Bir Batı Trakya Filmi; ‘Sevdanın Göçü’

Bir Batı Trakya Filmi; ‘Sevdanın Göçü’

Gerçek bir hikaye.

Ve o hikayeden esinlenerek ortaya çıkan güzel bir senaryo.

Yönetmenliğini Batı Trakyalı Pelin Bodur’un üstlendiği senaryosu Müjgan Hasanoğlu tarafından yazılan “Sevdanın Göçü” filmi, Gümülcine’de gösterime giriyor.

Filimde ”1955 yılında yaşanan 05 – 06 Eylül olaylarından etkilenerek kaçmak zorunda kalan bir Rum ailenin, Türk ailesiyle olan ilişkilerini şöyle anlatılıyor; ”Kavuşamayan aşıklar Tasula ve Mustafa, Bozcaada’da aynı mahallede büyümüşlerdir. Çocukluk yıllarının arkadaşlığı yılların geçmesi ile yerini derin bir aşka bırakır. 1955 olayları sebebi ile Tasula ve ailesi Yunanistan’a göç etmek zorunda kalır. En kısa zamanda kavuşmak üzere birbirlerine söz verirler. Acı ve bekleyiş dolu yılların ardından Tasula adaya Mustafa’yı bulmak üzere geri döner. Fakat herşey alt üst olmuştur ve hiçbir şey eskisi gibi değildir.”

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Sinema ve Televizyon Bölümü mezunu 25 yaşındaki Pelin Bodur’un ilk filmi. Türk azınlık mensubu tarafından çekilen ilk uzun metrajlı film olma özelliğini taşıyan “Sevdanın Göçü”, Türkçe ve Yunanca olarak Gümülcine ve Bozcaada’da çekildi.

Gümülcine’de, Pelin Bodur’un babası Cengiz Bodur tarafından sırf bu amaçla kurulan film şirketi tarafından hazırlanan ve bir dönem filmi olan “Sevdanın Göçü”, 1950’li yıllarda Bozcaada’da yaşayan “Mustafa” ile “Tasula”nın gerçek hikayesini anlatıyor. Senaryosu, yönetmen Pelin Bodur’un annesi Müjgan Bodur’a ait filmde başrolleri, “Mustafa”yı canlandıran Pelin Bodur’un kardeşi Cihan Bodur ile “Tasula”yı oynayan Nilüfer Arif paylaşıyor.

Yaklaşık iki buçuk ayda tamamlanan ve aralarında Yunanların da bulunduğu 20’nin üzerinde Batı Trakyalı oyuncunun rol aldığı 90 dakikalık filmin galası, 26 Ekim’de Gümülcine’de yapılacak. Filmin gala hazırlıklarıyla ilgili yoğun bir çalışma içerisinde olan yönetmen Pelin Bodur yaptığı açıklamada, “Sevdanın Göçü” filminin ilk filmi olması nedeniyle büyük heyecan yaşadığını belirterek bu nedenle her şeyin mükemmel olmasını arzu ettiğini söyledi.

Bodur, “Bu olay bizim için çok önemli. Çünkü Batı Trakya’da çekilen bu filmin hikayesi iki komşu ülke olan Türkiye ve Yunanistan’da geçiyor ve buralarda yaşayan insanları anlatıyor. En iyi şekilde hazırlanarak seyircinin karşısına çıkmak istiyoruz. Başaracağımıza inanıyorum” dedi.

“Sevdanın Göçü” yaşanmış bir hikaye

Pelin Bodur, “Sevdanın Göçü”nün senaryosunun gerçek bir hikayeye dayandığını belirterek, filmde Bozcaada’da bir Türk genci ile bir Rum kızı arasında yaşanan hüzünlü aşkın hikayesinin anlatıldığını söyledi. Hikayeyi, bugün halen Gümülcine’de yaşayan Rum kızının kendisinden dinlediğini anlatan Bodur, “Film, 1950’li yıllarda Bozcaada’da aynı mahallede yaşayan Mustafa ile Tasula’yı anlatıyor. Mustafa ve Tasula, o zor yıllarda birbirini severek aşık olan ve her şeye rağmen insani duygularını yitirmeyen iki genç insan. Biz, hikayeyi bugün halen Yunanistan’da yaşayan Tasula’dan dinledik ve senaryolaştırarak filme yansıttık” dedi.

Türk-Yunan dostluğuna katkı

Filmin siyasi olmadığını, farklı kültürler arasında insani duyguları konu aldığını ifade eden Bodur, “Sevdanı’nın Göçü”nün siyaset içermeyen, tamamen insan ilişkileri üzerine kurulu bir film” olduğunu söyledi. Bodur, filminin konusu ve yaşandığı yerler itibarıyla Türk ve Yunan halklarının birçok ortak özelliğini ortaya koyduğunu belirterek, “Bölgemizde yaşayan insanların birçok ortak özellikleri var. Yıllar içerisinde tüm olumsuz olaylara rağmen bu ortak özellikler ve ortak kültür hala yaşıyor. Filmin iki ülke insanlarının birbirini daha iyi tanıyarak yakınlaşmasına yardımcı olacağını ve dolayısıyla Türk-Yunan dostluğuna da katkı sağlayacağını umut ediyorum” dedi.

Azınlık gençlerine mesaj

Genç yönetmen, “Sevdanın Göçü” filminin kendisinin de ortağı olduğu film şirketi tarafından hazırlandığını ve dışarıdan hiçbir yardım almadığını söyledi. Maddi sıkıntıların yanı sıra filmin ilk olması nedeniyle birçok zorluklarla karşılaştığını ancak vazgeçmediği ifade eden Bodur, bu çalışmasıyla aynı zamanda Batı Trakya’daki azınlık gençliğine de bir mesaj vermek istediğini belirtti.

Pelin Bodur şunları kaydetti:
“Biz gençler, önümüze konulan engeller ne olursa olsun, isteyince her şeyi başarabiliriz. Artık kabuğumuzu kırma zamanı geldi. Kendi sınırlarımızı aşarak dünyaya açılmanın yollarını araştırmalıyız. Bunu yapabilirsek, Gümülcine’de, İstanbul’da ve dünyanın her yerinde sinema filmi de çekeriz, başka başarılara da imza atarız. Bizim, sadece yürümek değil, koşmaya ihtiyacımız var”.

“Sevdanın Göçü” filmi, kısa bir süre önce katıldığı Van ve Elazığ film festivallerinde seyircinin büyük ilgisini çekerek, her iki festivalde “en iyi girişimci” ödülüne layık görülmüştü.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ