehrini de kurmuştur.

Gazi Evrenos Bey’in türbesi asırlar boyu çeşitli tamir ve restorasyonlardan geçmiştir. Türbe 1884 yılında Evrenos Bey’in torunlarından Mehmet Şefik Paşa tarafından yenilenmiş ve 1910 yılında en son restorasyonu gerçekleşmiştir. Hacı Evrenos Bey’in türbesinin ön girişi üzerinde bulunan ve günümüze kadar gelen mermer kitabede sülüs hattı ile “Mücahidin-i Mümtaze-i İslamiyeden El Hac, Gazi Evrenos Beğ Türbe-i Şerifesi, sene 1326 (Rumi)  Tecdid-i İnşası sene 1328 (Hicri)” ibareleri yer almaktadır.

Selanik’teki üniversite öğrenciliğim yıllarında ziyaret ettiğim türbe çok kötü bir vaziyetteydi. 2006 yılında Yunanistan Kültür Bakanlığı tarafından Arkeoloji Müdürlüğü öncülüğünde türbenin iç ve dış cepheleri olmak üzere köklü bir restorasyon çalışması başlatıldı. Gazi Evrenos Bey ile ilgili çalışmalarıyla tanınan İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlisi Heath Lowry, “Yenice-i Vardar’lı Evrenos Hanedanı” adlı kitabında, Yunanistan Kültür Bakanlığının 2006 yılında başlattığı yenileme çalışmaları neticesinde bugünkü Evrenosoğulları Hanedanı üyelerinden Ersin Evrenos ve Özer Gazievrenosoğlu’nun Yenice-i Vardar’a ziyaretler düzenlediklerini ve şehrin resmi makamlarınca sıcak karşılanarak bölge yetkilileri tarafından misafir edildiklerini ifade eder. Lowry, türbenin yenileme çalışmalarına bölgenin belediye başkanı ve yerel tarihçilerin de önemli ölçüde öncülük ettiklerini aktarır. Gazi Evrenos Bey Türbesinin Yunanistan Kültür Bakanlığı tarafından 2006 yılında başlatılan yenileme çalışmaları 2013 yılında tamamlanmış ve 10 Ocak 2014 tarihinde yapılan bir törenle ziyarete açılmıştır. Açılış töreni başta Yenice-i Vardar Belediye Başkanı Grigoris Stamkos olmak üzere Yunanistan Kültür ve Spor Bakanlığı Genel Sekreteri Lina Mendoni, Prehistorik ve Klasik Eserler Dairesi Müdürü Nikoleta Valakou, Bizans ve Bizans Sonrası Eserler Dairesi Müdürü Evgenia Gerousi, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Dış İlişkiler Direktörü Athanasyos Kotsionis, T.C. Selanik Başkonsolosu Tuğrul Biltekin, bölge milletvekilleri, yerel yöneticiler ve halkın katılımıyla gerçekleştirilmiştir.Tarihi türbe Perşembe ve Pazar günleri arasında ziyaretçilere açık kalacak.

Öncelikle tarihi eserlere ve kültürel mirasa duyarlı bir fert olarak Yunanistan Kültür Bakanlığı başta olmak üzere türbenin restorasyonuna katkıda bulunan tüm yerel yetkilileri tebrik ediyor bu tür çalışmaların kararlılıkla devam ettirilmesini temenni ediyorum. Çünkü kültürel mirasın dini ve ırkı olamaz. Bu herkesin ortak mirasıdır. Her nerede, hangi dine ve hangi kültüre ait olursa olsun, tarihi mirası yaşatmak ve bunu gelecek nesillere aktarmak herkesin görevi olmalıdır. Çoğu zaman insanlar ön yargılarının esiri olarak kültürel değerlere bu açıdan bakmıyor veya bakamıyor. Sadece kendi kültürüne ait olanı kendisinin olarak görebiliyor, farklı bir kültür ve dine ait olanı “yabancı” veya “öteki” olarak algılıyor. Bunun neticesinde ise her konuda olduğu gibi burada da “mütekabiliyet” hastalığı kendisini gösteriveriyor. Bu bakış açısına göre “ortak miras veya kültürün korunması” ancak karşılıklı adımların atılmasıyla mümkün olabilir, üstelik bu karşılıklılığın hangi kıstasa göre yapılacağı da tarafların kararına bırakılıyor. Hâlbuki kültürel değerler ait oldukları dine ve kültüre göre değil içinde bulundukları topraklara ait olan değerlerdir.  Öncelikli olarak hem devlet yetkililerinin hem de halkın bu algı yanlışından kurtulması gerekiyor. Nitekim son dönemlerde gerek Yunanistan’da gerekse de Türkiye’de bu yönde umut verici gelişmeler yaşanıyor. Yunanistan Kültür ve Spor Bakanlığı Genel Sekreteri Lina Mendoni, Gazi Evrenos Bey’in Türbesinin açılışında yaptığı konuşmada, Osmanlı dönemi eserlerinin ayağa kaldırılması için kapsamlı bir çalışma içerisinde bulunduklarını ifade etti. Nitekim geçtiğimiz yıllarda da Yunanistan basınında Yunanistan’da restore edilen Osmanlı eserleri ile ilgili birçok haber ve yazı yayınlandı. Örneğin 18 Ekim 2008 tarihli Eleftherotipia gazetesinin “Geotropio” ekinde Yunanistan’da restore edilen onlarca Osmanlı camisi fotoğrafları ile birlikte yayınlandı.  Öte yandan 29 Ekim 2013 tarihinde T.C. Atina Büyükelçiliğinde düzenlenen resepsiyonda ise son yıllarda Türkiye’de restore edilen kiliselerin sergisi düzenlendi. Görüldüğü üzere tarihi miras korunduğu ve yaşatıldığı vakit bu aynı zamanda devletlerin yüz akı olabiliyor. Tarihi eserler atıl bir vaziyette bırakıldıklarında ise bunun tersi geçerli tabii. Devletler illa da “mütekabiliyet” diye bir kavramı gözeteceklerse şayet, bunu olumsuz işlerde değil olumlu işlerde yapmalılar. Tarihi mirasın korunması ve günümüze kazandırılması buna en güzel örnek teşkil etmelidir.

Kaynakça: Lowry, W. Heath, Erünsal E. İsmail: “Yenice-i Vardar’lı Evrenos Hanedanı: Notlar ve Belgeler”, Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2010

Aydın Bostancı, Azınlıkça Dergisi

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ